Necdet TAŞ
Avukat Ferda Aras, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) dönük operasyonlarda tutuklanan ve sağlık durumu nedeniyle cezaevinde kalması kamuoyunda tepki çeken Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık'ın sağlık durumuyla ilgili konuştu. Murat Çalık’ın derhal tahliye edilmesi gerektiğinin altını çizen Aras, “Çalık’ın yaşama hakkı tehlikededir. Bu bir siyasi cinayete teşebbüstür. Bir hukukçu olarak bu satırları yazmak benim için yalnızca mesleki bir sorumluluk değil; insan olarak, yurttaş olarak, bir evlat, bir anne, bir vicdan sahibi olarak zorunluluktur. Bugün ülkemizde bir insan, bir belediye başkanı, bir baba, bir hasta Murat Çalık göz göre göre ölüme terk edilmektedir” ifadelerini kullandı.
“BU BİR CEZALANDIRMA DEĞİL LİNÇTİR”
“Daha önce iki kez kanseri yenen ve şu an hayati tehlike arz eden ağır düzeyde hasta olan Murat Çalık’ın, Türkiye Tabipler Birliği tarafından açıkça “Cezaevi koşullarında kalması uygun değildir” denilmesine rağmen hâlâ tahliye edilmemesi; hukukun, adaletin ve vicdanın iflasıdır. Anayasa’nın 17. maddesi açık: “Herkes yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir.” Ceza İnfaz Kanunu'nun 16. maddesi açık: “Hapis cezasının infazı, mahkûmun hayatı için kesin bir tehlike teşkil ediyorsa mahkûmun cezasının infazı iyileşinceye kadar geri bırakılır. " AİHS, Anayasa, Ceza İnfaz Yasası, İnsan Hakları Eylem Planı, Avrupa Konseyi ilkeleri… Hepsi rafa kaldırılmıştır. Yerine konulan şey; siyasi kin, intikam duygusu ve sistematik bir insanlık dışı muameledir” şeklinde konuşan Aras, “Velev ki Murat Çalık suçlu bulunsaydı dahi ki kendisine yöneltilen suçlamaların asılsız olduğu hukukçular tarafından yüksek sesle dile getirilmektedir; hiçbir ceza, insan onurunu ayaklar altına alarak, sağlığa erişim hakkını gasp ederek, göz göre göre bir insanı ölüme sürükleyerek infaz edilemez. Bu bir cezalandırma değil, bir linçtir. Sessizce işlenen bir siyasi cinayetin provasıdır” dedi.
“CEZAEVİNDE YAŞAMI YİTİRİRSE BUNUN HESABINI KİM VERECEK?”
İzmir Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutulan Murat Çalık’ın, ne bir terörist, ne vatan haini, ne de toplum için tehlikeli bir fail olduğunun altını çizen Aras, değerlendirmelerini şöyle sürdürdü; “Ancak bugün, sanki kaçma şüphesi varmışçasına, sanki devletin temel ilkelerine düşmanmış gibi, bir hastane odasına ya da ev hapsine dahi tahammül gösterilmeden, yaşamı tehdit altına alınmaktadır. Sormak zorundayız: Murat Çalık cezaevinde yaşamını yitirirse bunun hesabını kim verecek? Oğlunun elini tutan annesine, “Başınız sağ olsun” demekle vicdanlar arınacak mı? Bu ülkenin adalet sistemine güvenen insanlar artık hangi cesaretle hasta evladını mahkemeye çıkaracak? Adalet Bakanı Sayın Tunç’un kamu baskısı sonucu yaptığı “tahliye için Adli Tıp raporuna gerek yok” açıklaması, zaten yapılması gerekenin çok geç kalınmış bir itirafıdır. Peki o zaman neden hala tahliye edilmiyor? Ne bekleniyor? Bir ölüm ilanı mı? Bugün Murat Çalık’a yapılanlar, yarın başka bir siyasetçiye, bir öğretmene, bir gazeteciye, bir hekime de yapılabilir. Hukuk susarsa, sıra herkese gelir. Buradan çağrı yapıyorum: Murat Çalık derhal tahliye edilmelidir. Cezaevlerinde sağlığı ağır tehdit altında olan tüm tutuklular için insani, hukuki ve acil düzenlemeler hayata geçirilmelidir. Bu sürece göz yumanlar, bir gün yalnız hukuki değil, tarihi ve vicdani sorumlulukla da yargılanacaklardır. Biz adaletin, insan haklarının ve vicdanın tarafındayız. Murat Çalık’ın yaşam hakkı için susmayacağız. Tahliye hemen, adalet derhal!”