Necdet TAŞ
Mersin siyaseti CHP’li Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ve İYİ Partili önceki dönem Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz kavgasıyla ısındı. Önce CHP’li Seçer, Kocamaz’ın belediyeyi yüksek faizle borçlandırmakla suçlayıp, “Meclis çoğunluğuna dayalı sistem gereği, Meclis’ten belli dönemlerde talep ettiği borçlanma yetkilerini alamadım. Geçen dönemle bizi kıyaslıyorsunuz ama farklı bir tablo var, farklı şartlar var. Eğer geçtiğimiz dönemde borç ödemeseydik, yani bize bırakılan miras daha iyi olsaydı, şuan Mersin’e yaptığım yatırımların yüzde 60 hatta belki daha fazlasını yapardım. Toplam borcumuzun bütçeye oranı yüzde 100’dü. İlk geldiğimizde 2 milyar 247 milyon borcumuz vardı, 2 milyar 255 milyon TL bütçe yaptık. Şuanda Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin milyar 429 milyon TL piyasa borcu, 605 milyon TL banka olmak üzere toplam 2 milyar 35 milyon TL borcu vardır. Herkes müsterih olsun; yatırım yapacağız diye daha önce yapılmış hataları biz yapmayız. Bu belediye; 2018’in Aralık ayında yüzde 31,5 faizle borçlandırılmış. Ben aynı hesapsızlığı yapamam. Geçen yıl 27 milyon TL borçlanmışım, oysa benim borçlanma yetkim mahkeme kararı ile 250 milyon TL’ydi. Bu yıl 300 milyon TL. Belediyemizin mali disiplini tamdır. Siyasi hesaplar olduğu kadar, yargı karşısında da verilecek hesaplar var. Benim babamın oğlu da olsa, doğru gördüğümü, doğru bildiğimi anlatmak, açıklamak zorundayım. Bu başka bir partinin Belediye Başkanı, benim partimin Belediye Başkanı meselesi değil. Bunları da ortaya koyacağım ki, ortalığa dökülüp en kahraman belediye başkanıyım pozlarında kimse dolaşmasın” ifadelerini kullandı.
KOCAMAZ: “AĞZINIZDAKİ BORÇ SAKIZI ARTIK KOKTU”
Seçer’e sert sözlerle yanıt veren İYİ Partili Kocamaz ise, “Adam, beceriksizliklerini örtbas etmek, Mersin’e, Mersin Halkına ve çevreye verdiği zararlara kılıf bulmak için ne yapacağını şaşırmış durumda. Her fırsatta bize sallıyor. Bunu da herkes görüyor. Çünkü, artık mızrak çuvala sığmıyor. Göreve geldiği gün ağzına aldığı sakızı hiç bıkıp usanmadan çiğnemeye devam ediyor. Beyefendinin ağzındaki o borç sakızı artık koktu. Çürüdü. Ama hala anlamıyor. Çiğnemeye devam ediyor. Mersin halkı artık senden hizmet bekliyor. “Borç devraldım” diyerek bu işin içinden sıyrılamazsın. Bizde, Bizden önceki yönetimden, kapanan beldelerden, Özel İdareden ve hizmet olarak Büyükşehir Belediyesine devrolunan konularda İlçe Belediyelerinden borç devraldık. Devraldığımız borçlar konusunda bir kez açıklama yaptık, bir daha da ağzımıza almadık. Beyefendi, bir kere şunu unutma. Gelişmekte olan Ülkelerde Belediyenin yapması gereken hizmetler henüz tamamlanmadığı ve bütçeleri bu hizmetleri yapmaya yeterli olmadığı için mutlaka borçlanma ihtiyacı doğar. Siz bir problemi çözmek istiyorsanız ve bütçeniz yeterli değilse borçlanmak zorundasınız. Bu da gayet normaldir. Üstelik biz, sizin gibi hazır bir Belediyede göreve gelmedik. Biz kurucu Belediye Başkanlığını üstlendik. Şu anda ve hala tüm kayıtlar sizin elinizde. Borçlanarak Neler yapılmış? Nereye neler harcanmış? Bir zahmet, zaman ayırıp incelerseniz görürsünüz. Önemli olan borçlanmak değil, o kaynakların heba edilip edilmediği. Boşa harcanıp harcanmadığı. Yüksek faizle borçlanılmış diyerek olayı saptıramazsınız” dedi.
“BU İŞ LAY LOMLA OLMAZ”
“Bir zahmet, borçlanılan dönemde Banka faizleri kaçmış inceleyin. O dönem ihtiyaç yokmuşta, biz mi keyfi borçlanmışız. Ayrıca ne kadar borçlanmışız? Bunları anlatırken öyle bir algı oluşturmaya çalışıyorsunuz ki, sanki borçların tamamı yüksek faizli imiş gibi! Beyefendi; Şunu unutmayın ki, Belediyecilik ciddi iştir. Bu iş lay lay lomla olmaz. Bu iş hafife alınmaya gelmez. Bu iş hava olsun diye yapılmaz. Siz de Laf çok ancak icraat yok” şeklinde konuşan Kocamaz, “Hizmete gelince, göz boyamaya yönelik bir kaç dokunuş dışında, gözle görülen, dişe dokunan herhangi bir hizmette yok. Mersin’in Belediyecilik konusunda yılları heba ediliyor. Yazık.. Hem de çok yazık. Hiç utanmadan, sıkılmadan her yere yazıyorsunuz. “Kafalar değişince çok şey değişti” diyerek… Evet, haklısınız. Doğru söylüyorsunuz. Kafalar değişince Belediye ile ilgili dedikodular arttı. Kafalar değişince, çevre duyarlığı azaldı, sahilde sembol haline gelmiş güzelim kauçuk ağacına suikast yapıldı. Kafalar değişince Gazeteler basıldı, Gazeteciler tartaklandı. Kafalar değişince Belediyeye Kandil iltisaklı, gazeteci kılıklı danışmanlar atandı. Kafalar değişince Belediyede görev verilen bazı kişilerin isimleri bölücü örgütle birlikte anıldı. Kafalar değişince, Çöpten Elektrik Enerjisi elde edilmesine yönelik olarak bizim dönemde hayata geçirdiğimiz ve Türkiye’ye örnek olan tesisler, sanki kendileri yapmış gibi emek hırsızlığı yapılarak reklam edildi” ifadelerini kullandı.
“KİBİR VE ŞAHSİ HIRSLARINI BIRAK”
Da önce namus şeref sözü verilmesine rağmen, ekmeğinin peşinde koşan gariban köylü çocukları türlü bahanelerle ve tazminatsız bir şekilde işinden edildiğini ve belediyenin zarara uğratıldığını iddia eden Kocamaz, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Üstelik bu da marifet sayıldı. Bu tür konuları daha da çoğaltabiliriz. Nereden, nereye… Belediye bugün neler ve kimlerle anılıyor? Beyefendi! Daha önce zaten dağın meclisteki temsilcilerinin sayesinde seçim kazandığını Anamur’da alenen ilan etmişti. Bugün yaşananlar ve resmî makamlarca yapılan açıklamalar, olayın boyutunu, bir ihtiras uğruna verilen tavizleri ve Mersin’e ödetilen bedellerin neler olduğunu açık seçik ortaya koyuyor. Mersin bu tür olumsuzluklarla anılmayı hak etmiyor. Değer miydi Beyefendi? Değer miydi? Sırf kibrini, şahsi kaprislerini, ihtiraslarını tatmin etmek için, her boş bulduğun yere iki tantuni bir ayran karşılığında çizdirip, Meclis kararı bile almadan bu şehre dayattığın ne idüğü belirsiz amblemle birlikte ismini yazdırarak ve bunuda Mersin Halkına hizmet diye yutturmak istemene değer miydi? Mersin, geçmişte yaşanan bazı olumsuzlukların bıraktığı izleri hala tam olarak silememiş ve üzerinden atamamışken, Mersin’e yeniden bizim bir türlü anlam veremediğimiz bu olumsuzlukları yaşatmanın sizce gerekçesi neydi? Her neyse… İnşaallah, geriye kalan 16 ayda birazcık silkinip, kendinize gelir ve Mersin Halkının sizi Mersin’e hizmet edesiniz diye seçtiğinin farkına varır ve kalan süreyi en iyi şekilde değerlendirirsiniz. Siz daha bu dönem Mersin Halkına borcunuzu ödemeden, bir sonraki dönemin telaşına düşmüşsünüz. Bilmiyorum, Meclis toplantıları ile ilgili kayıtları sonradan inceleme fırsatı bulabiliyor musunuz? Şayet izlemiyorsanız, O toplantılardaki görüntülerinizi incelemenizde fayda var. Meclis toplantılarındaki asabi tutumunuz, İhtiraslarınız, Halkın beklentilerine cevap veremiyor ve hizmet üretemiyor olmanız sizi panikletiyor. Yine gelecek seçime yönelik telaşınız hem size, hem de bu şehre zarar veriyor. Bence bunun ayıbı gayıbı yok. Bu konularda uzman bir psikologdan destek almanızda fayda var. Benden söylemesi…”