SEÇER: “SÖZLERİM CIMBIZLANDI”
Konuyla ilgili olarak toplantıda söz alan MHP Grup Başkanvekili Mahmut Tat söz aldı. MHP’li Tat konuşmasına başlamadan araya giren Başkan Seçer, “Uyarıda bulunmak isteyeceğim. Allah’tan söz alan sizsiniz, siyasi olarak sizden daha az deneyimi olan birine meramımı anlatmak daha zor olabilirdi” diyen Seçer, “Bu mecliste MESKİ genel kurulu yapılıyor. Ancak şuan atıfta bulunan konu, 29 Ekim’deki yaptığım konuşma mensubu olduğum konuşma mensubu olduğum partini toplantısında yaptığım konuşma. Sayın Tat’ın siyasi denemi ve görgüsüne saygı duyarak, şu uyarıda bulunmak istiyorum. Parti toplantılarınızda, kongrelerinizde, toplantılarınızda benim partimle, benimle, genel başkanımla, dünya görüşümle ile ilgili her konuşmanızı buraya taşıyacak olsam, meclis bitmez. Mecliste bir konuşma yaptın, buna ilişkin eleştiri hakkı doğdu deseniz’ amenna. Parti toplantısında yaptığım görüş alındı cımbızlandı, bir ütünden, anlamından çıkarıldı ama bunu tartışmıyorum. Mensubu olduğunuz siyasi partinin sayın genel başkanı tarafından dile getirildi. Ben de siyasi konumumu, durumumu, bana bu sözleri sarf eden kişinin siyasi konumunu, durumunu düşünerek bir cevap verdim. Size deneyimli bir grup başkanvekili olarak şu uyarıda bulunmak istiyorum: bu tip tartışmaları buraya taşımak sizleri bizleri, Mersin halkını, Türkiye’yi germekten başka bir işe yaramaz. Yönetmelik de açık; MESKİ genel kurulunda gündem dışı söz veremem. Meclisler yönetmelikle, tüzükle yönetilir. Benim söylediğim sözlerle ilgili bir başka mecrada açıklama yapın, Partide toplantı düzenleyin, açıkça fikirlerinizi söyleyin ama burası yeri değil” dedi.
MHP’Lİ TAT: “İHA VE SİHA’LARLA HERKES GURUR DUYMALI”
Daha sonra konuşan MHP’li Tat, SİHA’lar ve İHA’larla herkesin gurur duyması gerektiğinin altını çizerek, “Meclis başkanı münasebetiyle yapılan tüm oturumlarda derdinizi, düşüncenizi yerel ve genel olarak ifade ediyor, söyleyeceğinizi söylüyorsunuz. Biz de meclis üyesi olarak bu şehirde yaşıyoruz. Siz bu şehrin belediye başkanısınız. İster parti toplantısında ister köy gezilerinde, kahvehanelerde tabiî ki ağzınızdan çıkan her cümlenin toplumda bir yansıması olacaktır. 3,5 yılda toplantılarda çok şeyler söylediniz. Bu konuşmalarınız ile ilgili belki buraya bazı şeyleri kısmen taşıdık ama genel olarak taşımadık. Ama bayramda sarf ettiğiniz sözler kamuoyunda muazzam bir yankı buldu. Bu sözlerin bir belediye başkanı olarak seçile göreviniz itibariyle yerel siyasetçisiniz. Genel konulara grip sarf ettiğiniz cümleleri defalarca dinledim, hadise iktidarı eleştirmekten öteydi. Siz iktidarın yatırımlarını, programlarını eleştirebilirsiniz fakat alaysı cümleler ile toptan, tüfekten, SİHA’dan, İHA’dan bahsederek 100’üncü yıla bir kala böyle ifadelerin Mersin gibi güzide bir kentin belediye başkanı tarafından konuşulması bizi de rahatsız etti. Devletler güçlü olmak zorunda. Dünya devletler mücadelesini biz yeni yaşamıyoruz. Tarihinden bugüne kadar Türkiye bu hale kolay gelmedi. Yüzyıllarca çevremizle savaşmak sorunda kaldık. Devletler siyasi, ekonomik ve savunma sanayide güçlü olmak zorundadır. Bahsettiğiniz ürünlerimiz tüm dünya devletlerinin gıpta ile baktığı herkesin ‘bizde de olsa’ diyebileceği türdendir. Kendi evlatlarımızın beyninin ürünü olan ve devletimizin malı olan bu ürünlerle övünmemiz azdır. Bu vatan evladı olarak, bu vatanı seven her vatandaşın başta sizlerin bizlerin de devletin böyle ürünlere sahip olmasından dolayı gurur duymanız gerekir. Ama sizin alaysı bir tavırla; ‘gözlerim yaşardı’ demeniz kesinlikle kabul edebileceğimiz ifadeler değildir. Çünkü bunlar gurur duymazı gereken ürünler. Atatürk’ün yurtta sulh cihanda sulh ifadesi ile bir şeyleri anlatmaya çalıştınız. Doğrudur ama tarih şunu