KESK’in KHK eylemi sürüyor


Mersin’de 13 Kasım’dan bu yana kesintisiz devam KHK eylemlerini bu hafta da sürdürdü. Özgür Çocuk Parkı’ndaki eylemde konuşan BES Mersin Şube Başkanı Murat Doğan, “Hukuksuz ihraçlardan dolayı mağdur olan tüm kamu emekçilerinin maddi, manevi hak kayıpları karşılanmalıdır. 375 sayılı KHK’ye eklenen geçici 35. Madde eliyle yapılan ihraç uygulaması derhal sona erdirilmelidir. İş güvencesi iktidarın sopası haline getirilmemeli, sendikal örgütlenme önündeki engeller kaldırılmalıdır. İktidar başta örgütlenme, düşünce ve ifade özgürlüğü hakkı olmak üzere temel hak ve özgürlüklere yönelik baskı politikalarına son vermeli, ceza ve soruşturmaları durdurmalıdır. Biz kazanacağız, geri döneceğiz” dedi.

 

Tarih : 15 Ocak 2022 Cumartesi 16:31

Adem GÜNEŞ

Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu (KESK) Mersin Şubeler Platformu’nun 3 aydır kesintisiz sürdürdüğü Kanun Hükmünde Kararname (KHK) eylemleri bu hafta da devam etti. Özgür Çocuk Parkı’nda bir araya gelen KESK bileşenleri, 13 Kasım’dan buyana kesintisiz devam eden eylemlerinde olduğu gibi yine “Biz kazanacağız, geri döneceğiz” mesajı verdi. KESK Mersin Şubeler Platformu adına burada yapılan basın açıklamasını okuyan Büro Emekçileri Sendikası (BES) Mersin Şube Başkanı Murat Doğan, “Çalışma hakkı; her insanın insan onuruna yakışır bir hayat idame ettirebileceği iş ve gelire sahip olma hakkıdır. Anayasamızın 70. Maddesinde kamu hizmetine girme hakkı olarak tanımlanmış, güvence altına alınmıştır” ifadelerini kullandı.

“OHAL FIRSATA ÇEVRİLDİ”

Hükümetin OHAL’i fırsata çevirerek on binlerce kamu emekçisinin çalışma hakkını herhangi bir yargısal süreç iletmeden, savunma almadan ve somut belge bilgiye dayanmadan ve evrensel güvenceleri ihlal ederek ellerinden aldığını ve ihraç ettiğini iddia eden Doğan, “KHK’lar eliyle ve Resmi Gazete’de isimlerinin yayınlanmasıyla on binlerce kamu emekçisi ihraç edildi. İktidarın ihraçlara ilişkin tüm itiraz yollarını kapatması içeride ve dışarıda itirazların yükselmesine neden olunca ve AİHM’e on binlerce başvuru yapılınca hızla bir oyalama mekanizmasına ihtiyaç duyuldu. OHAL İşlemlerini İnceleme Komisyonu, 23 Ocak 2017 günü 685 sayılı OHAL KHK’si ile iki yıllık süre içinde kamudan ihraç edilmiş yüz binlerce kamu emekçisinin ihraç başvurularını değerlendirmek ve karar altına almakla görevlendirilmişti. 23 Ocak 2022 itibariyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu beşinci yılını doldurmuş olacaktır. Kısa süre önce OHAL Komisyonu’nun 2021 yılı faaliyet raporu yayınlandı. Rapora göre toplam 125 bin 678 kamu görevlisi ihraç edilmiş olup bunlardan 123 bin 78 kişi işlemin iptali için komisyona başvuru yapmıştır. Komisyon 5 yıldan sonra 117 bin 828 dosyayı karara bağlamış olup 5 bin 250 dosyanın incelemesi devam etmektedir. Komisyon 101 bin 987 başvuruyu ret etmiş, 15 bin 841 dosya hakkında ise göreve iade kararı vermiştir. Yani dosyalardan yüzde 87’si için ret, yüzde 13’ü için ise kabul kararı vermiştir” dedi.

“İHRAÇLAR HUKUKSUZCA YAPILDI”

