Necdet TAŞ
Bir dizi ziyaret ve temaslarda bulunmak üzere Mersin’e gelen İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Tarsus Kent Konseyi'nde STK temsilcileri ve basın mensupları ile bir araya geldi. Toplantıya; İYİ Parti Mersin Milletvekili Burhanettin Kocamaz, Çamlıyayla Belediye Başkanı Mehmet Fatih Sofuoğlu, İYİ Parti İlçe Başkanı Gazi Elgün, İYİ Parti İl Başkanı Dr. Ali Rıza Özdeniz ve önceki dönem İYİ Parti İl Başkanı Av. Suat Şahin de eşlik etti. Burada gündemle ilgili açıklamalarda bulunan Dervişoğlu, "Sorunlarla ilgili kurultaylar, çalıştaylar yapıyoruz. İYİ Parti olarak hiçbir siyasi partinin yapmadığı Emekli Kurultayı'nı tertip ettik. 5510 sayılı yasa dahil olmak üzere, emeklilikle ilgili bütün eksiklikleri ele aldık. Gerçekleştirdiğimiz toplantıya Hak-İş'in, Türk-İş'in ve TESK'in genel başkanı katıldı. Bu üçünün aynı anda bir araya gelmesi de kolay değildir. Hepsinin İYİ Parti'nin davetine icabet etmesi partimize duyulan güvenden kaynaklıdır. Bunun çok net bir şekilde söylüyoruz. Çünkü konulara istismar eden bir bakış açısıyla yaklaşmıyoruz" dedi.
“TARSUS SES ÇIKARIRSA BU HAYRA DELALET EDER”
Türkiye’nin önemli günler geçirdiğini ifade eden Dervişoğlu, “Büyük sıkıntılar içinde derken bu sıkıntıların başında ekonomik sıkıntılar geliyor. Elbette bekamızla ile ilgili geleceğimizle ilgili önemli kararların alınması icap eden bir süreçteyiz ama günü de kurtarmak mecburiyetindeyiz. Yani emeklinin, dulun, yetimin tenceresini kaynatamadığı bir ülkeyi hiçbirimiz hak etmiyoruz. Toprağa düşürdüğü terin karşılığını alamayan çiftçinin fakru zaruret içinde olmasını kabullenemiyoruz. Burası dünyanın büyük medeniyetlerinin kurulduğu bir cennet yurt köşesi. Burada binlerce yıldır büyük medeniyetler oluşmuş, büyük medeniyetlere ev sahipliği yapmış, mümbit topraklar üzerine kurulmuş bir sistemden bahsediyoruz. Bundan 20-25 yıl önce 10 dönüm narenciye bahçesi olan çocuklarını o bahçeden temin ettiği gelirle okutabiliyordu. Yuva sahibi yapabiliyordu. Şimdi o narenciye bahçelerinde dallarda duruyor ürünler. Çiftçim ürünü dalından alıp onu ekonomik değere dönüştüremeyecek hale getirilmiş. Bunun bir adım sonrası üretmekten vazgeçmektir. Üretmekten vazgeçersek sağlıklı gıdaya nasıl erişiriz? Bundan daha büyük felaket olabilir mi? Başkasına muhtaç olmadan yaşayamaz hale geleceğiz demektir. Sadece tarım, hayvancılık alanında değil birçok alanda aynı şey. Adalet ve güven tartışmasından yatırımcı bulunduğu yöreye yatırım yapmaktan imtina edecek hale gelmiş. Çünkü sisteme güvenmiyor. Sistemin onarılması lazım. Biz yaşadığımız coğrafyadan umudumuzu kesersek gençlerimiz farklı bir şey düşünemez. O sebeple Türkiye'de kendi geleceklerinden endişe duydukları için yurt dışında istikbal aramak üzere büyükelçiliklerin konsoloslukların önünde kuyruklarda ömür tüketiyor evlatlarımız. Tarsus konuşursa, ses çıkarırsa bu hayra delalet eder. Tarsus'tan Adana'dan Çukurova'dan Mersin'den bu ülke için her zaman doğru seslerin çıktığı tartışmasız bir gerçektir. Buralar konuşmalıdır. Kent konseyleri konuşmalıdır, sivil toplum kuruluşları konuşmalıdır, hür bilim müesseseleri konuşmalıdır. Bu ülkenin aydınları yazarları sanatçıları konuşmalıdır. Konuşan bir Türkiye inşası ile ancak sorunları aşabilmek kudreti sergilenir. Oysa toplumu baskılamak isteyenlerin mevcut olduğunu biliyoruz ve bu toplumu baskılamak isteyenlerin bu ülkeyi yönetenler olduğuna dair derin kaygılar taşıyoruz. Sorunları konuşarak aşacağız” şeklinde konuştu.
“KÜRTLER BİZİM HER ŞEYİMİZDİR AMA ÖCALAN VE PKK DÜŞMANIMIZ”
Türkiye’nin hızlı kutuplaşmanın girdabında felakete doğru sürüklendiğini iddia eden Dervişoğlu, “İnsanların kökenlerinden kaynaklı olarak birbirine düşmanlığı üzerinden siyaset tesis etmeye çalışanlar ve bu suça başkalarını ortak etmeye kalkışanlar iyi bilsinler; binlerce yıldır bu coğrafyadaki bu vatan bizim, hepimizin. Buranın adı Türkiye, bu toprağın adı da Türk vatanıdır. Bu topraklar üzerinde yaşayan millet de Türk milletidir. Millet tanımı da ‘Ne mutlu Türküm diyene’ ifadesiyle şekillenmiştir. Devlet olma ilkesi ile bir araya gelmiş farklı insanların oluşturduğu bir felsefedir bizdeki millet tanımı. Ne demek yani şimdi Kürt Türkmen ayrımı? Binlerce yıldır buradayız. Kürtler bizim her şeyimizdir ama Abdullah Öcalan ve PKK bizim düşmanımız. Bu birlikteliği temin etmek mecburiyetindeyiz. Farklılıklarımızın zenginlikler olduğunu kabullenmek mecburiyetindeyiz. Ama kırmızı çizgilerimizi ortaya koymak ve müşahhas hale getirmek zorundayız. Nelerden vazgeçmeyeceğimizi dost düşman bilmek zorundadır. Açık ve net söylüyorum milletin istemediği hiçbir şeyi ne Müsavat Dervişoğlu ne İYİ Parti asla yapmayacaktır. Üzerimize operasyonlar yapılabilir. Türkiye düşmanlarının ortak hayalidir İYİ Partisiz meclis. Siyasi partileri millet kurar. Milletin kurduğu partileri yaşatmak da milletin işidir. Milletin kurduğu bir partiyi Tayyip Erdoğan da yok edemez” dedi.