Necdet TAŞ
Anayasa Mahkemesi (AYM) Genel Kurulu, sahipsiz hayvanlarla ilgili Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunu’nun, iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemini reddetti. CHP, 17 maddeden oluşan 7527 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 16 maddesinin iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemiyle AYM'de dava açmıştı. Kararın açıklamasının ardından konuyla ilgili Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda söz alan DEM Parti Mersin Milletvekili Perihan Koca, “Hiçbir mantıksal, bilimsel, insani, vicdani, yaşamsal karşılığı olmayan bu katliam fermanı hepinizin bildiği gibi, saraydan gelen talimatla son derece dayatmacı bir şekilde tüm itirazlara rağmen geçirildi. İktidar vekilleri ülke tarihinin en büyük utançlarından bir tanesine yol açan bir yasaya, bir katliam yasasına temmuz ayında bu Mecliste imza attılar ve o günden bu yana Meclisten sıçrayan kan ülkenin dört bir yanını deyim yerindeyse bir cinayet mahalline çevirdi, yaşam alanlarını toplu hayvan mezarlarına dönüştürdü ve yasa kılıfına bürünmüş bu ölüm fermanı bir cinayet aleti, bir suç aleti işlevini görerek her yerde potansiyel katiller yaratıverdi; şiddeti, nefreti, kanı, katliamları, katmerledi. Bu yasadan güç alarak, kimseye zararı olmayan hayvanları işkenceyle, hayvan başına 10 lira ödül koyarak işkenceyle sokaklardan toplattılar. Kürekle hayvanların kafasına vura vura köpekleri öldürdüler. Hayvanları istismar edenler, işkence edenler bu yasaya dayanarak cezasızlıkla ne yazık ki ödüllendirildiler ve ödüllendirilmeye devam ediliyorlar” ifadelerini kullandı.
“BARINAKLAR ÖLÜM KAMPI GİBİ”
Hayvan barınaklarını ölüm kamplarına benzeten Koca, “Ölüm kampı olan barınaklarda toplu infazlar gerçekleştiriliyor ne yazık ki bugün ve ama bunun karşısındaysa hayvanların önüne bir kap su, bir kap mama koyanlar, bir gariban hayvanın başını okşayanlar çeşitli mecralarda hedef gösteriliyorlar, zalimlere karşı çıkıp hayvanlara kol kanat gerenler linç ediliyorlar hatta şüpheli bir şekilde ölen insanlarımız oldu bu memlekette ve bugün acaba hukukun bir kırıntısı kalmış mıdır diye Anayasa Mahkemesinden bir karar beklerken, birileri talimatla değil de vicdanıyla, mantığıyla, bilimle karar alabilir mi acaba bu Anayasa Mahkemesinden diye umarken katliam yasası bugün Anayasa Mahkemesinde görüşüldü ve ne yazık ki tüm hukuk normlarını hiçe sayan bir şekilde, tüm yaşam ilkelerini hiçe sayan bir şekilde, tüm teamülleri çiğneyen bir şekilde hukuk yok sayıldı ve açılan iptal davası reddedilmiş oldu. Yani katliam yasasına AYM'den de onay çıkmış oldu ve bu kararla birlikte AYM’de tıpkı Mecliste iktidar vekillerinin yaptığı gibi ellerini bir kez daha kana bulamış oldu. Bugüne kadar sorumluluklarını yerine getirmeyen, bile isteye var olan yasaları, düzenlemeleri uygulamayan, hukuka uymayanlar, hayvan üretimini, ticaretini yasaklamak için herhangi bir adım atmayanlar, hayvana yönelik şiddeti cezalandırmayanlar, hayvan kısırlaştırmaları için ayrılan bütçeleri iç edenler, hayvan ticareti yapan, üretim yapan, tüm bunlara göz yumanlar biliyoruz ki bir grup insandan oluşuyordu, bir grup insan kümesinden oluşuyordu. Ama değerli arkadaşlar, bu insan kümesi alelade bir küme değildi; bakanlıklar, merkezî yönetim, yerel yönetim, bürokratlar, memurlar, hepsi buna icabet etmişti” şeklinde konuştu.
“KATLİAM HİÇBİR ŞEYİ ÇÖZMEYECEK, HİÇBİR SORUNU ÇÖZMEYECEK”
“Belli bir kesimin sorumsuzluğunun bedelini ise bugün canlar ödüyor, çeşitli türler ödüyor, hayvanlar ödüyor ve bu sorumsuzluk ne yazık ki hayvanların canına mal ediliyor. Oysa yaşamın ilkesi bellidir, bir kez daha hatırlatalım buradan: Hiçbir tür bir diğer türün sağlık endişesi nedeniyle yok edilemez; hiçbir tür bir başka türün ihmalinin bedelini canıyla ödeyemez; hiçbir tür birileri istedi diye kitlesel bir şekilde hapsedilemez ve ölüme terk edilemez; hiçbir tür birileri talimat veriyor diye soykırıma uğratılamaz; hiçbir türün yaşam hakkı dar, marjinal, kana susamış bir avuç azınlığın ihtirasları yüzünden, sapkın düşünceleri yüzünden, gerçekleri eğip büktükleri için yok sayılamaz. Sokakta saldırıya uğrayan insanlardan bahsediliyor, hepimiz biliyoruz ki sokakta saldırılar istisnadır, istenseydi böyle durumların üstesinden de çoktan gelinirdi, birçok çözüm mekanizması yaratılabilirdi ama bu istenmedi” diye konuşan DEM Partili Koca, “Kısırlaştır, aşıla, yerinde yaşat ilkesiyle, maksimum iki yılda yapılacak bir yaşam seferberliğiyle, tüm canların yararı ilkesiyle, bir yaşam ilkesiyle bu sorunu çözebilirdik. Meclisin yetkisi, sorumluluğu yaşatmaktır ama ne yazık ki bu istenmedi. O yüzden bir kez daha ifade edelim: Katliam hiçbir şeyi çözmeyecek, hiçbir sorunu çözmeyecek. Katliamlar, daha büyük katliamları doğuracaklar ve katliam yasası merhametsiz, vicdansız, acımasız, gaddar kuşaklar yetiştirecek ama zaten siz gaddar bir toplum yaratmak istiyorsunuz çünkü faşizmin ihtiyaçları bugün bunu gerektiriyor. Kimseyle, hiçbir canlıyla özdeşim kurmayan, merhametsiz, vicdansız bir nesil yaratmak istiyorsunuz; biz yaşam savunucuları ise yaşamdan yanayız, yaşatmaktan yanayız, yaşam hakkının tartışmasız olduğunu savunuyoruz. Bilinsin ki bu yasayı tasarlayanlar, neşe içinde getirenler ve uygulayanlar lanetleneceklerdir. Masum hayvanların lanetinden kaçamayacaksınız, diri diri ölümü reva gördüğünüz masum canların lanetinden kaçamayacaksınız ve tarih sizi asla ve asla affetmeyecek” dedi.