Necdet TAŞ
KESK Mersin Şubeler Platformu, OHAL KHK’ları ile görevlerinden ihraç edilen tüm kamu çalışanlarının haklarıyla birlikte görevlerine iade edilmesi için Pozcu Koton önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Mersin Şubeler Platformu adına burada bir açıklama yapan Dönem Sözcüsü Mahmut Sümbül, “KHK’lar iptal edilsin, haksız bir şekilde görevinden ihraç edilen emekçiler görevlerine iade edilsin! Bugün barışın, yeniden inşa edilmesi gereken, demokrasinin ve toplumsal adaletin konuşulduğu bir dönemdeyiz. Toplumsal barışın önünü açmak, hakikatle yüzleşmek, geçmişin ağır yüklerini taşımamak için atılması gereken önemli adımlardan biri de Olağanüstü Hal (OHAL) Kanun Hükmünde Kararnameleri ile (KHK) hukuksuzca ihraç edilen emekçilerin görevlerine iadesidir” ifadelerini kullandı.
“BU HAKSIZLIĞA SON VERİLMELİ”
KESK olarak başından beri söyledikleri gibi, 15 Temmuz sonrasında ilan edilen OHAL’in sonuçlarının iktidarın siyasal gündem ve ihtiyaçları doğrultusunda genişleyerek bir çok kesim ile birlikte KESK üyesi kamu emekçilerinin de görevinden ihraç edilmesine sebep olduğunu iddia eden Sümbül, “Askeri veya sivil her türlü darbeye ve antidemokratik -toplum karşıtı uygulamaların tam karşısında yer almış KESK üyelerinin de görevden ihraç edilmesi emek, demokrasi ve barış talebine karşı bastırma girişimi olarak açığa çıkmıştır. Bugün olduğu gibi geçmişte de barışı savunan, adalet için mücadele eden, onurlu bir yaşamdan, emekten yana tavır alan KESK üyelerine uygulanan bu adaletsizlik bir an önce sonlandırılmalıdır. Bu sürecin en simgesel örneklerinden biri, sadece barışı savundukları için üniversiteden uzaklaştırılan ve kamu görevinden çıkarılan barış akademisyenleri olmuştur. Barış istemek suç değildir. Tam tersine bu ülkenin en temel ihtiyacıdır. ‘’Bu suça ortak olmayacağız’’ bildirisine imza atan akademisyenler toplumun ve akademinin vicdanı olmuştur. Ancak bu vicdani ses yıllardır iktidar tarafından bastırılmış, üniversiteler susturulmuş, bilimsel özerklik yok edilmiştir. Başta anayasa mahkemesi olmak üzere birçok mahkeme kararı keyfi biçimde uygulanmamış, beraat eden ve görevine iade kararı alanlar dahi görevlerine başlatılmamıştır. Bugün barış ve demokrasi iddiasında bulunuyorsak bunun gereği de yapılmak zorundadır. Tüm bu hukuksuzluklara, siyasal baskı düzenine ve emekçilere yönelmiş bu haksızlığa son verilmelidir. Sendikal faaliyet yürüttüğü, kadın mücadelesine destek verdiği, düşünce ve ifade özgürlüğü kullandığı için ihraç edilen emekçiler görevlerine iade edilmelidir” şeklinde konuştu.
“KHK’LAR GİDECEK BİZ KALACAĞIZ”
Bu iadenin sadece göreve dönüş değil aynı zamanda toplumun ve kamu vicdanının da onarımı anlamına geleceğini ifade eden Sümbül, “Çünkü bu üyelerimiz aydınlık bir geleceği, bilimsel özgürlüğü, toplumsal barışı ve eşitliği savunmuşlardır. Ve bugün de açığa çıkmıştır ki bu ülkenin geleceği ancak bu değerler üzerinden inşa edilebilir. OHAL komisyonu uygulaması ile hukuk yolu uzun bir süre kapalı tutulmuş, 5 yıl sonra açılan hukuk yolu ise yargı üzerinde gelişmiş olan siyasi baskı sebebi ile neredeyse işleyemez duruma gelmiştir. Toplumda gelişen hukuka güvensizlik çeşitli toplumsal problemler ile birlikte derin bir ekonomik krize de yol açmıştır. Yıllardır aşılamayan bu ekonomik kriz emekçileri gün geçtikçe yoksullaştırmış, işsizlik oranının görülmedik düzeylere ulaşmasına sebep olmuştur. Yaşanan toplumsal kaosun iyileştirilmesi için yeniden hukuk zemini tesis edilmeli ve toplumsal adalet için adımlar atılmalıdır. Tüm bunların oluşabilmesi için barış ortamına ihtiyaç vardır. Hukuki olarak karşılığı olmayan uydurma gerekçelerle ihraç edilmiş tüm arkadaşlarımız tüm hakları ile birlikte görevlerine iade edilmelidir. Hukuksuzca görevinden ihraç edilen son arkadaşımız iade edilene kadar adalet mücadelemiz sürecektir. Bıkmadan usanmadan her seferinde daha yüksek sesle haykıracağız. Savaşa karşı onurlu bir barışı, ölüme karşı yaşamı, tekçiliğe karşı çoğulculuğu ve karanlığa karşı aydınlığı savunduk, savunmaya devam edeceğiz. KESK’li ihraçlar onurumuzdur. KHK’lar gidecek biz kalacağız” dedi.”