Mersin’e çevre koruma bağlamında çok kötülük, çok katliam yapıldı; bunların en başında da dolgu alanları yüzünden Mersin’le denizin ilişkisi koptu; kıyı kavramı, sahile vurup geri dönen dalga duygusu mahvoldu…
Eskilerde Mersin hep deniz kıyısında şirin sahil kenti olarak geçer.
Maalesef bir park(!) yapma sevdası ile deniz dolduruldu ve kentle denizin arasına adeta kayalardan oluşan bir set çekildi. Bakışı rahatlatan, ufuk çizgisini kucaklatan, denizin geliş gidişini bir şiir gibi duyumsatan kumsallar yok edildi. Bu vahşi mühendislik, yapmacık parklarla, doğal hiçbir çizgi taşımayan parklarla telafi edilmeye çalışıldı…
Bugün limana yapılacak, çevre koruma açısından risk oluşturmayan yeni bir rıhtım konusunda yaygara koparan çevreci anlayış o günlerde sessiz kaldı.
Artık dalga seslerini duymadığımız, deniz kokusunu almadığımız, kumsalında yürüyemediğimiz bir deniz(!) var. Uzaktan seyretmek dışında deniz bize küstü…
Kentsel düzenleme için denizin doğal mekânına, hareketine, salınımına dur demek, bizzat doğaya aykırıdır. Doğa kendinden alınanı bir gün mutlaka geri alıyor. Meselâ deprem gibi bir doğa olayında, deniz eski doğal yerine geliyor; gelecektir.
Geçmişte denizin doldurularak park yapılması, yani bir çevre katliamı Mezitli ilçe sınırına kadar sürdü.
Buraya kadar gelip daha ileriye gitmediği için şimdi teselli buluyoruz.
Soli Antik Limanı nedeniyle ve dolgu alanlarını yapan Belediye Başkanı daha ileri gidemediği için, daha doğrusu görevi sonlandığı için görevde Mezitli sahili bu mühendislik rezaletinden kurtuldu.
Şimdi doğal bir sahilde yürümek, denizin kokusunu almak, dalga seslerini duymak ve deniz kabukları toplamak için ancak Mersin kent merkezinden 10 km. lik bir yolculukla Mezitli sahiline gidebiliriz.
* * *
Dolgu alanı yapılacağına, sahil boyunca bir yürüyüş yolu yapılamaz mıydı? Yalnızca 6 -7 metrelik bir şerit kullanılır, yeşillendirilir, oturma grupları yerleştirilirdi.
Ben de bunu yıllarca önerdim durdum.
Korkum, hep kentin tek doğal sahili Mezitli sahilinin bir gün dolgu alanıyla kaplanmasıydı.
Sevindiricidir ki yeni Belediye Başkanı’mız, benim 25 yıl önceki önerime uygun biçimde Mezitli sahilini düzenliyor; denizin karayla ilişkisine saygı duyarak, yani yüzlerce yılın armağanı kumsalı koruyarak…
Mersin’in tipik “her şeye karşı çıkma” hastalıklı anlayışında olduğu gibi, bu dikkatli, özenli ve çevreye duyarlı çalışmaya karşı çıkanlar oldu.
Mezitli sahilini her gün gözlüyorum, kullanıyorum, adımlıyorum ve denizin dalgalarla söylediği şiiri dinliyorum; Mezitli Belediyesi başarılı ve hızlı bir şekilde sahil çalışmasını sürdürüyor.
Bu şekilde Mezitli sahili dolgu alanı yapılmaktan kurtulmuş oluyor.
Mezitli sahilinin, denizin dalga seslerini duyacağınız, denizin kokusunu alacağınız, kumsalda yürüyebileceğiniz, deniz kabukları toplayacağınız bir bâkir sahil olarak kalmasını sağlayan Mezitli Belediyesi’ne teşekkür ederim.
Doğaya saygı hayata ve insana saygıdır. Kentleşme sürecinde bu saygı korunmalıdır; binlerce yıllık zamanın emeği, doğaya bıraktığı iz, denizin insana yürüyüşü imha edilmemelidir. Mezitli Belediyesi bu anlamda duyarlı bir düzenleme yaptı, yapıyor
Başta Başkanımız olmak üzere, emek verenler sağ olsun.
HARUN ARSLAN…