Haber Merkezi
İYİ Parti Mersin Milletvekili Burhanettin Kocamaz, Mersinli limon üreticilerinin sorunlarını ve çiftçilerin sıkıntılarını TBMM’de yaptığı konuşmayla bir gez daha gündeme getirdi. Mersin bölgesinde tüm çiftçilerin ve hayvancıların perişan vaziyette olduğunu ayrıca buğday üreticisi ve muz üreticisinin bittiğini vurgulayan Kocamaz, Hükümete buradan seslendi.
“NARENCİYE ÜRETİCİLERİNİN AĞZINI BIÇAK AÇMIYOR”
Çiftçilerin feryadını dile getiren Kocamaz, “Muz üreticileri ne yapacağını şaşırmış durumda, limon üreticileri kan ağlıyor; Çukurova'da, Tarsus'ta, Mersin'de, Erdemli'de limon ağaçları sökülüyor, narenciye üreticilerinin ağzını bıçak açmıyor” dedi. Girdi fiyatları, ilaç, gübre, mazot, işçilik ücretleri artarken ürünlerin para etmediğine dikkat çeken Kocamaz, üreticinin masraflarını bile karşılayamaz duruma geldiğini; tüketicinin de bu ürünlere ulaşmakta zorlandığını dile getirdi. Konuşmasını, “Üreticilere karşı yıllardır sürdürdüğünüz bu hasmane tutumun nedeni nedir? Şeklinde sürdüren Kocamaz , “Çiftçiyi, hayvancıyı bitirdiniz; "Ekonomistim." dediniz, ekonomiyi bitirdiniz. Sizin çalışan, üreten, mağdur ettiğiniz bu insanlarla alıp veremediğiniz nedir, bu kadar hasmane tavır almanızın nedeni nedir?” diye sordu.
“KADROSUZ İŞÇİLERİN KADRO KONUSUNDAKİ TALEPLERİ ARTIK GÖZ ARDI EDİLEMEZ”
Öte yandan TBMM Genel Kurulu’nda Saadet Partisi Grubu önerisi üzerine İYİ Parti Grubu adına söz alan Kocamaz, AK PARTİ iktidarıyla birlikte 2002 yılı sonrası taşeron işçilik ve kadrosuz çalışma şekli kamu kurum ve kuruluşlarının neredeyse istihdam biçimi hâline dönüştüğüne vurgu yaptı. Bir dönem seçim yatırımı olarak Hükümet tarafından kamu kurumlarıyla belediye şirketleri bünyesinde çalışan taşeron işçilerin bir kısmının kadroya geçirildiğini iddia eden Milletvekili Kocamaz, kamu ve belediyeler bünyesinde hâlen kadro bekleyen binlerce işçi ve taşeron çalışan personelin bulunduğuna dikkat çekti. İYİ Parti Mersin Milletvekili Kocamaz, Kamu kurum ve kuruluşları bünyesindeki taşeron işçilerin sayısının 90 binin üzerine çıktığını hatırlatarak Belediye şirketlerinde çalışan kadrosuz işçi sayısının ise 500 bini aştığını, bu işçilerin ise, taşeron işçilere daha önce Hükümet tarafından verilen kadro düzenlemesinden yararlanamadığını ve kapsam dışı bırakıldıklarını ifade etti. Kamuda ve belediye şirketleri bünyesinde çalışan kadrosuz işçilerin, taşeron personelin konusunun toplumun âdeta kanayan yarası hâline dönüştüğüne dikkat çekerek konuşmasını sürdüren Kocamaz,“Tayin olamayan, izin kullanamayan taşeron işçiler, kadro konusunda seslerinin duyulmasını istemektedir. Belediye şirketlerinde çalışan, sesinin duyulmasını isteyen işçiler de tıpkı kamu kurum ve kuruluşlarında görev yapan taşeronlar gibi uzun yıllardır kadrosuz bir şekilde çalışmaktadır” dedi.
“TALEPLERİ ARTIK GÖZ ARDI EDİLEMEZ”
Kocamaz, Belediye şirketlerinde çalışan işçilerin, kadrolu olarak çalışan işçilerle birlikte sokak temizliği, çöp toplanması, kaldırım ve asfalt işleri yapmakta olduklarını; ulaşım ve güvenlik gibi her türlü kamu hizmetini yürüttüklerini dile getirdi. Belediye şirket işçilerinin, ülkemizde iş gücüne çok önemli katkılar sağlamakta, çalıştıkları kurumlarda kadrolu personelle birlikte her türlü hizmeti ve görevi yerine getirdiğini söyleyen Kocamaz, Kadrosuz işçilerin kadro konusundaki taleplerinin artık göz ardı edilemez bir noktaya geldiğinin altınız çizdi. Kocamaz, “Her iki işçi kesiminin de ortak talebi, bir an önce sürekli işçi kadrosuna geçmek ve kadrolu personellerin yararlanmış oldukları sosyal ve ekonomik haklardan yararlanmaktır. Bu talepler Hükümet tarafından en kısa sürede karşılanmalıdır. Ayrıca, belediye şirketlerinde kadrosuz olarak çalışan işçilerin yanı sıra, taşerondan belediye şirketlerinde kadroya geçen işçi statüsündeki bazı personeller de önemli sorunlar yaşamaktadır” şeklinde konuştu. Kocamaz, 2018 yılında belediye şirketlerinde işçi kadrosuna geçirilen mimar, mühendis ve şehir plancıları gibi personelin de norm kadrolara geçmek istediğini vurgulayarak Hükümeti bu konuda verdiği sözleri yerine getirmeye ve duyarlı olmaya davet etti.