Mersin Ticaret Borsası Başkanı Abdullah Özdemir, Türkiye’nin Ar-Ge harcamalarına ilişkin yaptığı açıklamada, Marmara Bölgesi’ne yoğunlaşan yatırımların ciddi bir bölgesel dengesizlik yarattığını belirterek, “Bölgesel ve sektörel düzeyde yeni Ar-Ge teşvik mekanizmaları oluşturulmalı” çağrısında bulundu. Başkan Özdemir, TÜİK'in 2023 yılı verilerine göre Türkiye'nin AR-GE harcamasının 16,1 milyar dolar olduğunu ve bu rakamın GSYH içindeki payının yüzde 1,42'ye yükseldiğini ifade etti. Bu artışın olumlu bir gelişme olduğunu ancak Türkiye'nin OECD ortalaması olan yüzde 2,7'nin oldukça altında kaldığını söyledi. Özdemir, İsrail (%6,3), Kore (%5), İsveç (%3,6), Amerika ve Japonya (%3,4) gibi ülkelerin bu alandaki yatırımlarının Türkiye'ye kıyasla çok daha yüksek olduğuna dikkat çekti. Dünya genelinde AR-GE büyümesinin lokomotifinin özel sektör olduğunu belirten Özdemir, OECD ülkelerinde özel sektörün toplam AR-GE harcamalarındaki payının yüzde 74, AB-27 ortalamasının ise yüzde 66 olduğunu kaydetti. Türkiye'de bu oranın yüzde 65 olduğunu ancak dünyadaki en büyük 2000 özel sektör AR-GE yatırımcısı listesinde Türkiye'den sadece bir şirketin bulunduğunu ifade etti. Birleşmiş Milletler verilerine göre Türkiye'nin Öncü Teknolojilere Hazırlık Seviyesi Endeksi'nde ise 62. sırada yer aldığını hatırlattı.
AKDENİZ BÖLGESİ'NİN AR-GE PAYI YÜZDE 4'TE KALDI
Özdemir, Mersin ve Akdeniz Bölgesi'nin Türkiye'nin AR-GE harcamalarındaki payının çok düşük olduğunu vurguladı. TR62 Bölgesi (Mersin ve Adana)'nın AR-GE harcamalarının 237 milyon dolar seviyesinde gerçekleştiğini ve ülke toplamındaki payının sadece yüzde 1,5 olduğunu açıkladı. Tüm Akdeniz Bölgesi'nin toplam AR-GE harcamasının ise 645 milyon dolar ve Türkiye genelindeki payının yalnızca yüzde 4 olduğunu belirtti. Bu durumun temel nedeninin, Türkiye'deki özel sektör AR-GE yatırımlarının büyük ölçüde Marmara Bölgesi'nde yoğunlaşması olduğunu dile getirdi. İstanbul'un tek başına AR-GE harcamalarından aldığı payın yüzde 29, Marmara Bölgesi genelinde ise bu oranın yüzde 48 olduğunu söyledi. Devlet ve yükseköğretim kurumlarının AR-GE harcamalarında ise Ankara'nın yüzde 30'luk pay ile öne çıktığını ve Marmara Bölgesi ile Ankara'nın ülke genelindeki AR-GE harcamalarının yüzde 78'ini oluşturduğunu aktardı. Mersin'de sadece 11 özel sektör AR-GE merkezi bulunurken, bu rakamın tüm Türkiye'deki 1348 merkezin yüzde 0,8'ine denk geldiğini ifade etti.
TARIM VE GIDA SEKTÖRÜNÜN AR-GE'DEKİ PAYI YETERSİZ
Türkiye'nin tarımsal hasılada Avrupa'da birinci, dünyada ise ilk on ülke arasında yer aldığını ve 32,6 milyar dolarlık tarımsal ihracatın toplam ihracatın yüzde 12,5'ini oluşturduğunu hatırlatan Özdemir, tarım ve gıda sektörünün Mersin ve Akdeniz Bölgesi için hayati önem taşıdığını vurguladı. Bölgenin yaş meyve ve sebze üretiminde önemli bir paya sahip olduğunu ve tarımsal ihracatın yüzde 21'ini karşıladığını belirtti. Ancak, ülkenin toplam AR-GE harcamaları içinde tarımsal AR-GE harcamalarının sadece 400 milyon dolar (yüzde 2,5) düzeyinde kaldığını ve özel sektördeki 1348 AR-GE merkezinin yalnızca 87'sinin (yüzde 6,5) bu alanda faaliyet gösterdiğini söyledi.
BÖLGESEL VE SEKTÖREL TEŞVİK MEKANİZMALARI OLUŞTURULMALI
Başkan Özdemir, mevcut AR-GE harcamalarındaki bölgesel ve sektörel dengesizliğin giderilmesi için devletten yeni teşvik mekanizmaları ve yatırım modelleri geliştirmesini talep etti. Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) raporuna atıfta bulunarak, yeni teknolojilerin sektörler arasındaki sınırları ortadan kaldırdığını ve tarım ve gıda sektörünün de malzeme bilimi, yapay zeka gibi öncü teknolojilerden beslenmesi gerektiğini vurguladı. Türkiye'nin tarımsal dış ticarette net ihracatçı olmasına rağmen ihracatın büyük ölçüde inovatif olmayan ürünlere dayandığını belirten Özdemir, rekabet gücünün korunması için geleneksel üretim ve ihracat modellerinin yeniden ele alınması ve doğru AR-GE yatırımlarıyla yüksek katma değer yaratacak modellere yönelinmesi gerektiğini ifade etti. Sanayi ve teknoloji yatırımlarının Marmara Bölgesi'nde sıkışıp kalmasının bölgesel dengesizliklere ve önemli risklere yol açtığını dile getiren Özdemir, devletten bu dengesizliği ortadan kaldıracak bölgesel ve sektörel düzeyde yeni AR-GE teşvik mekanizmaları ve yatırım modelleri geliştirmesini ve mevcut desteklerin artırılmasını beklediklerini sözlerine ekledi.