Necdet TAŞ
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda söz alarak çiftçilerin sorunlarını gündeme getiren İYİ Parti Burhanettin Kocamaz, “Çiftçilerimizi yaşanan zirai don ve dolu olaylarından sonra bir de kuraklık vurmuş, yetiştirdikleri ürünler ciddi oranda zarar görmüş, verim düşüklüğüne yol açmıştır. Ülkemizde bu yıl yaşanan doğal afetlerden çiftçilerimiz ve üreticilerimiz ağır şekilde etkilenmiş, özellikle de buğday ve arpada yer yer, yüzde 80'lere varan oranda verim kayıpları yaşanmıştır. Bu yıl yaşanan kuraklıktan yalnızca Batman Ovası değil, başta Çukurova ve Konya olmak üzere, ülkemizin her köşesinde üretim yapan çiftçilerimizin ürünleri etkilenmiştir. Dolayısıyla Çukurova'da bu yıl ilk defa çiftçilere "Mısır ekmeyin, su yok." denilmiştir. Bu durum karşısında Çukurova'da mısır üreticileri çaresiz kalırken AKP iktidarı yine, her zaman olduğu gibi hasat öncesi ambarlarını ithal mısırla doldurmaya başlamıştır. Yayımlanan Cumhurbaşkanı kararıyla 1 Mayıs-31 Temmuz tarihleri arasında 1 milyon ton mısır yüzde 130 vergi yerine sıfır gümrükle ithal edilmeye başlanmıştır” ifadelerini kullandı.
“SU YOK MISIR EKMEYİN”
Çukurova'daki mısır üreticilerine "Su yok, ikinci ürün olarak mısır ekmeyin." diyen iktidarın yaptıkları planlamaya göre son 7 ayda toplam 3 milyon ton mısır ithalatı yapmış olacağına dikkat çeken Kocamaz, “AKP iktidarı, zirai don, dolu ve kuraklık tehdidi yaşayan çiftçilerin yanında olmak ve onlara destek olmak yerine çiftçilere verilecek paraları yurt dışındaki çiftçilere aktarmaktadır. AKP iktidarı, nisan ayında başta Mersin olmak üzere çok sayıda ilimizde yaşanan don ve mayıs ayında yaşanan dolu kayıplarına yönelik bugüne kadar çiftçilerimize herhangi bir ödeme yapmamış, zararlarını telafi etmemiştir. Çiftçilerimiz, kuraklıktan kaynaklanan, yer yer yüzde 50'den başlayarak yüzde 80'lere kadar varan ürün kayıplarının da telafi edilmesini ve destek sağlanmasını talep etmektedir. Ziraat odalarından gelen bilgilere göre Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde buğday, arpa ve mercimekte yaklaşık yüzde 80 oranında verim kayıpları yaşanmaktadır. Özellikle Şanlıurfa'da kuru alanlarda arpa üreten çiftçiler maliyetini bile karşılayamadıkları için tarlasına biçerdöver bile sokmamıştır. Ülkemizin arpa üretiminin yüzde 11'inin karşılandığı Konya'da arpa hasadı başlamış ve normalde dekara en az 250-300 kilogram olması gereken verim, dekara 50 ila 150 kilograma kadar düşmüştür. Buğday tarlalarında da aynı sorun yaşanmaktadır. Yalnızca Konya'da, Batman'da değil İç Anadolu'nun genelinde ve Çukurova'da da birçok üründe tarımsal kuraklık yaşanmaktadır. Bu nedenle, zirai don ve dolu olaylarında zarar gören çiftçilerimizin yanı sıra kuraklıktan etkilenen çiftçilerimize de destek sağlanmalıdır” şeklinde konuştu.
