Akkuyu Nükleer A.Ş.’den iddialara yanıt


CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır’ın iddialarına yanıt veren Akkuyu Nükleer A.Ş., Mersin’in Gülnar ilçesinde yapımı devam eden Akkuyu Nükleer Santralinin temelinde çatlak olduğuna yönelik görüntülerin yer aldığı haberlerin ve sosyal medya paylaşımlarının doğru olmadığını iddia etti. İnşaat Mühendisleri Odası Mersin Şube Başkanı Gülçin Barbaros Ak ise, inşaat alanında bir inceleme yapılması gerektiğini söyledi.

 

Tarih : 12 Ocak 2021 Salı 14:05

Haber Merkezi

CHP Mersin Milletvekili Sayın Ali Mahir Başarır’ın, Akkuyu Nükleer Santralı inşaatında reaktörü taşıyacak beton zeminde oluşan çatlağın ve zeminden sızan deniz suyunun en son görüntüleri olarak twitter hesabında yayımladığı dünkü paylaşımında, daha önce 2 defa çatlayan zeminin üzerine bir felaket kurulduğu açıklaması yapmıştı. Akkuyu Nükleer A.Ş.’den yapılan açıklamada, Akkuyu Nükleer Santrali (NGS) inşaat çalışmalarına yönelik CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır’ın ve bazı medya kuruluşlarında yayınlanan iddialar ve paylaşımlarla ilgili kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi amacıyla açıklama yapılmasının gerekli görüldüğü belirtildi. Söz konusu iddialara ilişkin paylaşılan videonun ilk bölümünde yer alan görüntülerin, Akkuyu NGS tesisi kapsamındaki bina ve yapılara ait olmadığı ifade edilen açıklamada, “Bu görüntülerin Akkuyu NGS inşaat sahasında bulunan yolun ve özel bir alanın bir kısmına ait olduğu görülmektedir. Herhangi bir binanın temeli olmayan bu beton yüzeyin üzerinde büyük bir iş makinesinin izleri görünmektedir. Ayrıca bu tür makinelerin beton zemin ve temelin üzerine çıkması mümkün değildir” denildi.

“ZEMİNİN UYGUNLUĞU TEYİT EDİLMİŞTİR”

Videonun ilerleyen bölümlerinde Akkuyu NGS’nin 3 No’lu Ünitesine ait türbin binasının temelinde çimento tesviyesi yapılan bir kısmın görüntülendiği kaydedilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “Bina temelindeki taşıyıcı plaka görevini üstlenen beton zemin, binadan gelen yükün geniş alana dağılımı görevini üstlenir. Ayrıca temel yapısı için yeraltı sularına karşı su yalıtımını sağlayan bu beton yüzey, montaj alanı için daha düz bir zemin oluşturur ve böylece inşaat demirinden oluşturulan demir karkasların daha hassas bir şekilde yerleştirilmelerini sağlar. Temel yapısı için hazırlanan zeminin oluşturulmasında her zaman beton kullanılmaz. Zemin bazen betonun yerine mıcır, çakıl veya kumdan oluşturulan katman şeklinde yapılır. Bu şekilde daha sonra üzerinde demir karkas montajı yapılması ve binanın temeli için düz bir saha oluşturulması sağlanır. Beton zeminde, tasarım parametreleri çerçevesinde herhangi bir değişikliğin olması, yapının rijitlik değerleri, inşa edilmekte olan binanın stabilitesini hiçbir şekilde etkilemez. Nükleer santralin bina ve yapılarının inşası için zeminin uygunluğu, bir dizi zemin araştırma çalışmaları sonucunda teyit edilmiştir.” Zeminden suyun çıktığı görüntülerin de inşaat çalışmaları esnasında yapılan olağan su tahliye işlemlerini gösterdiği belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi: “Yer altı su seviyesinin yüksek olması ve bu suyun temel çukuru oluşturma veya temel beton döküm çalışmaları için engel teşkil etmesi gibi durumlarda inşaat sahasında geçici olarak zeminin kurutulmasına yönelik bir dizi işlem gerçekleştirilir. Bu işlemler, temel yapısı için su yalıtımı aşamasına geçilinceye ve yer altı su seviyesinin üzerine çıkılıncaya kadar devam eder. Bu amaçla inşaat çalışmalarının yürütüldüğü alanlarda, pompalar yardımı ile biriken suyun tahliye edilmesi amacıyla suyun birikeceği pompa çukurları açılır. Görüntülerde yer alan ve zeminden su çıkışı olarak gösterilen bölümlerde tam olarak bu çalışmalara aittir. Su seviyesinin düşürülmesi amacıyla kullanılan oluklar, pompa çukurları, su toplama kuyuları ve benzeri araç ve gereçler, iş teçhizatı ve makinelerinin çalışması ile bitişik bulunan binaların inşası ve kullanılması için engel teşkil etmeyecek şekilde tesis edilir. Sadece inşaat aşamasında yürütülen çalışmaların ana nedeni Akkuyu NGS sahasında ayrıca drenaj sistemlerinin inşa edilmesinden ibarettir. Bu sistem sayesinde yer altı su seviyesinin düşürülmesi ve yağmur sularının bina ve yapılardan uzaklaştırılması sağlanacaktır.”

İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI İNCELEME YAPILMASINI İSTEDİ

İnşaat Mühendisleri Odası Mersin Şube Başkanı Gülçin Barbaros Ak ise, inşaat alanında bir inceleme yapılması gerektiğinin altını çizerek, “Santralin yapımı konusunda gerekli analiz ve araştırmaların yapılıp yapılmadığı sorularını akla getirmektedir. Nükleer santraller güvenlik riskleri nedeniyle proje yönetimi ve denetimi açısından diğer santral projelerine göre özellik gösteren santrallerdir. İnşaat Mühendisleri Odası Mersin Şubesi olarak, yapımı devam eden inşaatta konusunda uzman kişilerce yerinde teknik inceleme yapılması ve müşavir firmanın açıklama yapması gerekliliğini görmekteyiz. İnşaatı devam eden nükleer santralin ÇED Raporu ile ilgili görüşlerimiz TMMOB Mersin İl Koordinasyon Kurulu’yla birlikte açıklanmıştı. Akkuyu NGS’nin yapımı için hazırlanan ÇED raporu ayrıntılı olarak incelenmiş ve yanlışlarla dolu ÇED raporunun kabul edilmemesi talep edilmişti.  Bugün gelinen noktada, uyarılarımızın dikkate alınmamasının oluşturabileceği vahim sonuçların belirtileri ortaya çıkmaya başlamıştır.  Tekrarlı ve ısrarcıyız, söylemeye devam edeceğiz. Nükleere hayır diyoruz. İşte nedenleri: Projenin iş sahibi ve yatırımcısı Akkuyu Nükleer A.Ş. projeyi yönetmek üzere özel olarak kurulmuş bir şirkettir. Proje de yap-sahip ol–işlet modeli bir projedir. Yani yap-işlet-devret modeli değildir. Şirketin %51 hissesi her zaman Rosatom şirketine ait olan Rusya kontrolünde bir şirkettir. Hisselerin en az %51’i Rus şirketlerine ait olacak ve yüzde 49’a varan hisseler dış yatırımcılara satılabilecektir. Yani, tamamen yabancı bir şirkettir. Mersinimize, ülkemize yapılan bu yatırım sanıldığı gibi yerli ve milli değildir. Nükleer santraller civarında yaşayanlarda kanser vakalarında yüzde 400‘lük artış görülmektedir. Genetik mutasyonlar sonucu normal olmayan doğumlar ve yaygın lösemi hastalıklarının gözlenmektedir.  Yüzlerce yıl doğa ve insan sağlığını riske sokacak şekilde depolanan nükleer santral atıklarının dünya üzerinde henüz lisanslı bir nükleer atık depolama tesisi yoktur ve Nükleer atıklar için ise hala çözüm üretilememiştir. Yarının teknolojisi rüzgardan, güneşten, biyokütleden, dalgalardan ve daha farklı doğal kaynaklardan elde edilecek enerjidir. Yapılması gereken nükleer santral anlaşmaları imzalamak değil, yaşamın sürdürülebilirliği ilkesini gözeten yenilebilir enerji kaynaklarına yönelmektir. Nükleer Enerji gelişmiş batı ülkeleri tarafından terk edilmektedir. Nükleer Enerji yarının teknolojisi değil, dünün teknolojisidir. M.Ö. 3500 yıllarında adının Soli Pompeipolis olduğu zamandan bugüne, yılda 300 günden fazla güneş alan Mersin’imizin güneş enerjisi yerine, nükleer enerji ile anılması talihsizliktir. Nükleer santrallerin ihtiyaç olduğunu söyleyenlere şunları ifade ederiz ki; yenilenebilir temiz enerji kaynaklarımız kullanılmadan, enerji politikalarımız oluşturulmadan, dünün teknolojisi Nükleer enerjinin istenilmesi ülkemiz ve Mersin için ihanettir.  Memleketimizi siyasi iktidarların bilim dışı kararlarına terk etmeyeceğiz ve mücadeleye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

 

 

Paylaş :
Etiketler :  

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!





 
  Akdeniz Gazetesi




 
  FLAŞ HABER
 

  BASIN İLAN KURUMU İLANLAR

 
  EN ÇOK OKUNANLAR
  • Bu Ay
  • Bu Hafta
  • Dün
  • Bugün


  SOSYAL MEDYA
 
 

 


  

 
 
ANASAYFA BİK İLANLAR İLETİŞİM KÜNYE GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
akdenizgazetesi.net © Copyright 2019-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA