“Mersin Ekonomi Zirvesi” sonrası, Mersin’in sahip olduğu zenginliklerin daha çok farkına varmaya başladık.
Sanayi ve Teknoloji, Lojistik, Tarım, Turizm konularında başlıklar vardı.
Yeni Havalimanı ve Mersin Limanı ekonomide önemliydi.
Sn. Valimizin isteği üzerine çok fazla eleştirmeyeceğim; fakat geçmişteki bu tür tüm organizasyonlardaki başarısızlıkları unutmuyorum.
Olumlu yönlerine bakmaya çalışıyorum.
Konu ile çok yakından ilgili olan Sn. Valimiz Atilla Toros ve Vali Yardımcımız Sn. İrfan Demiröz’ün gayretleri önemlidir, kıymetlidir.
MTSO Başkanımız Hakan Sefa Çakır’ın kente ivme katan çalışmaları ve zirvenin içinde olması hepimize umut verdi.
Ticaret Borsası Başkanı Abdullah Özdemir’i bugüne kadar yaptığı başarılı organizasyonlarla zaten tanıyoruz.
Bu dönem yine Mersin’in şansıdır: Çok değerli, çalışkan, başarılı kurum müdürleri Sn. Valimizle uyum içinde çalışma yürütüyorlar.
Umarım sürekli zirve, “platform, çalıştay, marka kent” adı altındaki hemen her girişimin bir yerine ilişen, ama her başarısızlıkta mutlaka payı olan belirli isimler bu defa başarısızlığı hazırlamazlar.
* * *
Aslında elimizde mevcut başka bir zenginliğimiz biraz göz ardı ediliyor.
Turizm Kenti, Tarım Kenti, Ticaret Kenti, Liman Kenti, Sanayi Kenti vs. gibi birçok sıfatlarla andığımız Mersin’in bu konularda yeterince çalışmadığı söylenebilir; ancak kimsenin itiraz edemeyeceği ve gereğince üzerinde durulmayan bir başka özelliği, zenginliği var bu kentin: Mersin neden Spor Kenti olmasın?
2013 yılında kentimizde yapılan Akdeniz Oyunları’nı hatırlayalım.
Biz Mersinliler, Mersin’de yapılan 17. Akdeniz Oyunları ölçüsünde büyük bir spor organizasyonunu hayatımızda yalnızca bir kez yaşayabildik.
Akdeniz oyunları, Olimpiyatlardan sonra Dünyada yapılan en önemli spor etkinliğidir.
26 spor dalında, Akdeniz’e kıyısı olan 24 ülkenin katılımıyla dört yılda bir yapılıyor.
3500 civarında sporcu katılıyor.
15 gün süren “3 Kıta Tek Yürek” sloganı ile anılan bir organizasyon…
Akdeniz Oyunları 14 ülkede canlı yayımlandı, ulusal bütün televizyonlarda ve basında Mersin’in adı ilk kez bu kadar çok anıldı.
Mersin’e tarihinde en büyük yatırımlar yapıldı; kentimiz bu nedenle Türkiye’nin en modern tesislerine sahip oldu.
Akdeniz Oyunları için tam 12 yıl önce kaleme aldığı köşe yazısının bir bölümü şöyle:
“Burada çok adından söz edilmemesine rağmen, yine son zamanda görev alan ve tüm gücüyle başarının gerçekleşmesine katkı veren bir kişi var. Gençlik ve Spor İl Müdürü İbrahim İlhami Koç. Hem hazırlık aşamasında hem Oyunlar esnasında en büyük emeği geçenlerden. Tesislerin inşaatlarında çalışanlarla kurduğu dostluk ilişkilerini ve bu tesislerin yapımında çalıştıklarından dolayı gurur duyan insanlarla hala irtibatta olduğunu biliyorum.
Şimdi yapılacak olan, bu tesislerin sahiplenilmesi, korunması ve kullanılması. Önümüzdeki yıllarda bu tesisler sayesinde Mersin’den birçok sporcu yetişecek. Mersin’de birçok spor organizasyonları gerçekleşecek. Bu tesisler sayesinde birçok takım Mersin’e kamp yapmak için gelebilecek. İlk kez haklı olarak Spor Kenti unvanını almış olacağız.
Mersin Türkiye’nin tek atış poligonu tesisine ve en büyük tenis kortları kompleksine sahip olacak ve bu tesisler Akdeniz Oyunları’ndan sonra Mersinlilerin hizmetinde olacak.
Mersin Olimpiyatlara sporcu hazırlayan en önemli merkezlerinden biri durumuna gelecek. (2013)”
* * *
En modern tesisler kentimizde, şimdi bunları daha çok ulusal ve uluslararası müsabakalarda nasıl değerlendirilmesine odaklanabiliriz. Ben bu bağlamda, dönemin İl Müdürü İbrahim Koç ile irtibat kurdum. Kendisi hep Mersin’de uluslararası spor etkinlikleri yapılması gerektiğini, bunun için Mersin’de yatak sayısının artması, yeni otellerin yapılması gerektiğini söyledi.
Şu anda kentimizde bazı otel projelerinin olduğunu ve uzun süredir bürokratik formalitelerle uzadığını biliyorum.
Gençlik ve Spor İl Müdürü Göksün Öz’ü ziyaretimde bu konuyu kendisiyle görüştüm; İbrahim Koç ile de birlikte çalıştıklarını öğrendim.
Şimdiden bu konu ile ilgili çalıştığını, araştırmalar yaptığını memnuniyetle gözlemledim.
Yukarıda saydığım “kente katkı verecek” isimler arasına Gençlik ve Spor İl Müdürü Göksün Öz’ü de unutmayalım..
Önce Mersin’in yatak sayısı artırılmalıdır; sonra uluslararası alanda zaten Akdeniz Oyunları ile adının duyurulduğu kentimizde yaygın, örgütlü spor etkinliklerinin yapılmasına uğraşabiliriz. Hatırlayalım; rahmetli Seyfi Alanya özellikle atletizmde Mersin’i Türkiyenin yıldızı yapmıştı. O süreçte Mersinli atletler, uzun yıllar uluslararası pistlerde fırtınalar estirmişti. Dönemin boks başarılarını bilenler biliyor. O rüzgar yeniden başlayabilir. Yüzme, basketbol, atletizm, atıcılık, voleybol, özellikle tenis branşlarında dikkat çekecek bir ilgi var bu kentte; bunun örgütlü, yaygın ve planlı biçimde desteklenmesi gerekiyor. Belki sadece spor başlığı altında bir danışma kurulu ve çalıştay düşünülebilir.
Gençlik ve Spor İl Müdür’ümüzün şahsında böyle bir Mersin için umutluyum.
HARUN ARSLAN…