“İKTİDAR KANADI İNATLA VE ISRARLA OTURUMLARA KATILMIYOR”
Öte yandan sosyal medyada hesabından ülke gündemini değerlendiren Kocamaz, “Bölgemizde bunca elim olaylar yaşanırken, Cumhur İttifakı kendilerince ve içeriğinin ne olduğunu dahi açıklamadan iç cephenin tahkim edilmesinden bahsederken, pervasızca dayatmalarına devam ediyor! Bilindiği gibi daha önce, komisyonlarda yeterince görüşülüp tartışılmadan Meclise getirilen İklim Yasası muhalefetin büyük tepkisi nedeniyle geri çekilmişti. Her ne hikmetse, komisyonlarda yeniden görüşülüp incelenmeden ve noktasına bile dokunulmadan, geçen hafta aynen Meclise getirilmişti. Muhalefet Partileri de, aynen daha önce olduğu gibi bu kanuna karşı tepkisini göstermeye devam etti ve sık sık karar yeter sayısı ya da yoklama isteyerek bu kanunu çıkarttırmamak için elinden geleni yaptı ve yapmağa da devam edecek. İktidar kanadı kanun tekliflerini Meclise getiriyor ancak inatla ve ısrarla oturumlara katılmıyor. Meclis TV’yi izleyenler, AKP ve MHP sıralarının genellikle boş olduğunu mutlaka izlemişlerdir. İktidar Milletvekillerinin bir tek görevi var, Muhalefet Partilerinin getirdiği önerileri, nasıl olsa çoğunluk bizde diyerek reddetmek. İnanın Meclisi takip etmediklerinden neyi ya da hangi kanunu oyladıklarından, kanunun içeriğinde ne olduğundan bile habersizler. Çoğu kez oylamaya son anda yetiştiklerinden neyi oyladıklarını, oylarının renginin ne olacağını bile bilmiyorlar. Ve bizim oyumuzun ret mi? kabul mü olduğunu bize soruyorlar. Biz de, bizim oyumuz sizi neden ilgilendiriyor dediğimizde, ”ya siz ne verirseniz biz tersini vereceğiz ya!” diyerek sanki beyinlerini Saray’a teslim etmiş olduklarını itiraf ediyorlar. Yazık… Gerçekten çok yazık. Dün akşam maalesef Yüce Meclis’te çok elim bir olay yaşandı. İklim Kanunu görüşülürken AKP sıraları yine boştu. Muhalefette sık sık yoklama ve karar yeter sayısı isteyerek AKP Milletvekillerinin bile adeta Kanunu ciddiye almadığı için oturumlara katılmadığı bir yerde elbette Muhalefet Partileri de bu Kanunun, bu haliyle çıkmaması için gereğini yapacaktı ve yapmalıydı. Nitekim 4 kez istenen yoklamalarda yeterli sayı bulunamadığı için, oturuma sık sık ara verildi. AKP ve MHP Milletvekilleri Meclis oturumuna katılsınlar diyerek beklenmek zorunda kalındı. Son yapılan yoklamada da Genel Kurul Salonunda olmayan bir AKP Milletvekili adına da sahte oy kullanıldığı tespit edildi. Buna benzer bir olay daha öncede yaşanmıştı. Bu durum, AKP kanadının olaylara ne kadar ciddiyetsiz yaklaştığını gösteriyor. Böyle bir yaklaşım gerçekten çok büyük bir ayıptır ve hem TBMM’ne ve hem de Yüce Türk Milleti’ne karşı yapılmış çok büyük bir hakarettir. Bizim, pervasızca işlenmiş böyle bir ayıbı kabul edebilmemiz ve içimize sindirebilmemiz mümkün değildir. Bu ayıp, AKP Grubunun alnında ve silinmeyecek kara bir leke olarak kalacaktır. Zira, bu Milleti en iyi şekilde temsil edeceğini yemin ederek açıklayan AKP Milletvekillerinin Millete olan saygısızlığının tescilidir. Yaşanan bu elim hadise neticesinde oturum kapandı ve bugün kanun maddelerine kalınan yerden itibaren devam edilecek. Ben buradan Yüce Milletimizi bugün yapılacak oturumu özellikle izlemeye ve AKP’nin dün yaşanan bu ayıplı durumdan ders alıp almadığını bizzat görmeye davet ediyorum!” dedi.