Yücel: “TÜİK rakamları gerçek değil”


Açıklanan TÜİK enflasyon rakamlarının gerçeği yansıtmadığını iddia eden Eğitim-Sen Tarsus Şube Başkanı Yasemin Yücel, “TÜİK’in Resmi Enflasyonu Yalan, Artan Yoksulluk-Sefalet Gerçek! TÜİK’in Sanal Enflasyon Farkını Değil, İnsanca Yaşamaya Yetecek Bir Ücret İstiyoruz! 2021 yılını geride bıraktık. Ancak ne yazık ki yaşadığımız sorunları geride bırakmadık. 2021’de aralıksız devam eden zam yağmuru 2022’nin ilk dakikalarından itibaren zam kasırgasına dönüşmüştür” dedi.

 

Tarih : 4 Ocak 2022 Salı 17:09

Konuyla ilgili açıklama yapan Eğitim-Sen Tarsus Şube Başkanı Yasemin Yücel, “Elektrikten doğalgaza, akaryakıt ürünlerinden ulaşıma yapılan fahiş zamlar hepimizin üzerine kâbus gibi çökmüştür. İktidarın döviz kurunun düşmesi ile övündüğü koşullarda yapılan bu zamlarla ekonomik krizin yükü yine halka, emeği ile geçim mücadelesi veren milyonlara yıkılmaktadır. Elektrikte yüzde 127, doğalgazda yüzde 25, vergi, resim ve harçlarda yüzde 36, halkın vergileri ile yapılan ve normal koşullarda ücretsiz olması gereken köprülerin geçiş ücretlerinde yüzde 25 oranında yapılan fiyat artışlarının adı Zam Değil, Zulümdür. Buna rağmen yıl boyunca yaşanan zam yağmuru TÜİK vasıtası ile açıklanan resmi enflasyon rakamlarına yansımamıştır. Açıklanan TÜİK verilerine göre Aralık’ta genel enflasyon yüzde 13,58 artmıştır. Buna göre yıllık genel enflasyon yüzde 36,08, altı aylık enflasyon yüzde 25,4 olmuştur” dedi.

“GERÇEK ENFLASYON AÇIKLANMIYOR”

Kamu çalışanı ve kamu çalışanı emekliklerinin maaşlarının toplu sözleşme gereğince 2021 yılının ikinci altı ayı için yüzde 3 artırıldığını hatırlatan Yücel, “Buna göre Temmuz-Aralık arasını kapsayan altı aylık enflasyonun yüzde 3’ü aşan kısmı yani yüzde 22,4 kamu emekçilerinin ve emekliklerinin maaşlarına enflasyon farkı olarak yansıtılacaktır. Ardından söz konusu maaşlarda, 7. Dönem toplu sözleşme gereği Ocak ayından itibaren yüzde 5 artırış yapılacaktır. İktidar yanlısı medya hiç utanmadan, sıkılmadan “memura, memur emeklisine müjde, maaşlara yüzde 27,5 zam” manşetleri atmaya başlamıştır. Evet, kamu emekçilerinin ve emeklilerinin maaşları Ocak ayından itibaren enflasyon farkı ve “toplu sözleşme” zammı ile yüzde 27,5 artacaktır. Ancak iğneden ipliğe zam kasırgasının sürdüğü mevcut koşullarda TÜİK tarafından açıklanan resmi enflasyon verilerinin kamu emekçileri, işçiler, emekliler başta olmak üzere halk nezdinde hiçbir karşılığı kalmamıştır. Çünkü TÜİK çok uzun süredir emekçi kesimlerin maaşlarını, ücretlerini baskılamanın, düşük maaş-ücret politikasının aracı haline getirilmiştir. Bir kez daha altını çiziyoruz. Bizi ezen suni rakamlardan ibaret TÜİK’in resmi enflasyonu değil hayatın gerçek enflasyonudur. Bizi ezen,  nefes almaz hale getiren iğneden ipliğe yapılan fahiş zamlardır. Temel gıda maddelerinde sadece son bir ay içinde yaşanan artış 25’i aşmıştır. Son bir yılda yaşanan artış ise yüzde 80’i bulmuştur.  Son bir yılda elektrik yüzde 155, doğalgaz yüzde 43 zamlanmıştır. Dört kişilik bir ailenin hem açlık hem de yoksulluk sınırı son bir yılda yüzde 55 artmıştır. Açlık sınırı 4 bin TL’yi, yoksulluk sınırı 13 bin TL’yi aşmıştır. Bağımsız iktisatçılardan oluşan Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) verilerine göre ise 2021 yılında tüketici enflasyonu yüzde 82,81 artmıştır. Bekâr bir çalışanın aylık yaşam maliyeti aralık ayı itibari ile 5 bin TL’ye dayanmıştır.  Sürekli övünülen asgari ücret zammı daha 20 gün geçmeden bekâr bir çalışanın aylık yaşam maliyetinin altında kalmıştır” ifadelerini kullandı.

“ENFLASYON YUTTURULUYOR”

“Merkez Bankası aracılığı ile piyasaya milyarlarca dolar aktarılmasına rağmen yılın başında 7,37 TL olan dolar kuru bugün 13 TL civarında seyretmeye devam etmektedir. 2021 yılı başında 3 bin 932 TL olan en düşük kamu emekçisi maaşı ile 533 Dolar alınabiliyor iken, vergi kesintileri ile Aralık ayında 4 bin 120 TL’ye düşen söz konusu maaş ile bugün alınan dolara 220 birim azalarak 313 dolara inmiştir. Akaryakıt, elektrik ve doğalgaz fiyat artışları ile yapılan bu zulmün birkaç gün içinde iğneden ipliğe her şeye yansıması kaçınılmazdır” ifadelerini kullanan Yücel, “Nitekim TÜİK rakamları bile Üretici Enflasyonun yıllık yüzde 80’e dayandığını göstermektedir. Milyonlarca çalışan gibi kamu emekçileri de TÜİK vasıtası ile açıklanan sanal rakamların enflasyon diye yutturulmasından bıkmıştır. Buna rağmen kara kışın ortasında bu hayat pahalılığı ve zam kasırgası içinde, kamu emekçilerinden ve emekliklerden daha fazla fedakârlık beklemek tek kelime ile aymazlıktır. Tüm çalışanlar gibi kamu emekçileri de bu süreçte daha fazla yoksullaşmıştır. KESK olarak yarın yapacağımız basın toplantısıyla Kamu Emekçilerinin Yoksullaşmasına ilişkin olarak yürüttüğümüz araştırmanın sonuçlarını kamuoyu ile paylaşacağımızı buraya not düşmekte fayda görüyoruz. Dolayısıyla bu koşullarda altı milyon kamu emekçisi ve emeklisinin sahte verilerden türetilen enflasyon farkı ile çoktan kadük hale gelmiş toplu sözleşme artışları ile yetinmesi beklenemez” dedi.

 “TEMEL TÜKETİM MADDELERİNDE KDV SIFIRLANMALI”

2022-2023 yıllarını kapsayan toplu sözleşmenin gittikçe artan hayat pahalılığı karşısında çoktan kadük olduğunun altını çizen Yücel, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Bunun için: Öncelikle emeği ile geçim mücadelesi veren tüm kesimlerin biraz nefes almasını sağlamak için son yapılan fahiş zamlar geri alınmalıdır. Temel tüketim maddelerinde KDV sıfırlanmalıdır. Kamu emekçilerinin ve emekliklerin yıllardır artan kayıplarını gidermek için iki adımlı bir plan hayata geçirilmelidir. İlk adımda kamu emekçilerinin ve emeklilerin maaşları Ocak ayından itibaren en az asgari ücrete yapılan artış oranında, yani yüzde 50,4 oranında artırılmalıdır. İkinci adımda mevcut “toplu sözleşme sistemi” derhal değiştirilmeli, grev hakkı ile tamamlanan evrensel gerçek toplu sözleşme sistemine geçilmelidir. Bunun devamı olarak en geç üç ay sonra toplu sözleşme masası kurulmalıdır. Tüm tarafların ve bağımsız iktisatçıların katılımı ile dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı tespit edilmelidir. En düşük maaşı alan, eşi çalışmayan, iki çocuklu kamu emekçisinin geliri maaş zammı, kira yardımı, ulaştırma yardımı, yemek yardımı gibi kalemlerde yapılan artışla tarafların birlikte belirlediği dört kişilik ailenin yoksulluk sınırı rakamının üzerine çıkarılmalıdır. Tüm kamu emekçilerinin maaşları en düşük maaşı yoksulluk sınırı üzerine taşımak üzere yapılan artış oranında artırılmalıdır. KESK olarak, tüm kamu emekçilerini insanca yaşamaya yetecek bir ücret talebine sahip çıkmaya, hayat pahalılığına,  adaletsiz vergi sistemine, yoksulluk, yolsuzluk ve israf düzenine karşı emeğin haklarını korumak için birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz.”

 

Paylaş :
Etiketler :  

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!





 
  Akdeniz Gazetesi




 
  FLAŞ HABER
 

  BASIN İLAN KURUMU İLANLAR

 
  EN ÇOK OKUNANLAR
  • Bu Ay
  • Bu Hafta
  • Dün
  • Bugün


  SOSYAL MEDYA
 
 

 


  

 
 
ANASAYFA BİK İLANLAR İLETİŞİM KÜNYE GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
akdenizgazetesi.net © Copyright 2019-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA