Ülkemiz için hayatî değerde iki olayı Temmuzun ikinci haftasında yaşadık.
70’li yıllardan beri hemen her siyasi iktidarca desteklenen, hatta rahmetli Ecevit’in bu yapıya ait yurtdışı eğitim kurumlarını desteklemesi için özel genelge yayımladığı, Batı emperyalizminin kuklası Fetö terör örgütünün hain darbe girişimi 9 yıl önce önlendi. Bu toprakların tarihinde ilk kez, meşru hükümete karşı girişilen bir darbeye karşı insanlar sokağa çıktı; ölümü göze alarak tanklara ve bombalara direndi, iradesini savundu.
Sonuçta, bu süreçte yakın tarihimizdeki kirli vesayet alışkanlığını besleyen darbe yapılanması kökten temizlendi . Bu çok anlamlı, çok özel başarının bir bayram şenliği içinde kutlanması, bu vesileyle mübarek şehitlerimize ve aziz gazilerimize olan şükran duygularımızın dile getirilmesi kıymetlidir.
Tam da bir hain terör yapısının çökertilmesi bağlamında toplumsal bir direnç ve kararlılık vurgusu yapıldığı süreçte, bir başka hayırlı girişim, bir devlet politikası olarak başarıyla yürütülen “ Terörsüz Türkiye “ projesi adım adım yol alıyor.
Şimdi tarihin ve hayatın zorunlu kıldığı, devletimizin kararlı siyasetiyle oluşan ve uluslararası durumun masaya koyduğu “Terörü Sonlandırma” siyaseti artık bir devlet politikasıdır ve bu bunun için ilk önemli fiili adım atılmıştır.
Terör örgütü silah bırakmaya başlamıştır; sembolik anlamı çok güçlü olan silahları yakma işlemi yapılmıştır. Şimdi konuyu yine toplumsal birlik temelinde ve TBMM iradesiyle yasal işlemler zemininde gerekli olan yapılacak, silah bırakmaya dair sonuç alıcı her işlem dikkatle yürütülecektir.
Kırk yıldır ülkemizi her düzeyde olumsuz etkileyen, on binlerce insanımızın hayatına mal olan, yıllarca gündelik hayatın huzurunu zehirleyen emperyal güçlerin bu kirli oyunu fiilen sonlanıyor; bundan sonra çok daha başka bir Türkiye için sosyal, ekonomik, politik imkânların önü açılıyor.
* * *
15 Temmuz Şehitlerini Anma, Demokrasi ve Milli Birlik Günü kentimizde de kutlandı.
15 Temmuz günü tüm Türkiye tek yürek olarak darbe girişimine karşı durdu ve dünyaya bir demokrasi dersi verdi.
Her iki sürecin Mersin açısından farklı bir anlamı vardır.
Mersin iki yüz yıldır barış ve hoşgörü kenti olmuş; değişik, din, dil, ırk, mezhep ve etnik aidiyetten insanlar barış içerisinde, dostlukla, birbirlerinin kültürlerine saygı göstererek yaşamışlardır.
Mersin tarihten gelen hoşgörü kültürü ile göçle gelenleri dostça karşılamıştır.
Çeşitli din ve mezheplere ait insanların aynı yerde sonsuza yattığı Mersin Mezarlığı dünya da benzeri olmayan bir örnektir.
Bu Mezarlık bile tek başına Mersin’in yapısını, tarihini, kültürünü anlatıyor.
Ne yazık ki Mersin uzun zamandır yerleşmiş geleneksel “muhalif” anlayışından, gündelik politik hesaplara dayalı verimsiz karşı çıkışlardan dolayı özellikle ülkemizi yükseltecek, kentimize katkı verecek yatırımlara sürekli karşı çıktı.
Çok zaman kaybına, gereksiz gecikmelere sebep olundu
Oysa siyaset hizmet için vardır; siyasetçi ve siyaset dili bunu öngörmelidir. Kısır, gündelik ve basit oy hesabına dayalı bir muhalefet anlayışı ise toplum hayatını enfekte ederken, bizzat insanın gelişimini, onun zeka ve bilinç düzeyini geriletir.
Şimdi ülke olarak çok meşakkatli, ama başarılı bir süreci aşmak üzereyiz. Merkezî irade, bütün içtenliğiyle kendini çözüme adamıştır; son derece yapıcı bir dille bütün diyalog kapılarını açmıştır; silaha değil konuşarak buluşmaya, sorunlar varsa silahla değil sözle çözmeye dönük bir siyaset inşâ etmektedir.
Şimdi; barış, hoşgörü, kardeşlik, birliktelik, tek vatan ve tek bayrak temelinde bir devlet politikası olan TERÖRSÜZ TÜRKİYE konusunda da Mersin güçlü bir ses çıkarmalı, meseleyi kamusal bir sahiplenme düzeyine taşımalı diye düşünüyorum.
Umarım Mersin’deki kent dinamiklerinden, STK’ lardan ve çeşitli oluşumlardan Mersin yapısına, geleneğine ve kozmopolit zenginliğine uygun, aktif ve örnek destek hızla gelişecektir, gelişmelidir.
“ Terörsüz Türkiye “ kavramı için örnektir, modeldir Mersin.
Gündelik siyasetin ötesinde, bir devlet politikası olan bu büyük projede emeği olan herkesi tarih saygıyla hatırlayacaktır.
Bu bağlamda Mersin’den en güçlü desteğimizi, başarı dileklerimizi ve dualarımızı iletiyorum.
HARUN ARSLAN…