Necdet TAŞ

Toroslar Belediyesi, bölgenin en büyük ve en geniş katılımlı Yörük etkinliğine ev sahipliği yaptı. Tırtar Mahallesi Şekerçeşme mevkiinde düzenlenen “Kardeş Göçerler Yörük Etkinliği”, Türkiye’nin dört bir yanından gelen Yörükleri, Göçerleri ve Koçerleri bir araya getirdi. Mersin merkeze 50 kilometre uzaklıkta, 1400 rakımda gerçekleşen etkinliğe oda başkanları, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, mahalle muhtarları ve binlerce kişi katıldı. Vatandaşlar, Mersin’in dört bir yanından servislerle etkinlik alanına taşındı. Mersin Büyükşehir Belediyesinin katkılarıyla bu yıl ilk kez düzenlenen etkinlik, temsili göç yürüyüşüyle başladı. Davul, zurna eşliğinde yapılan yürüyüşte Yörük kıyafetleri ve geleneksel motifler renkli görüntüler oluştururken, develerin üzerinde temsili göçlerini yapan Yörükler büyük ilgi gördü. İki gün süren program boyunca kıl çadırlar kuruldu, yöresel lezzetler ikram edildi, çocuklar için oyun ve atölye alanları oluşturuldu. Halk oyunları, konserler, belgesel gösterimleri ve “Yörük Sohbetleri” ile festival alanı adeta panayır havasına büründü. Toroslar’ın zirvesi Özlem Şahin konseri ile şenlendi.

“BAŞKAN YILDIZ; “YÖRÜKLER, DAĞLARIN VE MERALARIN EFENDİSİDİR”

Etkinlikte konuşan Başkan Yıldız, “Meraların ve dağların efendisi kıymetli Yörük kardeşlerim. Etkinliğimize hoş geldiniz. Sefalar getirdiniz. Şeref verdiniz. Kıymetli dostlarım. Öncelikle bu etkinliğin hazırlanmasında bu hale getirilmesinde emeği geçen başta Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Vahap Seçer'e teşekkür ediyorum. Bir aydan fazladır bir zamanda neredeyse haftanın her günü toplanarak bu etkinliğin kazasız belasız ve güzel bir şekilde hazırlanmasını sağlayan bütün bu çevremizde gördüğünüz her şeyi hazırlayan kıymetli tertip komitemize huzurunuzda bir kez daha teşekkür ediyorum. Ellerine, emeklerine, yüreklerine sağlık. Kıymetli komşularım. Yörüklük uzunca bir zamandır maalesef hamasetin konusu haline getirildi. Yani Yörükler bir yandan kültürel bir kıyıma tabi tutulurken Yörükler bir yandan bir kıyıma tabi tutulurken yok edilirken yok olmalarına neden olurken bir yandan da maalesef bir kısım siyasi çevrenin hamasetinin konusu oldu. Dedik ki Anadolu çok zengin bir coğrafya. Farklı dillerin konuşulduğu, farklı mezheplerin meşreplerinin olduğuna inanıldığı, farklı insanların olduğu bir coğrafyanın binlerce yıldır on binlerce yıldır tarihi olan bir yer Anadolu coğrafyası. İşte Anadolu'nun Yörükleri de bu tarihi coğrafya kadar köprü ve kadimdir. Öyleyse bu meseleyi bizim bu derinlikte ve bu genişlik el almamız lazım dedim. Sadece senede bir gün ya da iki gün davullar çalalım, Halaylar çekelim. Yüzsük çorbasıyla topalak dökelim. Hep beraber yiyelim, içelim, halay çekelim. Ardından da bir avuç hamaset konuşması yapalım, çekelim gidelim. Hayır. Bizim bu festivalden anladığımız böyle bir şey değil” ifadelerini kullandı.

“YÖRÜKLÜK KÜLTÜRÜ KIYIMA TABİ TUTULUYOR”

