image

Okunma : 11  Tarih : 22.08.2025  E-Mail : 

 
Harun Arslan

Annem için ‘BİR DOĞUM GÜNÜ’ yazısı

Yunan sinemacı Theo Angelopoulos’un 1998 yapımı bir şaheser filmi var: Sonsuzluk ve Bir Gün.  Zamanı sonsuz bir süre gibi yaşadığımız hayatın, aslında BİR GÜN’lük hikaye olduğu, ya da uzun yıllara yayılan hayatı anlatmaya kalksak, BİR GÜN gibi kısa kaldığı üzerine iç burkan bir sinema şöleni… Sonsuzluktan ibaret bir zamanın içinde kalmak ve zamana hoşça kal derken bir an geriye bakmak: Bir Gün gibi…

Değerli okurlarım; hayatın hay huyu, gerilimleri, çekişmeleri; birazcık duyarlı olan her birimizi inciten dünyadaki katliamlar, haksızlıklar, hırslar, kötülükler ortasında aslında bir hayatı tüketiyoruz. Hem kendimizin sandığımız zamanı, hem sevdiklerimizin günden güne tükenen zamanlarını… İzninizle bugün bu duygularla size ulaşmaya çalışacağım.

Bugün Annemin doğum günü; 96 yaşına giriyor… Olağan koşullarda, şükredilecek bir ömür bu; ama annem bu doğum gününün farkında değil artık; sessizce, hasta yatağında uyuyor; gündelik hayatın da, kendi varlığının da dışında hep uyuyor. Çok sevdiği , her gün sularını verirken dakikalarca sohbet ettiği, okşadığı orkideler bunun farkında; fısıltıyla bekleşiyorlar. Ortalama insan ömrü için elbette uzun sayılacak 96 yıl; ve şimdi bir gün kadar kısa; hatıralardan uzak, bilinçsiz yatıyor Annem. Ama o daha çok gençken ve kim bilir hangi kırgınlıklar, yalnızlıklar içindeyken gizli gizli yazdığı şiirlerinden birinde sanki bugünleri mi öngörüyordu? O Ağır geçen KORONA GÜNLERİNDE, baş başa kalmanın kıymetiyle, birbirimizde hiç tanımadığımız, hayatın akışı içinde kendi iç odamızda biriktirdiğimiz ne çok şeyi paylaştık.

Yeni öğreniyordum: Annem yıllar boyunca hep yazan bir şairdi! Bir kitap oluşturan şiirleriyle kendi iç dünyasında bir başka zamanı yaşamıştı, yaşıyordu. Bir ömre yayılan bu şiirleri hızla kitaplaştırdık; hiç tanık olmadığımız bir mutluluk içindeydi. İşte o kitaptan, yıllar önceye ait duygularla bugünlere, şimdiye uzanan şiir:

“ Vurgun yemiş bir bedenim;

Yarı felçli divaneyim..

Kalakaldım bu dünyada

Teselliler ararım.”

 

Sanki bu doğum gününü anlatan bir şiir. Yine bir şiirinde şöyle diyor;

“Yaralı kuşlar gibi,

Sonsuz bulutlar gibi,

Öksüz yavrular gibi,

Bitsin artık bu acı…”

Annem,  uzun ömrünü iki nokta arasına sığdırdığı bir cümle gibi bu şiire emanet etmiş. Hasta yatağının ucunda, onun sessiz uykusunu seyrediyorum; bir açıdan sonsuzluk gibi gelen, ama BİR GÜN’den ibaret 96 yıl ve “ vurgun yemiş bir bedenim…kalakaldım dünyada”…

Bu kısacık şiiri ve artık kendisi bir şiire dönüşen Annemi dinliyorum kendi iç dünyamda; başlayan ve biten bunca hayat… Bir Gün! Peki bunca kötülük? Bunca hırs, ölüm ve yıkım? En yakınımıza bile zaman ayırmayı unuttuk; sevdiklerimize ayıracak vaktimiz yok; birbirimizi dinlemiyoruz ve kendimizle bile baş başa kalmaktan mahrum edildik…

Ama Annem, orkidelere veda uykusunda bize hâlâ bir şeyler mırıldanıyor; “ bitsin artık bu acı”  diyor; 96. Doğum gününde bu hayatı bize emanet ediyor. Bu sessiz çığlığa lâyık olmak üzere kendi iç sessizliğimize zaman ayıralım; hayatı ve ölümü kıymetle anlayalım; BİR GÜN’den ibaret ömrümüzün bir ilâhi armağan olduğunu unutmadan…

96. Doğum günün kutlu olsun Annem; hepimiz şiirlerine geciktik ama sen hayata gecikmedin. Şimdiki derin ve huzurlu uykunda bir şiir olarak kendini yazmayı sürdürüyorsun. Ve ben, kim bilir hangi okurumun yanı başında bu sessizliği anlamaya, anlatmaya çalışıyorum.  

HARUN ARSLAN…




 
  YAZARIN ARŞİVİ
 
 
 
  YORUMLAR
 
 
  YORUM YAZIN
 
Adınız Soyadınız :

Yorumunuz :

Güvenlik Kodu : Güvenlik Kodu
Kod :

 


 
  Akdeniz Gazetesi


 
  FLAŞ HABER
 

  BASIN İLAN KURUMU İLANLAR

 
  EN ÇOK OKUNANLAR
  • Bu Ay
  • Bu Hafta
  • Dün
  • Bugün


  SOSYAL MEDYA
 
 

 


  

 
 
ANASAYFA BİK İLANLAR İLETİŞİM KÜNYE GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
akdenizgazetesi.net © Copyright 2019-2025 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA