Mersin 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, kazada hayatını kaybeden 11 yaşındaki Elif Su Ekinci ve ağır yaralanan Elif Yüksel'in aileleri katıldı. Aileler ve avukatları, olayın bir "kaza"dan öteye geçerek "olası kast" kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini savundu. Hayatını kaybeden Elif Su Ekinci'nin avukat olan babası Kamil Ekinci, savcılık mütalaasındaki aleyhte hususlara katılmadıklarını belirterek, "Kazanın oluş şekli itibarıyla olayın 'olası kast' ile değerlendirilmesini, sanığa bu kapsamda ceza verilmesini ve tutukluluk halinin devamı talep ediyoruz" dedi.
“YAŞANANLAR BİR CİNAYET”
Elif Ekinci ailesinin avukatı Halil Demir, "Olası kast" ile ilgili somut deliller olduğunu vurgulayarak, "Kişi öngördüğü kazada telefonla konuşup, yoldaki flaşör ve uyarı levhalarını görmesine rağmen adeta 'Bana ne' dercesine yoluna devam ederek kazaya neden olmuştur" ifadelerini kullandı. Elif Yüksel'in babası Behçet Yüksel ise yaşananları bir "cinayet" olarak nitelendirerek, "Bir çocuğu öldürdü, diğerini de sakat bıraktı. Bu olay bizim hayatımızı bitirdi. Sanığın en üst cezayı almasını istiyorum" şeklinde konuştu. Yüksel ailesinin avukatı Hibe Gökalp de, kaza anında belediye otobüsünün öğrencilerin geçişi için beklediğine dikkat çekerek, "Suçun unsurlarına bakıldığında cezası 'olası kast' kapsamında değerlendirilmelidir. Sanık, belediye otobüsünün durduğu noktada öğrencilerin arasına dalıyor. Aracı da çarpmadan çok sonra duruyor. Fren izi dahil tespit edilemedi. Olayı kamera görüntüleri direkt ortaya koyuyor. Başka Elif'lerin ölmemesi için caydırıcı bir ceza bekliyoruz" diye konuştu.
SANIK: "KAZA VE KADERE İNANIYORUM"
Son sözü sorulan sanık Coşkun T., olaydan duyduğu pişmanlığı dile getirerek, "Diğer çocuğun iyileşmesi için her gün Allah'a dua ediyorum. Kendimi temize çekmek için konuşmuyorum ama eğer kaza anında telefonla konuştuysam cezaevinden ölüm bile çıkmasın. Kazadan sonra olay yerinde saçlarımı yoldum. Omuzlarımdaki yükü her gün hissediyorum. Kaza ve kadere inanıyorum. Olayın da kaza ve kader olduğunu düşünüyorum" savunmasını yaptı. Mahkeme heyeti, tüm beyanların ardından sanık Coşkun T.'ye "bilinçli taksirle bir kişinin ölümü ile bir kişinin yaralanmasına neden olma" suçundan 5 yıl 6 ay 20 gün hapis cezası verdi ve tahliyesine hükmetti.
“HUKUK MÜCADELEMİZİ SONUNA KADAR SÜRDÜRECEĞİZ”
Karar sonrası bir açıklama yapan Yüksel Ailesinin Avukatı Hibe Gökalp, “Okul önünde, yaya geçidinde karşıdan karşıya geçen iki çocuğa çarpan, bir çocuğun ölümüne, diğerinin ağır şekilde yaralanmasına neden olan sanık sürücü hakkında yapılan yargılamanın karar duruşmasında mahkeme sanığa Bilinçli taksirle bir kişinin ölüme ve bir kişinin yaralanmasına neden olma suçundan yalnızca 5 yıl 6 ay hapis cezasına hükmetmiştir. hükümle birlikte sürücü sanığın tahliyesine karar vermiştir. Bu karar sanığa verilmiş bir ceza değil, ödüldür. Bu karar ne hukuka ne de vicdana sığmaktadır. Yaşanılan olayda Bilinçli Taksirin değil, olası kastın unsurları oluşmuştur. Sanığın Olası kastla en üst sınırdan cezalandırılması ve tutukluluk halinin devamı gerektiğini savunuyoruz. Çocuklarımızın hayatı bu kadar ucuz olmamalı. Bu karar adalete güveni sarsmıştır. Vicdanları yaralamıştır. Başka Elifler ölmesin diye Hukuk mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.