CHP’li Gülcan Kış, önergesinde kamuoyuna yansıyan deniz yüzeyinde plastik atıklar, kimyasal birikintiler ve ölü balık görüntülerine dikkat çekerek; mikroplastik kirliliği, müsilaj oluşumu ve atık deşarjlarının deniz yaşamını yok ettiğini belirtti. Kirlilik nedeniyle sadece çevrenin değil, Mersin’in turizm potansiyelinin de ciddi zarar gördüğünü ifade eden CHP’li Gülcan Kış, şu değerlendirmede bulundu: “Mersin Körfezi ve sahillerinde oluşan kirlilik, hem deniz canlılarının yaşamını hem de vatandaşlarımızın sağlığını tehdit ediyor. Bölgede turizmin can damarı olan sahiller bu kirlilik yüzünden cazibesini kaybediyor. Denizin yok olmasına, turizmin darbe almasına seyirci kalamayız.”

BAKANLIĞA 7 KRİTİK SORU

CHP’li Gülcan Kış’ın Bakan Murat Kurum’a yönelttiği sorular özetle şu şekilde: “Mersin kıyılarındaki deniz kirliliğiyle ilgili Bakanlık tarafından yapılmış bilimsel analiz veya inceleme var mı? Sonuçlar kamuoyuyla paylaşıldı mı? Mersin Körfezi ve Kazanlı sahilinde deniz suyu kalitesi düzenli olarak ölçülüyor mu? Son iki yıla ait analiz verileri nelerdir? Sanayi tesislerinden ve gemilerden kaynaklanan kirlilik iddialarına yönelik hangi denetimler yapılmış, hangi ihlaller tespit edilmiştir? Uygulanan yaptırımlar nelerdir? Deniz kirliliğiyle mücadele kapsamında yürütülen veya planlanan projeler, altyapı yatırımları ve eylem planları nelerdir? Plastik atıklar ve mikroplastik kirliliğiyle mücadelede mevcut çalışmalar yeterli midir? Yeni bir “Acil Eylem Planı” hazırlanacak mı? Kirliliğin Caretta caretta gibi koruma altındaki deniz canlılarının yaşam alanlarına etkisiyle ilgili elde veri veya rapor mevcut mu? Yaşanan çevre felaketinin bölge turizmine etkileri konusunda hazırlanan ekonomik veya çevresel bir etki analizi bulunmakta mıdır?” Gülcan Kış, açıklamasının sonunda, “Denizimizi, sahilimizi ve halk sağlığını korumak hepimizin görevidir. Bakanlık sorumluluktan kaçamaz. Mersin halkı sahipsiz değil, bu çevre felaketine sessiz kalmayacağız” ifadelerini kullandı.