Türkiye'nin önemli turizm merkezlerinden Mersin'de sahillerde son günlerde görülen kirlilik dikkat çekmeye başladı. Havaların ısınması, deniz sezonunun açılmasıyla tatilcilerin yoğun olarak gelmeye başladığı kentte oraya çıkan köpüklenme başta olmak üzere plastik atıkların yoğunluğu endişeye neden olmaya başladı. Deniz suyunun 28 derecelere çıktığı bugünlerde Akdeniz'e 321 kilometre kıyısı olan Mersin'de bir çok noktada görülen kirlilik ile ilgili çalışmalar yapan MEÜ Su Ürünleri Fakültesi'nden Prof. Dr. Deniz Ayas bilgi verdi. Prof.Dr. Ayas, "Mersin Körfezi, Doğu Akdeniz'in en kirli körfezlerinden bir tanesi. Hem fiziksel, hem kimyasal hem de biyolojik kirlilik tiplerine yoğun bir şekilde maruz kalıyor" dedi.
"KARADAN ÇOK YOĞUN KİRLETİCİLER TAŞINIYOR"
Prof. Dr. Ayas, Mersin Körfezi'nde yaşanan deniz kirliliğinin temel sebeplerinden biri, karadan denize yoğun şekilde taşınan evsel, endüstriyel ve tarımsal atıklar olduğunu söyledi. Deniz ekosisteminde yıllar içinde ya da mevsimlere bağlı olarak çeşitli biyolojik olayların meydana geldiğini ve artık kronikleştiğine dikkat çeken Prof. Dr. Ayas, "Denizde yıllar içerisinde ya da mevsimlere bağlı olarak çeşitli biyolojik fenomen dediğimiz olaylar meydana geliyor. Bunlardan bir tanesi ‘alg patlamaları' ya da müsilaj oluşumu gibi. Mersin Körfezi yıl içerisinde tekrarlayan şekilde, artık kronikleşmiş bir düzeyde. Bunun temelinde aslında denizdeki azot ve fosfor miktarının artması, buna bağlı da plankton dediğimiz deniz canlılarının sayılarını arttırarak oluşturdukları bir biyolojik olayla karşı karşıya kalıyoruz. Bu durum aslında bize körfezin sağlığının hiç de iyi olmadığının bir göstergesi. Bize çok sayıda vatandaşların ihbarları sonucunda su numuneleri geliyor. Bunlardan bir kısmında plastik kirliliğini görüyoruz, bir kısmında mikro plastik kirliliğini görüyoruz. Dediğimiz gibi biyolojik açıdan zararlı türler ya da büyük kümülatif biyokütle oluşturan türlerin varlığını tespit ediyoruz" şeklinde konuştu.
"FAALİYETLERİN YENİDEN ELE ALINIP PLANLANMASI GEREKİYOR"
Mevcut durumun sürdürülemez olduğuna değinen Prof. Dr. Ayas, körfezin korunması için atılması gereken adımları anlattı. Ayas, "Kentin arıtma sisteminin güçlendirilmesi gerekiyor. Çünkü yoğun miktarda kirleticiler evsel kaynaklardan denize taşınıyor. Bunun dışında kıyılarda, özellikle turizm alanlarında kullanılan alanların ‘koru-kullan' dengesi içerisinde yapılması gerekiyor. Bir kirlilik oluşturmayacak şekilde turizm faaliyetlerinin ve kentteki bütün tarımsal faaliyetlerin yeniden ele alınıp yeniden planlanması gerekiyor. Bu önlemler uygulanabilirse, arıtma altyapısı geliştirilirse Mersin Körfezi'ndeki bu kronikleşmiş sorun, belki süreç içerisinde ortadan kalkacak bir noktaya getirilebilir" diye konuştu. (İha)