“Denizkızı Şirketi” önceki Büyükşehir döneminde kurulmuştu.
Başında o dönemin genel sekreteri vardı ; “ Feto ” fırtınası sürecinde durumu herkesçe malûm.
Yardımcısı da önceki dönem “MTSO Turizm Platformu Başkanı” ve “Güney Afrika Fahri Konsolosu” (!) idi
Şimdilerde onun durumu da malûm.
O dönem yapılmak isteneni ve gerçek maksatlarını gördüğüm için uyarılarda bulundum; öngörülen hesapları anlatan köşe yazıları yazdım.
Sahillerin bir tekel altına alınıp, istenen kişilere peşkeş çekileceği tehlikesine dikkat çektim.
Bunun üzerine önceki dönem “MTSO Turizm Platformu Başkanı”, önceki dönem “İl Turizm Müdürü” ile beni ziyaret ederek Deniz Kızı Şirketi yönetimine girmem teklifinde bulundu.
Aylık toplantılara katılarak ciddi bir ücret alacak, aynı zamanda sahillerdeki tesislerde ve bunların bazı alımlarında söz sahibi olacaktım.
Güzel bir teklifti, düşünmek için (!) süre istedim.
Hemen önceki dönem Büyükşehir Belediye Başkanı’na durumu anlattım.
Maalesef Başkan kayıtsız kaldı.
Ben de “Deniz Kızı Şirketi” tehlikesini anlatan yazılarımı sürdürdüm.
Bu direncin mâliyeti olacaktı elbet; suyu bulandırmanın bir bedeli olmalıydı.
Hiç gecikmedi:
O dönem Büyükşehir Belediyesi ve MTSO tarafından beslenen bir kesim basından, şahsıma karşı bir karalama kampanyası başlatıldı.
Dilimiz döndüğünce, akla ve vicdana dayalı somut işaretlerle teşhiri sürdürdüm. Yerel basının çok kötü bir sınav verdiği o süreci, ilgili herkes her şeyiyle hatırlar, bilir… Süreç böyle yaşanırken; 15 Temmuz olayından sonra da “Deniz Kızı”bir süre yöneticisiz kalarak sessizliğe büründü.
* * *
Daha sonraki yönetimlere Deniz Kızı Şirketi hesaplarının araştırılması ve şeffaf bir açıklama yapılması önerimi sürekli tekrarladım.
Fakat bir cevap alamadım.
Bu olaylardan sonra da Denizkızı tesislerinin hiç birine gitmedim ve konuyla da hiç ilgilenmedim. Şu andaki durumu nedir bilmiyorum.
Bu unutulan hikâyeyi, sürece dair utanç verici ibretlik ayrıntıları çok kabaca niye
siz okurlarımla paylaştım; lâfı nereye bağlamak istiyorum?
Hiç!!!
Bazı konular unutuluyor; ben de ” neyi unuttuğumuzu unutmayalım”istedim
Bakın yaz dönemi tekrar sahiller, plajlar gündeme geldi ; herkesin bildiği bir sır halinde , nedense açıklığa kavuşmayan bu eski hikaye aklıma geldi; ben de yazdım işte…
HARUN ARSLAN