Sefalet ücretini kabul etmiyoruz!


3600 ek gösterge düzenlemesiyle ilgili bir basın açıklaması düzenleyen Tüm Emekli-Sen Tarsus Temsilciliği, düzenlemenin beklentilere yanıt vermediğine dikkat çekti. Düzenlemede ek göstergenin, işkolları ve işkolunun kendi arasında eşitsizlik ve dengesizlik oluşturduğunu ifade eden Tüm Emekli-Sen Mersin Şube Başkanı Ahmet Karakuş, “Biz emekliler bize reva görülen bu sefalet ücretini kabul etmiyoruz!” dedi.

 

Tarih : 10 Haziran 2022 Cuma 12:54

Hüseyin KIRKGÖZ

Tüm Emekli-Sen Tarsus Temsilciliği, ek gösterge düzenlenmesiyle ilgili bir basın açıklaması yaptı. Yarenlik Alanı'nda düzenlenen basın açıklamasında konuşan Tüm Emekli-Sen Mersin Şube Başkanı Ahmet Karakuş, “Biz emekliler bize reva görülen bu sefalet ücretini kabul etmiyoruz! Başta temel ihtiyaç ürünleri olmak üzere bütün mal ve hizmetlere yapılan fahiş zamlar, emeklilere yapılacak olan Temmuz ayı zammını daha temmuz ayı gelmeden eritmiştir. Yerli üretimin yok edildiği, ithalata bağımlı hale gelen ekonomimiz, yabancı paralar karşısında Türk Lirasının değer kaybı ise bu zamların tuzu biberi olmuştur. Başta şehir içi ulaşıma, elektrik ve doğalgaza insafsızca yapılan zamlar, bırakın yapılacak olan maaş artışlarını, mevcut maaşlarımızı eritmiş yok etmiştir. Maaşlarımızı ister dolar ya da avro ile, ister ekmek, et, elektrik, ulaşım, doğalgaz gibi temel ihtiyaçlar üzerinden değerlendirelim, emeklilerin gerçek aylıklarının artık açlık sınırının bile çok altına indiği açıkça görülmektedir. Aylık bağlama oranlarını sürekli düşürerek aylıklarımızın açlık sınırının bile altına düşürüldüğü bu sistemde yapılması gereken göstermelik, yüzdelik artışlar ile doğru ve inandırıcı olmayan enflasyon rakamlarının eklenmesi değil, en önce hak kayıplarımızın giderilmesidir” ifadelerini kullandı.

“YILDA 4 SEFER İKRAMİYE VERİLMELİ”

Taleplerine ilişkinde açıklamalarda bulunan Karakuş, “Bu çerçevede taleplerimiz şunlardır: Aylık bağlama oranları yükseltilmelidir: Aylık bağlama oranlarında 2000 ve 2008 yıllarında emekliler aleyhine önemli değişiklik yapılarak aylık bağlama oranları kademeli olarak yüzde 30’ye kadar düşmüştür. Aylık bağlama oranları tekrar 2000 yılı öncesine çekilmelidir. En düşük emekli aylığı 6 bin 17 TL olmalıdır: DİSK Arge’ nin araştırmalarına göre açlık sınırının 6017, yoksulluk sınırı 15 bin 400 lira olduğu bir ülkede, 8 milyon emekli 2 bin 500 TL ve altında emekli aylığı almaktadır. Bu nedenle ortalama emekli aylığı yoksulluk sınırının altında olmamalı, en düşük emekli aylığı ise açlık sınırı olan 6 bin liranın altında olmamalıdır. Yılda 4 sefer aylık tutarında ikramiye verilmelidir: Bu gün için yılda iki sefer dini bayramlar öncesinde verilen sözde ikramiyeler bayram harçlığına dönüşmüş durumdadır. Harçlık niteliğinden çıkarılarak emeklilerin refah düzeyine katkıda bulunacak şekilde düzenlenerek yılda 4 sefer aylık tutarında verilmelidir. Doğalgaz, elektrik ve şehir içi ulaşıma yapılan son zamlar geri alınmalıdır: Doğalgaz, elektrik ve şehir içi ulaşım bedellerinin emekli aylıkları içindeki payı dünya ortalamasının çok üstündedir. Bu durumda bile insafsız ve akıl dışı oranda yapılan son zamlardan sonra bu ihtiyaçlarımızı karşılamak nerdeyse hayal olmaktadır. Bir an önce bu zamlar geri alınmalıdır” dedi.

“ENERJİ VE TEMEL İHTİYAÇ MADDELERİ EMEKLİYE YÜZDE 50 İNDİRİMLİ OLMALI”

Doğalgaz, elektrik, su, ulaşım, ekmek, gibi temel ihtiyaç maddelerinin emekliler için yüzde 50 indirimli olması ve aradaki farkın devlet tarafından sübvanse edilmesi gerektiğinin ifade eden Karakuş, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Bu fiyatlara temel ihtiyaç maddelerini sağlıklı şekilde tüketebilmek emekliler için adeta hayaldir. Bu nedenle temel ihtiyaç maddeleri için devlet emeklileri sübvanse etmelidir. Sağlık hizmetlerinden alınan katkı payları kaldırılmalıdır: Özellikle pandemi ile beraber emeklilerin sağlık sorunları daha da artmış, zaten yetersiz ve kalitesiz olan sağlık hizmetlerine ulaşmaları daha da zorlaşmıştır. Sağlıkta kesinti giderlerine de her gün bir yenisi eklenmektedir. Sağlığın özelleşmesi ise parası olan yaşasın, olmayan ölsün demekten başka bir anlam taşımamaktadır. Bu nedenle sağlık hizmetlerinde uygulanan katkı payı alınmasından vazgeçilmelidir. Emeklilerin örgütlenme hakları önündeki engel ve yasaklar kaldırılmalıdır: Hak ve talepleri için sendikal örgütlenme her kesim için hem bir insan hakkı hem de anayasal bir haktır. Sendikal örgütlenme için önümüze konan engel ve yasaklardan bir an önce geri dönülmelidir. Emekliler bu talep ve hakları için bu güne kadar sürdürdükleri mücadeleyi bundan sonra da sürdürmeye kararlıdırlar. Buradan hükümeti uyarıyoruz. Sesimize, taleplerimize kulak verin. Hak verilmez alınır şiarının temsil ve takipçileriyiz. Emeklileri, emekçileri açlığa ve sefalete mahkum edenlere kırmızı kartı göstereceğimizden kuşkunuz olmasın. Emekliler açlığa ve sefalete mahkum edilemez. Yüzdelik ve göstermelik artışlara hayır. Yaşasın emeklilerin hak mücadelesi, yaşasın Tüm Emekliler Sendikası.”

 

Paylaş :
Etiketler :  

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!





 
  Akdeniz Gazetesi


 
  FLAŞ HABER
 

  BASIN İLAN KURUMU İLANLAR

 
  EN ÇOK OKUNANLAR
  • Bu Ay
  • Bu Hafta
  • Dün
  • Bugün


  SOSYAL MEDYA
 
 

 


  

 
 
ANASAYFA BİK İLANLAR İLETİŞİM KÜNYE GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
akdenizgazetesi.net © Copyright 2019-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA