Haber Merkezi
Mersin Büyükşehir Belediyesi, tüm dünyada etkisini artarak gösteren ve son günlerde Türkiye’de de halk sağlığını tehdit eden yeni tip Koronavirüs (COVID-19) salgınına karşı tüm birimleriyle özverili bir şekilde çalışmalarını sürdürüyor. Büyükşehir, salgının psikolojik etkilerini de dikkate alarak, bu konuda en çok etkilenen kesim olan çocuklar için öneriler sundu. Büyükşehir Belediyesi Engelliler ve Sağlık Hizmetleri Dairesi Başkanlığı bünyesinde görev yapan Uzman Klinik Psikolog Yücel Şavklı, ailelere evde kalınan bu süreçte çocuklarla nasıl kaliteli zaman geçirmeleri, hangi etkinlikleri ne şekilde planlamaları ve çocuklarını bu sürece nasıl dahil etmeleri gerektiği ile ilgili önerilerde bulundu. Şavklı, ailelerin geçirilen zor günlerde çocuklarına umut aşılamaları gerektiğini söyledi.
ŞAVKLI: “ÇOCUKLARIMIZLA EVDE NASIL VAKİT GEÇİRMELİ?”
Koronavirüs salgınının dünyada gün geçtikçe arttığını ve alınan önlemlerin başında sosyal izolasyonun ve evde kalmanın geldiğini belirten Şavklı, evde kalırken düşünülmesi gereken en önemli faktörün, “Çocuklarla nasıl zaman geçirilmesi?” olduğunu dile getirdi. Şavklı, “Uzmanlar olarak bu konuda bazı önerilerde bulunmak istiyoruz ki, çocuklar bu süreci en az etkiyle atlatabilsin. Öncelikle bu yapılacak etkinlikler sırasında bütün ailenin bir arada olması çok önemli. Tabii kısıtlı imkanlar doğrultusunda olacağımız için evdeki materyallerle hazırlanan etkinlikler planlanabilir. Bu konuda uzmanlarımızın paylaşımları var. Buradan bakarak, sosyal medyadan faydalanarak bu etkinlikleri planlayabilirsiniz. Bunun beraberinde birlikte oynanacak oyunlar olabilir. Kitap okuma günleri, kitap okuma saatleri, film saatleri planlanabilir. Bunun içerisinde tabii önemli bir nokta var. Bu da çocuğun fikrini almak. Bunları siz planlayıp çocuğa lütfen dikte etmeyin. Çocukla bu konuda istişare yapılsın, çocuğun fikri alınsın. Mümkünse oyunun planlanması ve materyallerin hazırlanmasında etkin rol alsın. Bu onun hem gelişmesini hem de bu süreci çok daha rahat atlatmasını sağlayacaktır” dedi.
“UZUN SÜRE EVDE KALMANIN BAZI SONUÇLARI ORTAYA ÇIKABİLİR”
Hem aileler hem de çocuklar için önemli bir noktanın günlük rutin planlanması olduğunu, günün yapılan plan doğrultusunda geçirildiği takdirde hem ailelerde hem de çocuklarda daha az kaygı ve stres yaratacağını kaydeden Şavklı, şöyle devam etti: “Tabii uzun süre evde kalmanın bazı sonuçları ortaya çıkabilir. ‘Artık çocuklar sıkıldı, bu etkinliklerin bazılarını yaptık ama artık çocuklar bunlarla oynamak istemiyor ve dışarı çıkmak istiyor’ şeklinde geri bildirimler alıyoruz. Bu durumda yapmamız gereken şey, ilk başta aslında umut aşılamak. Çocuklara bu sürecin geçici olduğunu, bu duruma katlanıyoruz ama bunu atlatacağımızı anlatmak. Kendimiz nasıl güçlü kalabiliyoruz, nelerden güç alıyoruz, psikolojik sağlamlığımızı nasıl ayakta tutabiliyoruz bunlardan bahsetmek çocuklara çok daha faydalı olacak ve bu süreci de rahatlıkla atlatmalarına etki edecektir.” Psikolojik sağlamlığı, böyle durumlara maruz kalındığında, en iyi şekilde üstesinden gelmek ve kalkıp yola devam etmek olarak tanımlayan Şavklı, “Psikolojik sağlamlığımızın da güçlü olması gereken bir süreçteyiz. Çocuklara psikolojik sağlamlığı genelde bir hacıyatmaz metaforuyla anlatırız. Hacıyatmazı biliyoruz, darbeler alır ve kendi yapısından kaynaklı aynı hızla geri kalkar. Tıpkı hacıyatmaz gibi hayata karşı darbeler alabiliriz ama önemli olan bu aldığımız darbeler karşısında aynı hızla kalkıp yolumuza devam edebilmektir. Bu da darbe aldığımız süreçlerden birisi. O yüzden sizler de bir hacıyatmaz olun, bu süreci bu şekilde algılayın. Güçlü olarak kalkıp yolumuza devam edebildiğinizi çocuklara bu metaforla anlatabilirsiniz” diye konuştu.