NEŞET TORUN
Geçinemeyen emekliler bir kez daha zam talebinde bulundu. 2021 Tüm Emekli-Sen Tarsus Şubesi üyeleri, Yarenlik Alanı’nda düzenlediği basın açıklamasıyla emeklilerin artan ekonomik baskılar karşısındaki taleplerini yüksek sesle dile getirdi. Basın açıklamasına CHP Tarsus İlçe Başkanı Selahattin Şahin ile CHP Tarsus Kadın Kolları Başkanı Figen Acıyiyen de katılarak destek verdi. Etkinlikte, basın açıklamasını 2021 Tüm Emekli-Sen Tarsus Şubesi adını Recai Parti okudu. TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarına tepki gösteren Parti, “Hakkımız olanı alacağız. Ülkemizde üretilen her mal ve hizmet bu ülkenin tüm emekçilerinin alın teridir, kafa ve kol gücüdür, beyninin ışığıdır. Toplumsal refahtan en büyük payı bu emekçiler almalıdır. Ne yazık ki güzel ülkemizde emekçiler, 23 yıldır dolar milyarderlerine ve holdinglere dost mevcut iktidarın yönetiminde acı ve ızdırap çekiyor” ifadelerini kullandı.
“TÜİK ALDATIYOR”
TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarıyla halkı aldattığını öne süren Parti, “TÜİK’in 5 Mayıs 2025 günü açıkladığı enflasyon verilerine göre TÜFE’deki değişim 2025 yılı Nisan ayında bir önceki aya göre yüzde 3,00 artış, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 13,36 artış, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 37,86 artış ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 48,73 artış olarak gerçekleşti. Aylık artışları minicik. Bu verilere göre, emeklilerin ikinci 6 aylık enflasyon oranı artışının 4 aylık kısmı yüzde 13,36 oldu. Mayıs ve Haziran aylarının enflasyonu da eklendiğinde 6 aylık artış netleşmiş olacak. Sahte TÜİK verilerine göre değil; insanca yaşamaya yetecek maaş istiyoruz. En düşük emekli maaşı en düşük memur maaşı kadar olmalıdır. Tüm emekli dul ve yetim aylıklarına Temmuz ayını beklemeden ek zam istiyoruz. Kira artışları kocaman. Bu verilere göre Mayıs ayında kira artışı yüzde 48,73 oldu. 10 bin liralık konutun kirası 14 bin sekiz yüz yetmiş üç liraya; 15 bin liralık konutun kirası 22 bin 310 liraya yükseldi. En ücra bölgelerde, en sağlıksız konutlarda bile aylıklar kiraya yetmez oldu. AKP iktidarı milyonlarca emekçiyi barınma hakkından yoksun kıldı. İktidarı uyarıyoruz, Anayasanın emrine uy, her yurttaşın sağlıklı barınma hakkını sağlayacak tedbirleri acilen yerine getir” şeklinde konuştu.
“KORKMADIK, KORKMAYACAĞIZ”
Açıklamasında ülke gündemine de değinen Parti, “Türkiye’nin onurlu emekçilerinin emekli kolu olarak, emekçi ailesinin bir bileşeni olarak ilan ediyoruz ki: İktidarın 19 Mart 2025’de başlattığı, hâlâ devam eden muhalefeti toptan ortadan kaldırmaya yönelik sistemli saldırısından ve yarattığı şiddet ikliminden korkmadık, korkmayacağız. Cumhuriyeti, emeğimizi, ekmeğimizi, barınma hakkımızı, kadın erkek eşitliğini, insanca yaşama özlemimizi, çocuklarımıza ve torunlarımıza tam istihdamı, parasız sağlık ve parasız eğitimi, yani eşitlik ve özgürlüğümüzü savunma anlamına gelen Saraçhane direnişinin, 1 Mayısların, Maltepe’den Konya’ya protesto mitinglerinin tam içindeydik.Olmaya devam edeceğiz. Üç gün önce 4 Mayıs günü, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e bir provokatör eliyle yapılan yumruklu saldırıyı şiddetle kınıyor, Özgür Özel’e ve CHP’ye geçmiş olsun dileklerimizi ve dayanışma duygularımızı iletiyoruz. Kapitalizm emeğin sömürüsünün sürekliliğini sağlamak için başta işçi sınıfı olmak üzere çalışanların dayanışma ve birlikteliğini bozarak örgütlenmelerini engelliyor, bunu yapamadığı zaman da yandaş örgütlülükler kuruyor. İşçilerin emekçilerin yüzlerce yıl süren ve büyük bedeller ödeyerek elde ettiği demokratik kazanımlarının korunması ve geliştirilmesi bugün düne göre çok daha önemli. Kapitalist emperyalist sistem tüm dünyada çalışanların ve emeklilerin haklarına saldırıyor. Gelişmiş, az gelişmiş veya orta gelişmiş ülkelerin tümünde kapitalist yönetimler, çalışanların sokaklara taşan büyük öfkesine rağmen emeklilik yaşını yükseltiyorlar. Emeğin payı tüm ülkelerde bilinçli olarak düşürülüyor, holdinglerin tekellerin büyük sermayecilerin payı artıyor. Tekellerin holdinglerin emrindeki yatık ekonomi uzmanlarıysa endüstride verimlilik artarsa emekçilerin gelirinin artacağı masalını anlatıyorlar bize. Yani onlara göre suçlu çalışanlar. Niye? Çünkü yeteri kadar verimli değilmişiz. Paradan para kazananlar, rantiyeler, yani toplumun sırtındaki asalak sınıf, onurlu emekçileri verimsizlikle suçluyor. Oysa biz, işçi sınıfı tarihinden biliyoruz ki, emeğin payının artması için: Sendikaların, demokratik kitle örgütlerinin, işçi emekçi dostu siyasal partilerin emeğin hakkı için etkili şekilde sahaya inmesi, sınıf mücadelesini yükseltmesi şarttır. Ve bu şartı yerine getireceğiz” diye konuştu.
“ASGARİ ALTI YAŞAM OLMAZ”
Asgari ücret altı yaşamın olamayacağının altını çizen Parti, “İktidarın uyguladığı ekonomik politikalar sonucunda asgari ücret hem ortalama ücrete dönüştü hem de açlık sınırının da altına indirildi. Emeklilerin büyük çoğunluğunun aylığı ise zaten yetersiz olan asgari ücretin de gerisinde. İktidar, uyguladığı ekonomik politikalarla çalışanları da emeklileri de yoksullukta eşitledi. İktidar, emeklilerin ABO Aylık Bağlama Oranını bir muz cumhuriyetinde bile olamayacak bir düzeye, yüzde 35'lere kadar düşürdü ve emekli aylıklarına milli gelir artışı eklemeye son verdi. Huzur içinde geçirmemiz gereken emeklilik yaşamımız yazın sıcağında, kışın soğuğunda dermanı iyice azalmış dizlerimize rağmen kuyruklarda, sıralarda geçiyor. 23 Yıllık AKP iktidarı bize sefaleti layık gören politikalarına karşı örgütlü olarak mücadele edemeyelim diye iktidara geldiği 2002 yılından itibaren yargı üzerinde baskı kurarak sendikal örgütlülüğümüze saldırdı. AKP iktidarı kendisinden önceki iktidarların aksine sendika hakkında açtığı kapatma davalarını ısrarla takip etti. 1995 yılında kurulan ilk sendikamız ve 2017 yılında kurduğumuz ikinci sendikamız yargı eliyle kapatıldı. İktidar, kurduğumuz 3. sendikamızı da kapattırmak için yargı üzerindeki tüm gücünü kullanmaktadır. Bilsinler ki biz sendikamızı kimseden izin alarak kurmuyoruz. İdarenin baskıları karşısında da herhangi bir geri adım atmamız söz konusu dahi olamaz. Emeklilerin sendika hakkı her türlü tartışmaya kapalıdır. Üzerlerindeki idarenin ağır baskıları karşısında emekli sendikaları hakkında kapatma kararı veren mahkemeler dahi vicdanlarını biraz olsun rahatlatmak için emekliler için doğru örgütlenmenin aslında sendika olduğunu belirterek kapatma kararını veriyorlar. AKP iktidarının sınıfsal tercihleri sonucunda açlık sınırının da altında bir yaşama mahkûm edildik. Yazın sıcağında, kışın soğuğunda saatlerce ekmek kuyruklarında beklemek zorunda bırakılmamızın, pazara belki fiyatlar biraz düşer diye akşamları gitmemizin, et, süt ve meyve alamaz, torunlarımıza bayram harçlığı veremez hâle getirilmemizin, yani bu asla hak etmediğimiz durumun hesabını sormaya devam edeceğiz. Ülkemizde Cumhuriyet’in kuruluşundan başlayarak oluşturulan Sümerbank, Etibank, Türk Telekom, Tüpraş, Tedaş, Tekel, Petkim, Şeker fabrikaları, Tank Palet fabrikası özelleştirildi. AKP özelleştirmenin şampiyonu oldu, böyle yaparak dolar milyarderlerini ve milyonerlerini çoğalttı. Onlar zenginleştikçe, semirdikçe, emekçiler fakir oldu, yoksul oldu. Emekliler ısınamaz, doyamaz, barınamaz, seyahat edemez oldu. Faizleri öyle arttırdılar ki ki artık takla attırdığımız kredi kartlarını da kullanamaz olduk. Bir avuç büyük sermayedarsa zenginliklerine zenginlik katıyor. Ekonomi yönetimini ele geçiren uluslararası tefecilerin çıkarları için emekçileri derin yoksulluğa mahkûm eden işbirlikçi AKP iktidarı, salt tefecilere borç ödemesi garanti altına alınsın diye bizleri düpedüz açlıkla sınamaya devam ediyor” dedi.