göstermiştir ki; namlusunun gölgesi, diplomasi masasına yansımıyorsa, o masadan yenik kalkarsınız. Yapılan saldırılara en iyi şekilde mukavemet gösteremiyorsanız, oturacağınız tüm diplomasi masasından yenik kalkarsınız, Atatürk hangi savaşlardan çıkıp bu sözleri söylemiştir? Atatürk’te bir askerdi, asker dehası ile devlet kurmuştur. Allah onlardan razı olsun, bu vatanı bize hediye ettiler. Biz de bu vatanın evlatları olarak devletimizin üzerinde hassasiyetle durduğu, geliştirdiği, 40’a yakın ülkeden alınan siparişler alınan ürünleri meydana getirdiği için gurur duymaktayız. Sizin ifadelerinizden kırıldık, incindik. Bu konuşmayı biz kesinlikle kabul etmiyoruz. Genel başkanımıza verdiğiniz cevapta, ‘cevap vermiyorum’ demeniz de doğru değil. Nasıl bir cevap verecektiniz? Sizin de 2 dönemde milletvekili yaptığınız, siyaset, ticaretle uğraştığınız dönemde Mersin sokaklarında yıllarca MHP olarak barışın sağlam şekilde tahsis etmesi, memleketimizde anarşik olaylara mahal vermemek için mücadele ettik ve bugünlere Mersin barış içinde geldi. Ama ne hikmetse 3,5 yılda defalarca uyarmamıza rağmen Mersin her geçen gün geriliyor. Yapacağınız konuşmalarla, uygulamalarla tabiî ki Mersin’in sinir uçları ile uğraşmamak gerektiğini defalarca söyledik. Vatandaşımız sizi başkan bizi meclis için seçtiyse elimizdeki kaynaklarla en iyi şekilde hizmet etmek için seçti” diye konuştu.
BAŞKAN GÜLTAK: “BU ZİHHNİYETİ ANLAMAK MÜMKÜN DEĞİLDİR”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı “Türkiye Yüzyılı Vizyonunu” eleştiren CHP’li Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’e MESKİ Genel Kurulunda sert sözlerle eleştiren Akdeniz Belediye Başkanı M. Mustafa Gültak, “Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Vahap Seçer, Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı “Türkiye Yüzyılı Vizyonunu” eleştirmiş. Bu eleştirisini de özellikle bugün dünya devlerinin dahi hayran kaldığı, hain terör örgütü PKK’nın korkulu rüyası haline gelen İHA ve SİHA gibi tamamen yerli üretim olan geleceğin savunma teknolojisi üzerinden kurmuştur. Bu aklı, bu bakışı açısını, bir nevi terörü destekleyen bu zihniyeti anlamak kesinlikle mümkün değildir. Unutulmamalıdır ki Cumhuriyet; her türlü yokluğa rağmen işgal ordularına karşı topla, tüfekle direnen ve bu toprakları bizlere vatan yapmak için toprağa düşen şehitlerle savaşılarak kazanılmıştır” ifadelerini kullandı.
“KARABAĞ, İHA VE SİHA’LAR SAYESİNDE KURTULDU”
“Dünya devlerinin de gıpta ile izlediği, hayran kaldığı ve siparişler verdiği İHA ve SİHA gibi savunma teknolojimizi eleştirmek nasıl bir bakış açısıdır” diye soran Başkan Gültak, “Kimlere hizmet etmektir anlamak mümkün değil. Bugün terör örgütünün korkulu rüyası haline gelen savunma teknolojimizi eleştiren Sayın Seçer’in terör örgütünü destekleyen, arka çıkan bu açıklamasını şiddetle kınıyorum. Sayın Seçer’e, siyasi amaçları uğruna yaşadığı bu akıl tutulmasından bir an önce kurtulmasını tavsiye ediyorum. Zira “kafalar değişince çok şey değişti” diyenler; göreve gelir gelmez 3 bin 500 insanı işten çıkarıp ekmeğiyle oynamıştır. İşten çıkarılan bu insanların yerlerine de terörle alakalı oldukları tespit edilerek tutuklanan birçok kişi işe alınmıştır. Bu bir gerçektir. “Kafalar değişince çok şey değişti” diyenlerin üst düzey bürokratları, terör suçlamasıyla gözaltına alınıp tutuklanmıştır. Görevlendirdiği basın danışmanı, terör örgütünün propagandasını yapan filmin yönetmeni çıkmıştır. Mersin’in geldiği durum ne yazık ki budur. Unutulmamalıdır ki dost ve kardeş ülke Azerbeycan, kendisine saldıran Ermenistan askerlerine karşı tamamen Türkiye Cumhuriyeti’nin ürettiği SİHA’lar ile karşılık vermiş ve Ermenistan zulmü sona ermiş, Karabağ Azerbaycan topraklarına katılmıştır” diye konuştu.
“TERÖR ÖRGÜTÜNE DESTEK VEREN AÇIKLAMALARDIR BUNLAR”
Bugün Suriye sınırından yüzlerce teröristin Türkiye’ye sızmasını İHA’lar ve SİHA’lar sayesinde engellendiğine dikkat çeken Başkan Gültak, “Milli ve yerli teknoloji ile güçlü ve bağımsız savunma sanayi, günümüzde bütün uluslar için hayati bir önem taşımaktadır. Tam bağımsız, güçlü ve müreffeh Türkiye'nin tek yolu da tamamen milli teknoloji hamlesinden geçmektedir. Evet; Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün; “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” sözü ve ilkesi çok kıymetlidir. Ve yine; “Savaş; zaruri ve hayati olmalıdır. Milletin hayatı tehlikeye maruz kalmadıkça savaş bir cinayettir” sözü de çok anlamlıdır. Türkiye Cumhuriyeti; Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Silah Arkadaşları ile birlikte, her türlü yokluğa ve yoksulluğa rağmen onlara gönülden inanan Anadolu insanının, atalarımızın inanç, azim ve kararlılığının yanı sıra, eldeki topla ve tüfekle, iman gücü ile kurulmuştur. Özellikle son 20 yılda gerçekleştirdiği atılımlar sayesinde çok sayıda ilke imza atan savunma sanayimiz; kara, deniz ve hava sistemlerinde ortaya koyduğu ürünlerin yanı sıra, alt sistemlerde de elde ettiği sonuçlarla, sadece yurt içinde değil dünya genelinde son derece başarılı bir noktaya ulaşmıştır. Gurur duyuyoruz. Şanlı ordumuzun ve her yönüyle savunma teknolojimizin, dosta güven, düşmana korku verdiği kaçınılmaz bir gerçektir. Sınır güvenliğimizi sağlayan, karakollarımıza terör saldırılarını engelleyen, teröristlere korku salan İHA ve SİHA’larımızın ülkemizde terörle mücadelede ne kadar etkin olduğu açıkça bilinmektedir. Hal böyle iken Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı’nın bu sözlerini nereye koyacağız? Merak ediyorum? Bugün, onlarca şehit haberinin gelmemesini sağlayan, geçmişte haince gerçekleştirilen karakol saldırılarını engelleyen en önemli savunma silahımız İHA ve SİHA’lardır. Bu teknolojimizi eleştiren zihniyet, tamamen terör örgütüne destek veren zihniyetle aynıdır. Ayrıca Tutuklanan Türk Tabipler Birliği Başkanı’nın Şanlı Türk Ordumuzun kimyasal silah kullanıldığı yalanı ve iftirası üzerinden saldıran zihniyet ile Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı’nın bu sözleri tamamen aynı zihniyetin ürünüdür” dedi.
“KONUŞURKEN SÖZLERİNİZİ İYİ TARTIN”
Cumhuriyet’in; savaşla, şehit verilerek, kan dökülerek kazanıldığını hatırlatan Başkan Gültak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sayın Seçer’in yaptığı açıklama, bu gerçekliği de inkâr anlamına gelmektedir. Atalarımız; ‘iki düşün, bir söyle’ demiştir. Bu nedenle siyasetçiler, devlet adamları ve bir kenti yönetme iddiası taşıyanlar başta olmak üzere kişiler; söyleyecekleri sözleri önce iyice tartmalı, siyasi emelleri uğruna maksadını aşan ifadelerden kaçınmalıdır… Şimdi soruyorum, Savunma sanayimizi vizyonsuz bulan Sayın Seçer’in vizyonu terör örgütüne hizmet etmek, terör sevicileri belediyeye doldurmak mıdır? Kafalar değişince her şeyin değiştiğini savunan zihniyetin temelinde bu acı gerçek mi yatmaktadır? PKK’ya terör örgütü diyemeyen, HDP’li bir Büyükşehir meclis üyesinin Devletin valisini, başsavcısını, emniyet müdürünü organize suç örgütü ilan etmesine ses çıkaramayan, Terör örgütlerinin değirmenine su taşıyan bu zihniyeti Yüce Türk Milletine şikâyet ediyorum. Ve maalesef ki, Akdeniz Belediye Meclisi’nde İstiklal Marşı okumayan HDP’li meclis üyelerine tepki gösteremeyen ve yine PKK’ya terör örgütüdür diyemeyen CHP’nin benzer zihniyetini bugün Büyükşehir Belediyesinde yaşamanın derin üzüntüsünü çekiyorum. PKK ve FETÖ terör örgütüne destek mahiyetindeki bu açıklamaları ile teröristlere cesaret veren bu anlayışı da Türk Milleti adına kınıyorum. Son olarak, Valimiz önderliğinde tüm kent protokolü 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı kutlarken, alternatif Cumhuriyet Bayramı kutlamak ne anlama gelmektedir? Bunun tek bir açıklaması olabilir; Devlete başkaldırı ve isyandır! Bu nedenle Büyükşehir Belediye Başkanı’nın Savunma sanayimizi eleştiren ve terörü destekleyen son açıklamasını tesadüf bulmuyorum.”