15 Temmuz darbe girişiminden bu yana KESK’e bağlı sendika üyelerinden 4 bin 239’u OHAL KHK’ları, 98’i 375 sayılı KHK’nın ek 35. Maddesi ve 479’u Yüksek Disiplin Kurulu kararlarıyla olmak üzere toplam 4 bin 816 KESK’linin hukuksuzca ihraç edildiğini savunan Doğan, açıklamasına şöyle devam etti: “OHAL KHK’ları eliyle ihraç edilen 4 bin 239 KESK’li işlemin iptali için komisyona başvurmuştur. Komisyon aradan 5 yıl geçmesine rağmen hala bin 495 dosyayı karara bağlamamıştır. Karara bağlanan başvurulardan bin 604’ü RET, bin 140’ı KABUL edilmiştir. Ne acıdır ki, tam sayısı bilinmemekle birlikte en az 15 kişi yaşamlarını yitirdikten sonra ‘gidemeyecekleri’ işlerine iade edilmişlerdir. Hepsini saygıyla anıyoruz. Aralarında Eğitim Sen Adana Şubesi üyesi, Çukurova Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğretim üyelerinden, Barış İçin Akademisyenler imzacısı, ‘görülen lüzum üzerine’ denilerek dönemin bitmesine üç hafta kala görevine son verilen Dr. Mehmet Fatih Tıraş ve Diyarbakır Çocuk Hastanesi'nde çalışırken KHK'yla görevinden ihraç edilen SES üyesi Fatma Demirel’in de olduğu 100’den fazla insanımız ihraç sonrası yaşadıkları ağır sorunlar nedeniyle içine girdikleri çıkmazdan kurtulamayarak intihar etmişlerdir. Reddedilen başvurulardan 344’ü Barış Akademisyenlerine ait olup 50 dosya ise karara bağlanmayı beklenmektedir. Bu 50 dosya hakkında da ret kararı verecekleri anlaşılıyor. Anayasa Mahkemesi’nin kararına rağmen Barış Akademisyenlerine ilişkin OHAL Komisyonu’nun iktidarın talimatı ile aldığı anlaşılan RET kararları açıkça suçtur. Anayasa Mahkemesi’nin kararı tanınmayan Komisyon iktidarın suçuna ortak olmuştur. Bir kez daha belirtmek isteriz ki, Barış Akademisyenleri yüz akımızdır ve emekçilerin de temel talebi olan barışı sahiplenmeye, düşünce özgürlüğünü savunmaya devam edeceğiz. Komisyonun retlerini reddediyoruz! Onlar gidecek, biz geri döneceğiz. Öte yandan, Komisyonun verdiği ret kararlarına itirazlar için iktidar tarafından özel olarak oluşturulan idare mahkemelerinin şu ana kadar verdiği kararlar hukuki sürecin temel hak ve özgürlükler, hukuk normları esasında işletildiğine dair umut vaat etmemektedir. İdare Mahkemelerine başvuruları ret edilen 1.286 KESK’li için başvuru yapılmıştır. Bu başvurulardan şu ana kadar 333’ü ret, 15’i kabul olmak üzere 348’si karara bağlanmıştır. Görüldüğü üzere karara bağlanan dosyalardan yüzde 96’sı ret şeklindedir. Ret edilen başvurular için İstinaf Mahkemesine başvurular yapılmaktadır. İktidarın OHAL’i fiilen devam ettirme uygulamalarından biri de 7145 sayılı Kanun’un 26. maddesiyle 375 sayılı KHK’ye eklenen geçici 35. Madde eliyle devam ettirilen ihraçlardır. Uygulama en çok da iktidarın sendikal hak ve özgürlükler karşıtı politikalarını eleştiren, tutum alan KESK’lileri hedef almaktadır. Geçici 35. Madde eliyle şu ana kadar 98 KESK’li bakanlıklar oluru ile ihraç edilmişlerdir. Son olarak Eğitim-Sen Diyarbakır üyelerinden 21’i bu şekilde işlerinden edilmiş, okul ve öğrencilerinden uzaklaştırılmışlardır.

“OHAL KOMİSYONU DERHAL LAĞVEDİLMELİDİR”

“Bu anti demokratik uygulamalara karşı fiili, meşru ve demokratik direnişimizi ve hukuki mücadelemizi her ne pahasına olursa olsun, tüm zorlukları göğüsleyerek sürdüreceğiz. Bu vesileyle bir kez daha çağrıda bulunmak istiyoruz; Hukuka ve uluslararası sözleşmelere aykırı, etkin olmayan, denetlenemeyen, kendisini anayasa ve yasalar üstü gören, hükümetin bir organı gibi çalışan ve idari bir mekanizma olan OHAL Komisyonu derhal lağvedilmelidir” şeklinde konuşan Doğan, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Ret kararları iptal edilmeli, haklarında memuriyeti engelleyen herhangi bir kesinleşmiş yargı kararı bulunmayan, hukuken suç olmayan gerekçelerle ihraç edilen tüm kamu görevlileri bütün haklarıyla birlikte görevlerine iade edilmedir. Özel yetkilendirilmiş idare mahkemelerinde devam eden dosyalar, bu mahkemelerin ret etmesi üzerine istinaf’a ve Danıştay’a giden dosyalar geri çekilmelidir. Hukuksuz ihraçlardan dolayı mağdur olan tüm kamu emekçilerinin maddi, manevi hak kayıpları karşılanmalıdır. 375 sayılı KHK’ye eklenen geçici 35. Madde eliyle yapılan ihraç uygulaması derhal sona erdirilmelidir. İş güvencesi iktidarın sopası haline getirilmemeli, sendikal örgütlenme önündeki engeller kaldırılmalıdır. İktidar başta örgütlenme, düşünce ve ifade özgürlüğü hakkı olmak üzere temel hak ve özgürlüklere yönelik baskı politikalarına son vermeli, ceza ve soruşturmaları durdurmalıdır. Biz kazanacağız, geri döneceğiz!”

Paylaş :
Etiketler :  

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!





 
  Akdeniz Gazetesi


 
  FLAŞ HABER
 

  BASIN İLAN KURUMU İLANLAR

 
  EN ÇOK OKUNANLAR
  • Bu Ay
  • Bu Hafta
  • Dün
  • Bugün


  SOSYAL MEDYA
 
 

 


  

 
 
ANASAYFA BİK İLANLAR İLETİŞİM KÜNYE GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
akdenizgazetesi.net © Copyright 2019-2025 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA