Geçtiğimiz günlerde Mersin, belki de son yılların en anlamlı ekonomik buluşmalarından birine ev sahipliği yaptı. Ticaret Bakanı Ömer Bolat’ın da katılım sağladığı Mersin Ekonomi Zirvesi, sadece rakamların ve grafiklerin konuşulduğu bir toplantı olmanın ötesinde, kentin ekonomik potansiyelinin masaya yatırıldığı, reel sektörün sesi olduğu ve gelecek projeksiyonlarının şekillendiği bir platforma dönüştü.

Bugün Mersin’i yalnızca limanı, serbest bölgesi ya da lojistik avantajları ile değil; tarımı, sanayisi, turizmi ve girişimcilik gücüyle de düşünmemiz gerekiyor. Zirve, işte bu çok katmanlı yapının fark edilmesine ve doğru kanallar aracılığıyla yönlendirilmesine katkı sağladı. Mersin uzun zamandır Türkiye'nin ekonomik haritasında stratejik bir yere sahip. Ancak bu potansiyel, çoğu zaman büyükşehirler arasında göz ardı edildi ya da geri planda kaldı. Oysa tarımda Türkiye’nin yaş meyve-sebze ihtiyacının önemli bir kısmını karşılayan, limanıyla dış ticaretin ana damarlarından biri olan, üretim kapasitesiyle dikkat çeken bir kentten söz ediyoruz.

İşte bu nedenle, Bakan Bolat’ın katılımı, yalnızca bir temsili ziyaret değil; Mersin’in ekonomik aktörlerinin dinlenmesi, sorunların yerinde görülmesi ve çözüm iradesinin sahada ortaya konması bakımından çok değerliydi. Zirvede, yerel iş dünyasının temsilcileri – başta ticaret ve sanayi odaları olmak üzere – birçok önemli konuya temas etti. Tarımsal üretimdeki rekabet eşitsizliklerinden, OSB’lerin yatırım kapasitesine; lojistik altyapıdan, ihracatın önündeki bürokratik engellere kadar pek çok başlık gündeme geldi.

Özellikle Anamur ve Bozyazı gibi ilçelerden yükselen “yerli muz üreticisinin korunması” talebi, ithalatla rekabet eden üreticilerin nasıl ayakta kalmaya çalıştığını açıkça gözler önüne serdi. Bu sesin artık yalnızca yerelde değil, Ankara’da da karşılık bulması umudu doğdu. Böyle toplantıların en büyük tuzağı, bol bol konuşulup az icraat yapılmasıdır. Ancak bu kez atmosfer biraz farklıydı. Çünkü sahada olanlar, yani üreticiler, sanayiciler, esnaf temsilcileri doğrudan muhataplarıyla temasa geçti. Bu bağlamda, ekonomik zirvelerin işlevi yeniden tanımlanmalı: sorunların görüldüğü değil, çözümün başlatıldığı anlar olmalı.

Küresel ekonomi, büyük dönüşümlerin eşiğinde. Dijitalleşme, yeşil mutabakat, sürdürülebilir tarım ve çevreci üretim gibi başlıklar artık sanayi ve ticaret politikalarının merkezinde yer alıyor. Mersin gibi çok yönlü bir kentin bu dönüşümde aktif rol alması için gerekli irade, bilgi ve donanıma sahip olduğu ortada. Ancak bu enerjiyi yönlendirecek doğru politikalar ve güçlü iş birlikleri gerekiyor.

Mersin Ekonomi Zirvesi, işte tam bu noktada devreye girmeli. Bugün yapılan görüşmeler, alınan notlar, verilen sözler birer başlangıç noktasıdır. Gerçek başarı, bu toplantıların ardından gelen adımlarla ölçülür.

Ticaret Bakanı’nın katılımı ve iş dünyasıyla kurulan sıcak temas, Mersin’in hem merkezinde hem ilçelerinde umut dalgası yarattı. Anamur’dan Tarsus’a, Mut’tan Silifke’ye kadar her üreticinin, her girişimcinin beklentisi aynı: Sesimizin duyulması, emeğimizin değer bulması. Bu zirve, sadece bugünün değil, geleceğin Mersin’ini inşa etme yolunda önemli bir adım olabilir. Yeter ki konuşulanlar unutulmasın, verilen sözler takvime bağlansın ve birlikte hareket etmenin değeri unutulmasın.

Yukarıda da yazdığım gibi Ticaret Bakanı'nın zirveye katılımı, merkezi hükümetin Mersin'in ekonomik gelişimine verdiği önemin net bir göstergesidir. Bu katılım, kentin ticaret, sanayi ve lojistik alanındaki rolünün devlet nezdinde kabul gördüğünü ve desteklendiğini ortaya koymaktadır. Bakan Bolat'ın sadece katılımcı olarak bulunması değil, aynı zamanda Mersin'in sorunlarını dinlemesi ve çözüm odaklı yaklaşımlar sergilemesi, yerel paydaşlar için büyük bir moral kaynağı olmuştur. Özellikle Anamur muzu üreticilerinin karşılaştığı haksız rekabet gibi spesifik sorunların doğrudan Bakan'a iletilmesi, yerel dinamiklerin merkezi karar alma mekanizmalarına ulaşımını kolaylaştırmaktadır. Bu doğrudan temas, sorunların hızla tespit edilip, çözüm süreçlerinin hızlandırılması açısından hayati önem taşır.

Sonuç olarak, Mersin Ekonomi Zirvesi ve Ticaret Bakanı Ömer Bolat'ın katılımı, Mersin'in ekonomik yolculuğunda önemli bir dönüm noktasıdır. Bu zirve, kentin potansiyelini ortaya koymakla kalmamış, aynı zamanda merkezi hükümet desteğiyle geleceğe yönelik somut adımların atılacağının da bir işaretidir. Mersin, bu tür etkinliklerle ulusal ve uluslararası arenada daha güçlü bir oyuncu olma yolunda emin adımlarla ilerlemektedir.