“Yıllardan beri Yörük kültürü bir kıyıma tabi tutulurken Yörükler’in hızla yok edilirken Yörük kültürünün Yörük yaşamının kendisi yok edilirken bunun üzerinden hamaset yapıp Yörüklerin oylarını almış olanlara bir dur deyin. Diyelim ki hayır. Biz sadece folklorik bir değer değiliz” şeklinde konuşan Başkan Yıldız, “Biz aynı zamanda bu dağlarda, bu meralarda üreten, her gün sizin sofranıza peyniri koyan, çocuklarınızın ağzına sütü veren, sofranızda mangalınızdaki eti var eden ekonomik bir değeriz aynı zamanda. Bir yaşam biçimiyiz. Ama aynı zamanda ekonomik bir yaşam biçimiyiz. İşte bunu söylemeye geldik bugün buraya. Kıymetli hemşerilerim. Maalesef dediğim gibi bu ülkede son yıllarda neredeyse her şey bir hamasetle algı üzerinden yürütülüyor. Bunun değişmesi lazım gelir. Bunun değişmesi lazım gelir. Yaşamın her alanında değişmesi lazım gelir. Onlardan bir tanesi de işte bu Yörük yaşamı ve Yörük kültürü. Emin olun bu kıyım devam ederse yani Yörüklerin meraları, taş ocağı olmaya devam ederse, maden alanı olmaya devam ederse, Yörüklerin meraları, imara açılıp yerlerine konutlar, spor alanları vesaire yapılmaya devam ederse emin olun bir müddet sonra urugaydan getirdiğiniz angusları bile bulamazsınız. Dolayısıyla bu urugaydan getirdiğini anguslara vereceğiniz parayı işte burada bu dağlarda yirmi dört saat çadırın içinde koyunlarının keçilerinin başında yatan, üretimi yirmi dört saat devam eden körüklere verin. Yörüklere verin ki daha lezzetli eti, peyniri, sütü, daha ucuza tüketebilelim. Maalesef bu ülkede demin saydığım gıda ürünlerinin her biri artık lüks haline geldi. Orta alt sınf hemşerilerimiz et yiyemez hale geldi. Soframıza peynirin gelmesi, lüks olmaya. Başladı sebebi işte bahsettiğim bu Yörüklerin katledilmesi Yörüklüğün yok edilmesi tasfiye edilmesindendir. Bizler de bir ilçe belediyesinin gücü neye ne kadar yeterse yörük kardeşlerimizin yaşamını kolaylaştırmak için, onların üretimde kalmalarını sağlayabilmek için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Yapmaya devam edeceğiz” dedi.

“BU ÜLKENİN BİR TARIM POLİTİKASI YOK”

 Bu sorunun tek başına bir belediyenin çözebileceği bir mesele olmadığını kaydeden Başkan Yıldız, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bu sorun ancak bir ülke politikası oluşturularak çözülebilir. Bu ülkenin bir tarım politikası yok. Bu ülkenin bir hayvancılık politikası yok. Yani sizin bir tarım politikanız yoksa emin olun açlıkla yarın karşı karşıya gelirsiniz. Bizi açan bugün başlamış durumda. Dolayısıyla kıymetli hemşehrilerim, kıymetli komşularım. İki gün boyunca buradayız. Burada panellerimiz olacak. Yörüklerin sorunlarını anlatan ve Ve onların sorunlarına çare bulmaya çalışalım. Burada çocuk atölyelerimiz olacak. Buradan yemek stantlarımız olacak. Burada bol miktarda konserimiz olacak. Alay ekiplerimiz olacak. Oynayacağız, eğleneceğiz. Şenlik yapacağız panayır havasında iki gün geçireceğiz. Ama şunu unutmayacağız. Ama şunu unutmayacağız. Biz bu işleri birilerinin kulağına küpe olsun diye birilerinin dikkatini çekebilmek için biz yok oluyoruz. Yörükler yok oluyor. Bir yaşam biçimi, bir üretim biçimi, bir ekonomik model buna dikkat çekmek için bunların hepsini yapacağız. Ben de içerisinden geldiğim bu kültüre hayranım aslında. Bu görmüş olduğunuz yollar demin kısmen yürümeye başladığımız yollar benim çokça yürüyerek gittik geldiğim yollardır. Dolayısıyla buralar benim de evim, benim de, yuvam benim de, doğup büyüdüğüm, geliştiğim yerler. Dolayısıyla buradaki yok oluş, buradaki kıyım, buradaki kültürel kıyım en çok canını yaktığı insanlardan birisi benim. Biz bu sene başladık. Ve umarım bu etkinliğimiz her yıl devam edecek, tekrar edecek. Ve biz ilgililerin yetkililerin kafasının içerisine yörüklerin yeniden yaşaması gerektiğini, Yörüklerin yeniden var olması gerektiğini, Yörüklerin bir üretim biçimi olduğunu, Yörüklerin sofradaki süt sofradaki peynir, sofradaki et olduğunu kafalarına kazıyıncaya kadar bu etkinliklerimize devam edeceğiz.”

BAŞKAN YILDIZ’A TEŞEKKÜR

Daha sonra konuşan CHP Mersin Milletvekili Hasan Ufuk Çakır da Kardeş Göçerler Yörük etkinliğinin dayanışma ve kardeşlik buluşması olduğuna dikkat çekerek, “Bu güzel etkinliği düzenleyen, bizlere Yörük kültürünü hatırlatan Büyükşehir Belediye Başkanımız Vahap Seçer’e ve Toroslar Belediye Başkanımız Abdurrahman Yıldız’a teşekkür ederim. Toroslar’ın bağrından çıkmış Yörük çocuklarına saygılarımı ve sevgilerimi sunuyorum” dedi. CHP Mersin Milletvekili Talat Dinçer de Toroslar’ın zirvesi Tırtar’da Yörük etkinliğinde buluşmanın memnuniyetini belirterek, “Yörük kültürü, bizim kültürümüzdür. Yörüğüz ve Yörük olmaktan da gurur duyuyoruz. Bu yörenin insanı, bu toprakları, dağını, taşını iyi bilen ve bu büyük etkinliği gerçekleştiren Büyükşehir Belediye Başkanımız Vahap Seçer’e ve Toroslar Belediye Başkanımız Abdurrahman Yıldız’a teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı. Mersin Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Hamit Mert Avcı, Toroslar Belediyesi ile birlikte düzenledikleri Kardeş Göçerler Yörük Etkinliğinin, Yörüklerin sadece bir araya geldiği bir etkinlik olmadığını aynı zamanda bir fikir birliği ve yola çıkma günü olduğunu söyledi. Başkanvekili Avcı, “Yörüklerimiz başımızın tacı. Kendi yaşamlarını doğal ortamda sürdürmek isteyen tüm Yörüklerimize sonuna kadar destek olmaya devam edeceğiz. Bugün burada sizlerle bir arada olmamızı sağlayan Belediye Başkanımız Abdurrahman Yıldız’a teşekkür ediyoruz” şeklinde konuştu. Tırtar Mahalle Muhtarı Davut Çardak ise mahallelerinde büyük bir Yörük buluşmanın gerçekleşmesinden duyduğu mutluluğu dile getirerek Toroslar Belediye Başkanı Abdurrahman Yıldız’a teşekkür ederek, etkinliğin devamını diledi.

SARVAN: “BİZLER TUTUNAMIYORUZ. YURT BULAMIYORUZ”

Yörük Festivalinde müzik ve şiir dinletilerinin yanı sıra yörüklerin sorunlarının ele alındığı panellerde düzenlendi. Anadolu coğrafyasındaki son konargöçer aşiret olan Sarıkeçililer’in temcilcisi Pervin Sarvan panelde yaptığı konuşmada  “Şu an burada bulunmamızın tek bir sebebi var. Böyle bir başkanımız varken, bu dağları bize bırakan ecdadımız varken, şu güzelim ormanlarımıza sahipken ne olur geriye dönüp düşünelim. Bu anımız geri gelmeyecek. Düşünelim. Bugün Çanakkale yanıyor. Biz bugün huzur içindeysek ecdadımızın bize bıraktığı bu toprakların manevi bir ruhu var. Yıllar önce binlerce keçilerimiz vardı. Keçi sayımız azaldıkça ormanlarımız azalıyor.  Biz Anadolu yurtlarında, dağlardan, İç Anadolu’dan Akdeniz’e, Toroslar’a selam getirdik. Oradakiler oturup ekmeğimizi rahat yiyemiyoruz. Yasaklar o kadar fazla ki, orman yangınlarından dolayı ormanlarda yerimiz kalmadı. Köylüler haraç istiyor. Her gittiğimiz bölgede gayri resmi otlakiye ödemek zorunda bırakıyorlar bizi. Bizler tutunamıyoruz. Yurt bulamıyoruz. 2012’de bir torba yasa çıktı. Biz o torba yasaya karşıyız. Neden diyeceksiniz? 2011’de Ankara’ya kadar yürüdük develerimizle. Keçilerimizi vermeyeceğiz, sularımızı vermeyeceğiz, kültürümüzü vermeyeceğiz diye. Anayasa istiyoruz. Anayasada göçerlik hakkı istiyoruz. Bunun için mücadele ediyoruz. Yeri gelecek birbirimiz için iyi şekilde kenetlenelim. Belki de bunun adı eylem de olabilir eğlencenin arkasından. Ne için? Kültürümüze sahip çıkmak için, geleceğimiz için, Anadolu’nun, Cumhuriyet’in var olabilmesi için. Bakın biz açlığımız için beklemiyoruz bu dağları. Keçilerimiz için beklemiyoruz o dağları. Bizleri sisteme dahil edemediler. Bir avuç Sarıkeçili ile savaşıyorlar. Ama bizim arkamız çok kuvvetli. Uçan kuşlar, turnalar, akbabalar, bütün ağaçlar. Bir araya gelemesek de o yürekleriniz var ya biz oralardan güç alıyoruz” dedi.