Necdet TAŞ

DEM Parti Mersin Milletvekili Perihan Koca, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları, İran'a yapılan müdahale ve Ortadoğu'daki gerginliğe sert tepki gösterdi. Koca, ABD'nin bölgeyi yeniden dizayn etme politikasının Siyonist İsrail devleti aracılığıyla kanlı saldırganlığını sürdürdüğünü belirtti. Milletvekili Koca, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, "İran saldırısı emperyalizmin bölgeyi hızlıca içine çekecek, halklara ölümlerden ölüm beğendiren cehennemi kaosu dayatmaktan başka bir şey değildir" ifadelerini kullandı. İsrail'in saldırganlığının ABD'nin yanı sıra bölge güçlerinden ve Avrupalı emperyalistlerden de destek alarak İran'ı hedef almasının, bölgedeki "ateş hattını derinleştirdiğini" ve "Gazze'den sıçrayan kanın her yere yayıldığını" vurguladı.

"SİYASİ İKTİDAR İKİYÜZLÜLÜĞÜ BIRAKMALI"

Emperyalist kapitalist sistemin başta Ortadoğu olmak üzere tüm coğrafyalarda "sürekileştirilmiş savaş stratejisini yaydığını" belirten Koca, "halk düşmanı emperyalist ve alt emperyalist devletlerin halklara yıkım ve ölüm düzenini reva gördüğünü" dile getirdi. Türkiye'deki iktidarın ise Siyonist İsrail karşısında "timsah gözyaşları ve hamasetten öteye gidemediğini" savundu. Koca, Türk hükümetine çağrıda bulunarak şunları söyledi: "Siyasi iktidar ikiyüzlülüğü bırakıp, İsrail ile tüm diplomatik ve ticari ilişkilerini derhal kesmeli, Türkiye üzerinden İsrail’e petrol sevkiyatı da yük ve mühimmat geçişleri de durdurulmalı, Türkiye’nin limanları İsrail’in soykırım gemilerine aracılık etmemeli, liman ve hava sahası İsrail’in tüm faaliyetlerine kapatılmalıdır."

"SAVAŞA KARŞI ENTERNASYONAL HALK DAYANIŞMASI"

Milletvekili Koca, savaşlara karşı "enternasyonal halk dayanışması" kurmanın ve "savaş karşıtı cepheyi genişletmekten başka yol olmadığını" ifade etti. Savaşların kazananlarının egemenler, kaybedenlerinin ise halklar olduğunu belirten Koca, "Bölgemizdeki emperyalist ve alt emperyalist egemen güçler bir taraftır. Acem, Yahudi, Türk, Kürt, Arap halkları bir taraftır" dedi. Son olarak Koca, "Savaşa karşı hakların direniş birliğini kurmak en önemli görevimizdir. Emperyalist-Siyonist ittifak güçlerinin yükselttiği savaşı ancak ve ancak başta Ortadoğu halkları olmak üzere dünya halklarının dayanışma ve ortak mücadelesi durdurabilir" diyerek sözlerini "Kahrolsun emperyalizm, kahrolsun siyonizm, yaşasın halkların direniş birliği, barış mücadelesi!" sloganıyla tamamladı.

SÜMBÜL; “SAVAŞ DURSUN! SİLAHLAR SUSSUN!”

Öte yandan Mersin Emek ve Demokrasi Platformu da Ortadoğu'da yükselen savaşa karşı basın açıklaması gerçekleştirerek barış çağrısında bulundu. Platform adına konuşan Dönem Sözcüsü Eğitim-Sen Mersin Şube Başkanı Mahmut Sümbül, “Ortadoğu coğrafyası, bir kez daha savaşın, yıkımın ve acının eşiğine sürüklenmektedir. Halkların yüzyıllardır bir arada yaşadığı bu topraklar; emperyal çıkarlar, mezhepsel gerilimler, jeopolitik hesaplar ve silah ticaretinin karanlık ilişkileri arasında ateşe atılmaktadır. Savaşın bedelini ise her zaman olduğu gibi çocuklar, kadınlar, yoksullar, göç etmek zorunda bırakılan siviller ve sesi duyulmayan milyonlar ödemektedir. İran ile İsrail arasında tırmanan gerilim, tüm bölgeyi geri dönüşü olmayan bir felakete sürükleme riski taşımaktadır. Bu iki devlet arasında yaşanacak doğrudan bir savaş, yalnızca ilgili ülkeleri değil, komşu coğrafyaları da etkileyerek geniş çaplı bir yıkıma yol açacaktır. Bu çatışmanın derinleşmesi, halklar arasında daha fazla düşmanlık, nefret ve acı üretmekten başka bir sonuç doğurmayacaktır. Bizler, insan hakları savunucuları olarak, Ortadoğu’da yeniden tırmanan askeri gerilimleri ve İran-İsrail hattında büyüyen savaş tehlikesini derin bir kaygıyla izliyor; her koşulda yaşam hakkını, adaleti ve barışı savunduğumuzu kamuoyuna duyuruyoruz. İnsanlık, savaşla değil diyalogla; şiddetle değil hukukla; nefretle değil toplumsal uzlaşıyla yol almalıdır. Hiçbir halk, başka bir halkın düşmanı değildir. Sınırlar ötesinden yürütülen politik müdahaleler, yerel toplulukların iradesini yok saymakta, demokrasi ve özgürlük umutlarını yerle bir etmektedir. Her türlü silahlı müdahale, uluslararası hukuk ilkeleriyle ve temel insan haklarıyla çelişmektedir. Çağrımızdır: Tüm taraflara, devletlere, silahlı güçlere ve uluslararası kurumlara sesleniyoruz: Savaş dursun! Silahlar sussun. Derhal çatışmalar sonlandırılsın, diplomatik yollar işletilsin, sivillerin yaşam hakkı güvence altına alınsın. Biz, emek barış ve demokrasi güçleri  olarak, savaşa karşı barışın, ölümü kutsayan düzenlere karşı yaşamın ve insan onurunun yanında durmaya devam edeceğiz. Unutulmamalıdır ki, barış sadece bir temenni değil; her bireyin, her halkın en temel hakkıdır” ifadelerini kullandı.