Tarsus’tan bugüne kadar  birçok sanatçı, edebiyatçı, şair, devlet adamı yetişmiştir.

Ben bile çoğunu unutmuşum. Ama unutulmayanlar arasında biri var ki, adı ve eserleri hala dillerde.

O Tarsus’un Kurtuluşu idi. Açık adıyla ve soyadıyla, “Kurtuluş Türkgüven”

Aslen Tarsus’un Bağlarbaşı köyündendi. Önceleri Tarsus’ta düğün salonlarında söylediği parçalarla sesini ve adını duyurmuştu.

Sonra Adana’da sahne aldı, ardından İstanbul’da.. Ve ünü Türkiye’ye yayıldı. Hatta adını dünya duydu, ezberledi.. Şarkıları gibi adı da dillerdeydi.

Kurtuluş abimiz  vefat etmeden önce birkaç kez Tarsus’a gelmiş ve görüşmüştük.  Bir keresinde Uğur işhanının altındaki Uğur Düğün salonunda konser verecekti. Ama o da  rahatsızlığı nedeniyle ertelenmişti. 2009 yılından  önce İki yıl kanser tedavisi görmüştü.  Kurtuluş’un müzik hayatı başarılarla dolu olduğu gibi, kendisi her fırsatta Tarsuslu olduğunu söyleyen  bir sanatçıydı. Hayata gözlerini yumduğunda  55 yaşındaydı..

xx

Çok iyi hatırlıyorum. Yine  sıcak bir Temmuz ayıydı. Takvimler 4 Temmuz’u gösteriyordu. 4 Temmuz’da ilk telefon geldiğinde durumunun kötüleştiğini öğrendik. Aradan bir saat geçmeden vefat haberi geldi. Haberi duyunca çok üzüldüm. Cenazesinin 5 Temmuz 2009 tarihinde Tarsus’un Bağlarbaşı köyünde defnedileceği duyuruldu.

Sonra Kurtuluş’un en yakınlarından Rasim Ulay  aradı. Cenazenin Pazar günü yerine sanatçı dostlarının isteği ve katılımını sağlamak için 6 Temmuz Pazartesi gününe bırakıldığı haberi geldi.  Sanatçı abimiz genellikle Adana’da kaldığından kendisine Tarsuslular gibi sahip çıkan Adana’lı dostları ve o dönemin  Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak ile Çukurova Belediye Başkanı Yıldıray Arıkan, Kurtuluş’un Adana’da toprağa verilmesini istediler. Ailesi de kabul etti. Tabi o dönemin Tarsus Belediyesi, Kurtuluş için bir şey yapmadığından Adanalı başkanların isteği ağır bastı. Onlar  sanatçımızı “Adanalı kabul ettikleri için mezarının Adana’da olmasını istediklerini” söylediler..  Hatta Kurtuluş Parkı sözünü de verdiler. (Sonraki yıllarda park açıldı.)

Ailesi de bunu kabul etmiş ve Kurtuluş’un Adana’da defnedilmesini istemişti.

Bunun üzerine bazı ilgilileri arayıp durumu haber verdim. İlgililere yetkililere bunu duyurmak lazım dedim. Çünkü Kurtuluş Tarsusluydu ve kendisi bunu her fırsatta

söylerken “Bir gün iyileşip köyüme gideceğim, Tarsuslularla ve köylülerimle hasret gidereceğim” demişti. Olmadı. Hayalleri gerçekleşmedi..

Aramızdan ayrılışının 12. Yıldönümünde Kurtuluş’u bizler dün olduğu gibi bugünde yine  şarkılarıyla anıyoruz.

Bir insanın unutulmaması ne güzel.

Peki biz Tarsuslular olarak  bağrımızdan çıkan sanatçı Kurtuluş için ne yaptık?

Üstelik adama sağ iken sahip çıkamadığımız gibi cenazesine bile sahip çıkamadık.

O dönemin Adana Belediye Başkanı Aytaç Durak, Kurtuluş’a sahip çıktı ve Kurtuluş Adana’da toprağa verildi. Adına tesisler yapıldı. Tarsus’ta ise Kurtuluş Türkgüven adını taşıyan bir küçücük tabela bile yok.

xx

HALUK BAŞKAN , KURTULUŞ’UN ADINI YAŞATMALI!..

Geçen yıl yazdığım yazıyı okuyup ilgilenen Tarsus Belediye Başkanı Dr. Haluk Bozdoğan’dan,  kendisi iyileştiğinde Kurtuluş’un adını güzel bir tesise vermesi için verdiği sözü hatırlatıyorum.

Çünkü Kurtuluş Türkgüven Tarsusluydu ve Tarsus’u çok seviyordu. Tarsuslular da onu çok seviyor ve şarkılarıyla  yaşatıyordu.

Bugün aradan 12 yıl geçmiş.

Olsun..

Aradan yıllar geçse de Kurtuluş Türkgüven unutulmayacak, şarkıları dillerde, TV ekranlarında, radyolarda söylenmeye devam edecek.

Kendisini rahmetle anıyorum.