Geçtiğimiz haftalarda basında dünya haberlerine göz gezdirirken, bir muhabirin, İsraillilerin bu kirli işi yapmasının çok cazip olup olmadığını sorması üzerine Merz, şunları söyledi: "Kirli iş terimi için size minnettarım. Bu, İsrail'in hepimiz için yaptığı kirli iş. Biz de bu rejimden etkileniyoruz. Bu molla rejimi saldırılarıyla dünyaya ölüm ve yıkım getirdi. Hizbullah ile, 7 Ekim'de İsrail'de Hamas ile…şeklinde tarihe inanılmaz ifşaatlar olarak girecek cümleleri hem de hiç utanmadan sıkılmadan itiraf etmiş.
Tetikçilerin sonu yaklaşıyor. Onları kirli işler için azmettirenlerin de sonları yaklaşıyor inşaallah.
Almanlar Yahudilere soykırım uygulamışlardı, onlar da acısını Masum Gazze ahalisinden çıkarıyor galiba…
Eğer bir parça onur, şeref ve haysiyetleri varsa, bu zulme dur diyen vicdanlı halkları ve insanları bu genellemenin dışında tutarak, artık sözde medeni olan bu milletlerin
Ne Müslüman coğrafyaya…
Ne Afrika’nın sömürülmüş ve mazlum halklarına…
Ne de dünyanın herhangi bir yerindeki halklara söyleyecek sözleri, verecek akılları kalmamıştır.
Maskeleri düşmüş gerçek yüzleri görünmüştür.
Kınaya kınaya bir hal olan halkı Müslüman olan ülkelere de söylenecek çok şey vardır tabii ki.
Eğer kınacı ve kınamacı malzemeleri satan bir yer açılsaydı, açanlar muhtemelen dünyada değilse de bu coğrafyanın sayılı zenginlerinden biri olurdu. Bu coğrafyada kınayan çoktur ama iş yapan yoktur. Hatta an olur kınamaktan bile aciz olanlara rastlarsınız.
Ülkemize sitemimse şu…
Madem bu coğrafya da biz olmadan oyun kurulamaz veya kurulan oyunlar bozulabilir ise bela bize gelmeden biz belayı kendi sınırlarında karşılayalım.
En azından terör devlet(ler)ine açık ve alenen yapılan silah yardımlarının karşısında bizler de (Müslüman ülkeleri kastediyorum) kardeşlerimize gerekli desteği verelim. Asker göndermeye gerek yok. Malzeme gönderin, eğitim verin orada asker çok.
Ne oldu bize ne yedirdiler… ne izlettiler… ne içirdiler… Filistin’e mücavir belde yöneticilerine neler vadettiler veya neyle korkuttular veya korkutuyorlar. Bari bunları bilelim. En azından hastalığımız ölümcülse ve bu onulmaz… onarılamaz bir şekilde İslâm Aleminin bedenine işlemişse, kesilmek için sırada bekleyen uysal bir koyun gibi sessiz sakin bir şekilde başımıza geleceklere rıza gösterelim.
Konumuzla alakası var mı acaba bilmiyorum…
Brain Rot’a… (Yani Beyin Çürümesine) Dikkat…
İnternette gezinirken dikkatimi çeken bir haberi sizinle paylaşmak istedim…
İnternet kültüründe Brain rot (Beyin Çürümesi), düşük kaliteli veya değersiz olarak nitelendirilen internet içeriğini ya da bu içeriklerin yol açtığı varsayılan olumsuz psikolojik ve bilişsel etkileri tanımlar.
Brain rot, aşırı derecede dijital kaynaklara bakmaktan kaynaklı olarak zihnimizde ortaya çıkmaya başlayan bazı problemleri ifade eder. Sosyal medyada hiçbir amacı olmadan gezmenin ve sonsuz bir video döngüsünün beynimizi ne kadar yorduğunu ifade etmektedir, diye de eklemiş haberin devamında.
Bu aralar hepimizin şikâyet ettiği durumların başında internet ve olumsuz etkileri olduğu belirtilen haberin bu yazılanlarla… GAZZE’yle… yaşananlarla… aklımıza sığıştıramadığımız olaylarla ne alakası var diye düşündünüz değil mi…?
Ben kendi adıma beyin çürümesinden etkilendiğimi hissediyorum… Sizi bilmem.
Çürümenin etkilerini azaltmak için ‘’Umudumu Gazze ahalisi gibi yalnızca Allah’a bağlamaya çalışıyorum’’
Yine yeni bir yazıda beraber olmak dileğiyle hoşçakalın, mutlu kalın, huzurla ve sağlıkla kalın.
Faruk RİFAİOĞLU…