Haber Merkezi
Türkiye’nin dört bir yanında ormanların alevlere teslim olduğunu, binlerce hektar alanın yok olduğunu vurgulayan Gülcan Kış, “Yıllardır uyardık, ‘Önlem alın, yangın filosunu güçlendirin’ dedik ama iktidar hep seyretti. Her yıl aynı acı tabloyla karşı karşıyayız. Orman yanıyor, doğa yok oluyor, insanlar canıyla, malıyla mücadele ediyor ama hâlâ bir çözüm yok” ifadelerini kullandı.
“BU KANUN TEKLİFİ HALKI, ÇİFTÇİYİ, DOĞAYI KORUMUYOR”
Görüşmeleri süren 198 sıra sayılı İklim Kanunu Teklifi’nin eksik, dar ve piyasa odaklı olduğunu söyleyen Gülcan Kış, “İklim krizinin vahametini, tarımın, halk sağlığının, doğanın karşı karşıya olduğu tehditleri kavrayamayan bir teklif önümüze getiriliyor. Sera gazı azaltımı bile piyasanın insafına bırakılmış, somut hedef yok, üretici yok, çiftçi yok, halk yok” dedi. Mersin’in üretim gücüne vurgu yapan CHP’li Gülcan Kış, yaşanan iklim krizinin etkilerini şöyle dile getirdi: “Mersin üretimin şehridir; narenciye yetişiyor, zeytin yetişiyor, çiftçi alın teri döküyor ama iklim değişikliğini ciddiye almayan her yasa Mersin’e de Türkiye’ye de ihanettir. İklim değişikliği; dalında yanan narenciye, donup giden meyve, boşalan sofralar, yok olan üretimdir.”
“KÖMÜRDEN ÇIKIŞ PLANI YOKSA BU YASAYA EVET DEMEYECEĞİZ”
Son dönemde zeytinliklerin madencilik faaliyetlerine açılması için Meclis’e sunulan düzenlemeleri de hatırlatan CHP’li Gülcan Kış, “Zeytin bu toprakların direncidir, halkın köküdür, emeğin sembolüdür. Zeytine uzanan el, bu halkın köküne uzanmıştır. Tarımı, toprağı, sağlığı talan eden anlayışı asla kabul etmiyoruz” diye konuştu. İklim Yasası’nın gerçek anlamda etkili olabilmesi için kömürden çıkış tarihi ve fosil yakıt sınırlandırmasının şart olduğunu belirten Kış, şunları söyledi: “Tarımı, suyu, toprağı yok sayan; yerel yönetimi, sivil toplumu dışlayan; halk sağlığını, gıda güvenliğini göz ardı eden bu metne hayır diyoruz. Eğer gerçekten bir iklim yasası yapılacaksa, kömürden çıkış tarihi yazılacak, çiftçi korunacak, bilimin ve halkın sesi duyulacak.” CHP Mersin Milletvekili Gülcan Kış, konuşmasını “Üreticinin alın terini, Türkiye’nin üretim gücünü, çocuklarımızın geleceğini korumak boynumuzun borcudur. Biz, ülkemizi talana da adaletsizliğe de teslim etmeyeceğiz” sözleriyle tamamladı.