image

Okunma : 30  Tarih : 3.06.2025  E-Mail : 

 
Fatma  Yardımcı

Boğulma olaylarına dikkat!

Yaz mevsimi ülkemizde deniz, göl ve nehir kıyılarını hareketlendiren, tatil planlarının yapıldığı, çocukların kamp heyecanı yaşadığı en yoğun dönemdir. Güneşin yakıcı sıcaklığından kaçmak isteyenler için serin sular bir cazibe merkezi olur. Ancak her yaz yeniden karşılaştığımız acı bir gerçekle de yüzleşiyoruz: Boğulma vakaları.

Geçtiğimiz günlerde Mersin’in Silifke ilçesinde yaşanan trajik olay hepimizin yüreğini dağladı. Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’ne bağlı bir kamp programına katılan öğrenciler, eğlenmek ve serinlemek amacıyla denize girdiler. Ancak havanın rüzgarlı, denizin dalgalı olması bir anda eğlenceli anları trajediye çevirdi. Üç öğrenci dalgalarla mücadele ederken baygın halde sudan çıkarıldılar. Tüm müdahalelere rağmen 17 yaşındaki M.E.A. ve 16 yaşındaki Cemal Emre Kurt hayatını kaybetti. Bu acı kayıplar sadece iki aileyi değil, hepimizi derinden etkiledi.

Silifke’de yaşanan elim olay bize bir kez daha gösterdi ki, doğa güzellikleri kadar acımasız da olabilir. Özellikle deniz gibi kontrolü zor ortamlarda alınmayan küçük bir önlem bile büyük trajedilere yol açabilir. Bu yüzden her bireyin, her ailenin, her kurumun su güvenliği konusunda üzerine düşeni yapması şarttır. Unutmayalım: Yazın neşesi boğulma haberleriyle gölgelenmesin. Alınacak küçük ama etkili önlemlerle her yaz güvenli ve mutlu geçebilir. Çünkü her hayat değerlidir.

Mersin'in Silifke ilçesinde yaşanan ve hepimizi derinden sarsan elim olay, yaz mevsiminin gelişiyle birlikte artan boğulma vakaları gerçeğini bir kez daha acı bir şekilde yüzümüze vurdu. Peki, her yaz yaşanan bu kayıpların önüne geçmek mümkün değil mi? Boğulma, özellikle gençler ve çocuklar arasında, yaz aylarında en sık görülen ölüm nedenlerinden biridir. Yüzme bilmemek, denizin durumu hakkında yeterli bilgiye sahip olmamak, can yeleği veya diğer güvenlik ekipmanlarının kullanılmaması, gözetimsiz yüzme ve ani panik halleri boğulmalara yol açar. Ne yazık ki çoğu zaman bu kazalar ihmaller zincirinin sonucudur.

Peki, bu acı kayıpların önüne geçmek için neler yapmalıyız?

Yüzme bilmeyen veya yeterince iyi yüzemeyen kişilerin denize veya derin suya girmemesi hayati önem taşır. Yüzme bilmeyenler, can yeleği gibi yardımcı ekipmanlarla bile denize girmemeli, bu ekipmanların sadece ekstra bir güvenlik önlemi olduğunu unutmamalıdır. Özellikle halka açık plajlarda, belediyeler veya ilgili kurumlar tarafından belirlenmiş, cankurtaran bulunan ve güvenli olduğu işaretlenmiş alanlarda yüzmeyi tercih edin. Bilmediğiniz, akıntısı olan veya dip yapısını göremediğiniz sulara girmekten kaçının. Yüzdüğünüz alanda cankurtaran olup olmadığını kontrol edin. Cankurtaranlar, acil durumlarda hızlı müdahale ederek hayat kurtarabilirler.

Hava ve deniz koşullarına dikkat… Denize girmeden önce mutlaka hava durumunu kontrol edin. Rüzgarlı havalarda deniz dalgalı olur ve bu durum, özellikle deneyimsiz yüzücüler için büyük risk taşır. Dalgalı denizde yüzmek, kişiyi kısa sürede yorabilir ve akıntıya kapılmasına neden olabilir. Özellikle kıyıya paralel akıntılar (rip akıntıları) boğulma vakalarının en büyük nedenlerinden biridir. Eğer bir akıntıya kapılırsanız, kıyıya doğru değil, akıntının paralelinde yüzerek kendinizi akıntıdan kurtarmaya çalışın. Suyun bulanık veya karanlık olduğu durumlarda denize girmekten kaçının. Dip yapısını görememek, derinlik konusunda yanılgılara yol açabilir ve tehlikeli durumlar yaratabilir.

Ve en önemlisi çocukların denetimi…  Çocuklar, sudayken bir an bile gözetimsiz bırakılmamalıdır. Ebeveynler veya sorumlu yetişkinler, çocukların suya yakın olduğu her an tetikte olmalı, gözlerini üzerlerinden ayırmamalıdır. "Bir anlığına bakmadım" demek, geri dönülmez acılara yol açabilir.

Yüzme Bilmeyen Çocuklar İçin Ekipman: Yüzme bilmeyen çocuklar için kolluk, simit gibi yüzmeye yardımcı ekipmanlar kullanılabilir ancak bu ekipmanlar kesinlikle tek başına güvenlik sağlamaz. Yanlarında mutlaka bir yetişkin bulunmalıdır. Çocuklara küçük yaşlardan itibaren yüzme eğitimi aldırmak ve su güvenliği konusunda bilinçlendirmek büyük önem taşır.

Alkol, muhakeme yeteneğini zayıflatır ve koordinasyonu bozar. Bu nedenle, alkollü bir şekilde denize veya havuza girmek kesinlikle tehlikelidir. Yemek yedikten hemen sonra denize girmek kramp riskini artırabilir. Vücut sindirimle meşgulken, yoğun fiziksel aktiviteye girmek kas kramplarına yol açabilir. Suda zor durumda kalan birini gördüğünüzde panik yapmadan, etraftan yardım isteyin. Eğer yüzme biliyorsanız ve kendinizi güvende hissediyorsanız, doğru tekniklerle yardıma gidin. Ancak, cankurtaran veya profesyonel yardım beklemek daha güvenli olabilir. Boğulma vakalarında ilk yardımın önemi büyüktür. Temel ilk yardım bilgisine sahip olmak, doğru müdahale ile hayat kurtarabilir.

Mersin'in Silifke ilçesinde kaybettiğimiz gençlerimizin acısı taze iken, bu uyarılara kulak vermek ve gerekli önlemleri almak, benzer faciaların yaşanmaması adına hepimizin sorumluluğudur. Yazın keyfini çıkarırken, suyun ve doğanın gücüne saygı duymayı, tedbiri elden bırakmamayı asla unutmayalım. Unutmayalım ki, alınacak küçük önlemler, büyük acıların önüne geçebilir. Herkese güvenli ve keyifli bir yaz diliyorum…




 
  YAZARIN ARŞİVİ
 
 
 
  YORUMLAR
 
 
  YORUM YAZIN
 
Adınız Soyadınız :

Yorumunuz :

Güvenlik Kodu : Güvenlik Kodu
Kod :

 





 
  Akdeniz Gazetesi




 
  FLAŞ HABER
 

  BASIN İLAN KURUMU İLANLAR

 
  EN ÇOK OKUNANLAR
  • Bu Ay
  • Bu Hafta
  • Dün
  • Bugün


  SOSYAL MEDYA
 
 

 


  

 
 
ANASAYFA BİK İLANLAR İLETİŞİM KÜNYE GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
akdenizgazetesi.net © Copyright 2019-2025 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA