Geçtiğimiz ay “Mersin’de Turizm ve Bir Umut” başlıklı bir köşe yazısı yazmıştım.
Diyarbakır, Urfa ve Mardin’i kapsayan bir geziden sonra, Mersin ile kıyaslama yapmıştım.
Bu üç kente bir hafta sonunda gelen 500’ ün üzerinde tur otobüsü vardı; doğal ve tarihî konum açısından çok daha zengin olan Mersin’de ise turizmin bu ölçüde gelişememesini üzülerek anlatmıştım.
Yazımdan bir bölüm şöyleydi:
“Bu anlamda Mersin’i düşünürsek, saydığım vasıflardan hepsi fazlasıyla kentimizde mevcut. Tüm bunlara ek olarak bizim bir de denizimiz var; kilometrelerce uzanan kıyılarımız var, cennetten esintilere sahip doğamız var.
Peki böyle bir turu Mersin’de yaptığımızı varsayalım :
Arkeoloji Müzesi – Deniz Müzesi – Soli Antik Kenti – Yumuktepe – Balık Pazarı– Katolik Kilisesi- St. Paul kuyusu- St. Paul Kilisesi - Roma Yolu – Tarsus Lezzetleri – Tarsus Şelalesi – Makam Camii – Tarsus Müzesi – Eski Tarsus Evleri –Tarsus Lezzetleri - Kanlı Divane Antik Kenti – Cennet Cehennem – Kızkalesi – Yöresel Lezzetler – Yörük Çadırında Yörük Kahvaltısı – Karaduvar’da Balık…
(istenirse daha bir çok ilave edilecek yer ve etkinlik)
Şimdi bizlere ümit veren yeni bir dönem var: Buradaki dört kurumun başında yeni, çalışkan ve gayretli insanlar var.
Özellikle Turizm Fakültesi Dekanı ve Turizm İl Müdürümüzün somut, başarılı çalışmalarını gözlemliyoruz.
MTSO Başkanımız da yeniliklere açık ve kent için çaba gösteren değerli bir iş insanı. Yine MTSO Meclis Başkanı Mersin turizmine katkı veren bir turizmci.
Mersin için yeni bir şeyler yapabilme gayretinde olan Büyükşehir Başkanımızın da çalışmalara büyük desteği olacaktır.
Yeni MEÜ Rektörümüzün de üniversite içinde turizmle ilgili çalışmaları desteklediğini sevinerek gözlemliyoruz.”
* * *
Şimdi Mersin turizmi adına bize ümit veren yeni bir girişim var.
Yukarıda sözünü ettiğim yazımın yayınlandığı ay içinde Wynham Tarsus St. Paul Hotel’in açılışı yapıldı.
Hristiyanlar için Hac noktası kabul edilen St. Paul Kuyusu’nun yanında, her biri 100 yıldan eski olan tarihi konaklar restore edilerek bu Hotel açıldı.
İlave bir yatırımla kısa süre içerisinde 80 oda ve 180 yatağa sahip bir tesis olacak.
Uzun yıllardır tanıdığım, ülkemize ve bölgemize her yönden katkı veren değerli Yamanyılmaz Ailesi 12 milyon dolara yakın bir yatırımla yaptıkları bu yeni girişimleri bölgemiz açısından her türlü övgüyü hak ediyor.
Hz. İsa’dan sonra Hristiyanlığın en önemli figürü olan ve Hristiyanlık inancının yayılmasını sağlayan St. Paul’un evinin ve şifalı olduğuna inanılan kuyunun hotelin hemen karşısında olması buraya ayrı bir değer katıyor.
2010 yılında Alman Cumhurbaşkanı Christian Wulf Tarsus ziyaretinde ilk burayı ziyaret etmiş ve çok etkilenmişti. Kendisiyle sohbetimde Papa’yı buraya getirme fikri doğmuştu. Bir dahaki gelişinde görüşüp Papa Benediktus ile birlikte geleceğini söylemişti.
2009 yılının Dünya St. Paul Yılı ilan edildiğini unutmayalım.
Bu yeni otel ve girişimle, bölgemizde ”İnanç Turizmi” için de iddialı bir konum alınmıştır.
Hotelin açılışında tanıştığım yeni Tarsus Belediye Başkanı Sn.Ali Boltaç’ın da vizyoner ve çalışkan kimliğiyle bölge turizmine önemli bir katkı vereceğine inanıyorum.
İnanç Turizmi özelinde bir çekim merkezi olan bölgemizde, benzer girişimleri özendirici etkisiyle de kıymetli olan bu değerli yatırım için Yamanyılmaz Ailesine kentim adına teşekkür ediyorum.
HARUN ARSLAN…