‘Takdiri ilahi’ değil, ‘Takdiri İdari’


TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO) Mersin İl Temsilcisi Erkan Demir, 17 Ağustos 1999 depreminin 26. yıl dönümü dolayısıyla bir basın açıklaması yaptı. Demire, mevcut sistemin ürettiği kırılganlıklara dikkat çekerek, orman yangınlarından yakın zamanda meydana gelen depremlere kadar yaşanan afetlerin "Takdiri İlahi" değil, yönetimsel hataların bir sonucu olduğunu vurguladı.

 

Tarih : 17 Ağustos 2025 Pazar 12:51

Adem GÜNEŞ

 

TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Mersin İl Temsilcisi Erkan Demir, 17 Ağustos 1999 Depremi’nin 26. yılı dolayısıyla yaptığı açıklamada, Türkiye'nin afetlere karşı hâlâ hazırlıksız olduğuna dikkat çekerek, mevcut sistemin riskleri azaltmak yerine yeni kırılganlıklar ürettiğini belirtti. Demir, yakın dönemde ortaya çıkan sahte diploma skandalının afet yönetiminde liyakatsizlik, şeffaflık eksikliği ve katılımcılıktan uzak bir yönetim anlayışının ne kadar tehlikeli sonuçlar doğurduğunu gözler önüne serdiğini vurguladı. Demir, 10 Ağustos 2025’te Balıkesir Sındırgı’da meydana gelen 6.1 büyüklüğündeki depremin ve Ankara-Etimesgut’ta gerçekleşen 3.3 büyüklüğündeki depremin yanı sıra ülkenin dört bir yanında süren orman yangınlarının, afet yönetiminde yaşanan büyük zaafların somut örnekleri olduğunu ifade etti. “Bir yanda canı pahasına ormanları kurtarmaya çalışanlar, diğer yanda rant uğruna doğayı yok eden bir sistemle karşı karşıyayız” diyen Demir, afetlerin “kader” değil, bilimsel ve sistematik önlemlerle önlenebilir olaylar olduğunun altını çizdi.

 

“TAKDİRİ İLAHİ DEĞİL, TAKDİRİ İDARİ”

 

Demir açıklamasında, her afetin ardından aynı acıların yaşandığını, afet yönetiminin hâlâ yara sarma odaklı ilerlediğini ve bütüncül bir risk azaltma politikasının hayata geçirilmediğini belirtti. “Afetler takdiri ilahi değil, zamanında önlem almayan idarenin sorumluluğudur” diyerek, mevcut sistemin sadece afet sonrası müdahale ile yetindiğini eleştirdi.  Jeoloji Mühendisleri Odası olarak sadece sorunları değil, çözüm yollarını da her zaman paylaştıklarını ifade eden Demir, şu önerilere dikkat çekti: “Afet yönetimi devletin tek başına yürüteceği bir süreç olmamalı, yerel yönetimler ve meslek odaları sürece dahil edilmelidir. Zemin etüdü ve temel jeolojik-jeoteknik veriler planlamanın ayrılmaz parçası haline getirilmelidir. Jeolojik risk haritaları hazırlanmalı, bunlar mekânsal planlamaya entegre edilmeli, sadece görsel belge olarak duvarları süslememelidir. Yapılaşmada rant değil, bilim ve kamu yararı esas alınmalıdır. Afet yönetimi için özel bir mevzuat ve bağımsız “Afet Mahkemeleri” kurulmalı, “afet suçları” için ağır yaptırımlar getirilmelidir. “Afet, Acil Durum ve İklim Değişikliği Bakanlığı” kurulmalı, afet fonu oluşturulmalı ve afet yönetimi ülkenin geleceğine yatırım olarak görülmelidir.

 

"AFETLER FELAKETE DÖNÜŞMESİN"

 

Demir ayrıca, Türkiye’de geçmişte olduğu gibi 1999 öncesinde zemin etütlerinin önemsenmediğini, bugün de benzer bir kayıtsızlık yaşandığını belirterek, “Zemin etütleri bir yük değil, can güvenliğinin güvencesidir” dedi. Son olarak, yerleşim alanlarının jeolojik-teknik etütlerle değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Demir, başta diri fay hatları olmak üzere afet risklerine dair her türlü bilginin imar ve çevre planlarına işlenmesinin zorunlu hale getirilmesini önerdi. “Sahte diplomalılarla değil, bilimle ve kamu yararıyla kurtuluruz” diyen Demir, TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası olarak bilimsel temelli, bütüncül ve şeffaf bir afet yönetim sistemi için mücadeleyi sürdüreceklerini ifade etti.

Paylaş :
Etiketler :  

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!





 
  Akdeniz Gazetesi


 
  FLAŞ HABER
 

  BASIN İLAN KURUMU İLANLAR

 
  EN ÇOK OKUNANLAR
  • Bu Ay
  • Bu Hafta
  • Dün
  • Bugün


  SOSYAL MEDYA
 
 

 


  

 
 
ANASAYFA BİK İLANLAR İLETİŞİM KÜNYE GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
akdenizgazetesi.net © Copyright 2019-2025 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA