Kentimizin geçmiş tarihinde, gerçekleşmeyen birçok hayalî proje vardır.
*Nazım Hikmetin Mezarını Mersin’e getirme Projesi,
*MTSO nun İş – T projesi ile eleman yetiştirip Londra ile Mersin’in yarışabilir duruma gelmesi,
*Rotary Klüp tarafından “29 Kasım Dünya İnsanlık Günü” ilan edilmesi,
*Türk Hava Kurumu’nun Havacılık Uzay Üniversitesi kurma projesi, vb…
Hep büyük düşünüp en tepeden başlanır; Dünya, Uzay, Londra, Nazım Hikmet gibi etkileyici adlandırmalar yapılır; ama hiçbiri gerçekleşmez, geride bir hayal kırıklığı kalır.
O gün fikri ortaya atanlar, haber düzeyinde bir beğeni ve övgü kazansa da sonra unutulur, hatırlanmaz bile…
Ama hatırlamak ve sorgulamak lazım.
* * *
Bir gereksiz alışkanlığımızdan söz edeceğim:
Etkinlikleri, projeleri bir şekilde daha önemli (?) kılma umuduyla, önüne hak etmedikleri “Uluslararası” sıfatını koyarız; böylece hem o etkinliği hem de kendimizi önemsetmiş oluruz.
Örnek hemen önümüzde: Çokça kullandığımız “Dünya çapında, Dünya’ya duyurduk, Dünya’ya tanıttık” gibi, aslında birkaç yüz kişinin ilgilendiği, birkaç yüz kişiye hitap ettiği bilinen, kentin % 99.5 unun adını duymadığı yabancı bir grubun ya da şarkıcının getirtilmesi ile “Uluslararası” olduğu sanılan; bu nedenle de yıllardır kamunun parasını harcayan Müzik Festivali …
Maalesef Uluslararası (!) Müzik festivali çok büyük bütçelerle, neredeyse çeyrek asırdır yapılıyor. Mersin’e yurtdışından, hatta yurt içinden prestij kazandıracak kayda değer kimsenin katılması sağlanamamıştır.
Kentin önemli bir bütçesi yıllarca boşu boşuna harcanmıştır.
Tabii bu bütçenin en önemli bölümünü yüklenen de maalesef Büyükşehir Belediyemiz olmuştur.
* * *
Geçtiğimiz haftalarda, Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği bir başka ilginç girişim şöyle duyuruldu:
“MERSİN’İN ULUSLARARASILAŞMASI YOLUNDA BÜYÜKŞEHİR’DEN ÖNEMLİ BİR ADIM:
MERSİN’İ DÜNYA BİLSİN DİYE; ‘ULUSLARARASILAŞMA ÇALIŞTAYI’”
Ne yönden okursanız okuyun, hangi niyetle bakarsanız bakın diz boyu bir tuhaflık… Peki ne mi yapılmış?
Mersin’in uluslararası platformlarda tanınırlığının artırılması için yapılması gerekenler görüşülmüş .
İyi; pek güzel… İstemekle olur belki!
Tabii bu yapılmış olmak için yapılan, birkaç belediye bürokratının allayıp pulladığı içi boş bir etkinlik olarak kalacak ve gelecek yıl hatırlanmayacak!
Büyükşehir Belediyesi , “Uluslararası “ iddiasıyla yıllardır Mersin’in dışına bile çıkamayan, yani “Ulusal” bile olamayan sıradan bir Müzik Festivalini yine destekleyecek; “Uluslararasılaşma” kavramından ne anladıkları konusunda akıllar karışacaktır.
Bu kentte pek alışkın değiliz ama; kısaca hafızamızı yoklayalım:
*1968 yılında beri her 4 yılda bir yapılan, dünya çapında bir organizasyon olan Uluslararası Turunçgil Kongresi 2022 yılında Mersin’de yapıldı. Bu Mersin için, belki de 50 yılda bir gelebilecek bir büyük fırsattı.
Ülkemiz ve kentimiz için büyük bir şanstı. Konunun önemi ile ilgili birçok köşe yazı yazdım. Konuyu duyurmaya çalıştım, uyarılarda bulundum.
Bu tür yazılarımın dışında Turunçgil Konseyi Bürosunu da ziyaret ettim. Kendilerine gördüğüm eksiklikleri ve kentin bu önemli etkinlikten haberdar olmadığını, yeterli duyuruların yapılmadığını ve kentin desteğinin sağlanamadığını belirttim, bazı tavsiyelerde bulundum.
Maalesef yine Mersin kötü kaderine yenildi.
Mersin’de bir birlik olması, Büyükşehir ve İlçe Belediye Başkanlarının, muhalefet Milletvekillerinin katılımları sağlanamadı.
Aslında kentin de bu etkinlikten çok haberi olmadı.
En azından turunçgil üreticileri ve konunun yan sanayi ve ticareti ile ilgili çevrelerin de katılımının bir ölçüde sağlanabilmesi gerekirdi.
Ayrıca Kuzey Kıbrıs’ın tanınırlığı ve isminin duyurulması açısından böyle uluslararası bir etkinlik önemli bir fırsattı.
Tam bir fiyasko ile sonuçlandı.
Maalesef elimizdeki dünya çapındaki zenginlikleri gerçekten uluslararası olabilecek etkinlik ve olayları değerlendiremiyoruz. Örnekler yığınla…
*2009 yılı Dünya st. Paul yılı ilan edilmişti ; değerlendirilemedi.
*Eski bir Bakanımızla birlikte Hollywood giderek Mersin’de film platoları kurma konusunda film stüdyoları ile görüşmüştük. Kleopatra’nın, Büyük İskender’in, st. Paul’un yaşadığı doğal alanlar kullanılabilir fikrini ortaya atmıştık.
Maalesef sonu getirilemedi.
Bu bağlamda bir olumlu notu paylaşmam gerekir:
Geçtiğimiz günlerde yapılan “Çalıştay”ın örnek bir yönünden söz etmeliyim.
Çalıştay’ın başındaki kişi Başkan Danışmanı İbrahim Evrim’i daha önce Gaziantep ve Antalya Belediyelerindeki çalışmalarından tanırım.
Uluslararası konusunda donanımlı, fikir, ilişki ve icraat yönünden yararlı olabilecek tek kişidir. Ancak Büyükşehir Belediyesi bugüne kadar ondan yeteri kadar yararlanamamıştır. Çalıştaydaki başarısı umarım dikkat çekecektir.
Benim de yazmaktan pek keyif almadığım bu yazımı, eski yıllarda çıkan Akbaba Mizah Dergisi’nde sıklıkla yayınlanan bir karikatürü anarak bitireyim:
Çırıl çıplak bir adam… ve boynunda bir kravat
Bu karikatür bana hep Mersin’i, Mersin’de yapılanları düşündürür.
Neden onca giydirme imkanı varken çıplak bırakılan bu adama, ısrarla bir de kravat takılır ?
Kıssadan hisse ise şu: Güzelim Mersin’imizde önce ulusal düzeyde iyi işler yapalım; ulusal kimliğimizi inandırıcı biçimde pekiştirelim; sonra da üç beş yabancıyı çağırarak değil, gerçekten bütçesi, içeriği, devamlılığı, icraatı ve etkisiyle “Uluslararası” işlere soyunalım.
HARUN ARSLAN…