Mersin Medikalciler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Hançer, son dönemdeki sektörle ilgili gelişen durumları değerlendirmek ve kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla bir açıklama yaptı. Mersin Genelinde 400’ün üzerinde medikal firmanın bin 500’e yakın çalışanı ile 3 milyar doların üzerinde işlem hacmi olan 1 milyar dolar ihracat hacmine ulaştığını kaydeden Hançer, “Kalkınma planında savunma sanayinden sonra ikinci sektör, cari açığı kapatma anlamında en kabiliyetli 2. Sektör olan tıbbi cihaz sektörü Kamu hastanelerinden 20 ay, Üniversite hastanelerinden 30 ay geriden gelen ödeme düzensizliği ile kan ağlamaktadır. Bu düzensizlikten kaynaklı işletmesini kapatan, iş hacmini küçülten, fabrikalarını kapatan, iflas eden işletmeler bulunmaktadır” ifadelerini kullandı.

“YÜZDE 25 FERAGAT ETMİŞTİK”

2019 yılının 9.ayında Maliye Bakanlığı’nın talebi üzerine yüzde 25 feragat yapan tıbbi cihaz sektörüne, ödemelerin 6 aya düşürüleceğine dair verilen sözlerin tutulmadığını iddia eden Hançer, “Unutmayalım ki tıbbi cihaz sektöründe ithalata dayalı bir sektördür. Yurt dışından ürünleri dövizle tedarik etmektedir. Üreticilerin birçoğu hammaddesinin büyük bir kısmını yurt dışından dövizle getirmektedir. Son aylarda döviz karşısında eriyen Türk lirası, Yıllık banka faiz oranlarının düşürülmesine rağmen banka faizlerinin yükselişinin önüne geçilememektedir. İhale sözleşmelerindeki ödeme vadesi 6 Ay olmasına rağmen Ödemelerin ucu açık  uzun vadelere yayılması verilen kısa vade sözlerinin tutulmaması sektörümüzü olumsuz yönde etkilemiştir. Kamu hastanelerine iş yapan firmalar artık ihalelere katılamaz durumdalar bu da gelecekte ciddi anlamda halk sağlığı sorununa sebep oluşturacaklardır. Bu sürece müdahale edilip makul ve istikrarlı vade belirlenmediği takdirde komu hastaneleri medikal cihaz ve ürünlerini yüksek fiyatlara almak ve bulamayacak durumda kalacak” dedi.

“SGK İLE SÖZLEŞMESİ OLAN FİRMALAR ÇIKMAZDA”

Son dönemde A’dan Z’ye gelen zamların, sektörün ithale bağımlı olmasının tıbbi cihaz ve sarf malzemelerinde de fiyat artışlarına neden olduğunu hatırlatan Hançer, “Özelikle Parakende çalışıp SGK’la sözleşmesi olan medikal firmalar bir çıkmazın içinde ve neredeyse işler durma noktasındadır. Solunum cihazları, Hasta alt bezleri, Jelli tak sondalar, Kolostomi torbaları ve ortopedik malzemelerde artan fiyat artışları karşısında Medikal firmaların hastalarla karşı karşıya gelmekte “SGK’nun engelli, yatalak hastalar için rapor reçete karşılığında ödemesini yaptığı hasta alt bezi, jelli tak sondalar, Kolostomi, yara bakım mama torbaları, korse grupları vb. Ürün gruplarının fiyat artışları karışında hastalardan fiyat farkları isteniliyor. Hastaların mağduriyeti kadar SGK ile sözleşmeli olan medula sistemiyle parakende medikal firmalarınında aynı mağduriyeti yaşadığını söylemek isterim. Artan fiyatlar karşısında hasta ve hasta yakınları ile karşı karşıya gelmekte . Gelen her hastaya artan fiyatların medikallerden kaynaklı olmadığını dile getirmeye çalışıyorlar.. Örneğin ürün 500 lira iken 100 lira kazanan firma, ürün 750 lira olunca yine 100 lira kazançla vermeye devam etmeye çalışıyor. Döviz kuru artışı nedeniyle artan fiyatların, yine döviz kurunun düşmesiyle fiyatların üretici ve itahalatçılar tarafından düşürülmemektedir” dedi.

“İMALATLAR DURDU”

Türkiye genelindeki birçok tıbbi cihaz ve ürün imalatçılarının artan hammadde ve ulaşım maliyetlerinden dolayı imalatlarını durdurmak zorunda kaldığına dikkat çeken Hançer, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Artan kur ve imalat maliyetlerindeki fiyat artışına bağlı olarak özel ve kamu hastanelerindeki işletme maliyeti artmasına bağlı olarak sağlık hizmetlerinde yüzde 100 varan zamla karşı karşıya kalacağız. Halk olarak önümüzdeki dönemlerde Özel ve kamu hastanelerinden sağlık hizmeti alamayacağız. Mersin Medikalciler Derneği olarak yetkililerden taleplerimiz; “Kamu hastaneleri ödeme vadelerini kabul edilebilir makul seviyelere çekilebilmesi, kur farkından Dolayı zararlarımızın giderilebilmesi için vade farkı veya kur farkı ödenmesinin yapılması. Üretim ile ilgili Mersin bölgesinde bir takım teşviklerin sağlanması, Tedarik ve hizmet zincirinin önemli aktörlerinden bayilik sistemi ile çalışan firmalarımızın DMO’dan merkezi alımların yapılmasıyla düştükleri bu zor duruma acilen çözüm üretilmesi, döviz cinsinden ithalat yapıp ülkemize ürün tedarik eden sektörümüzün Türk lirası cinsinde yapılan ihalelerde bir düzenleme yapılıp firmaların zarar etmesini engellemek adına çalışma yapılması, Hazine ve Maliye Bakanlığı, Sağlık Bakanlığımızdan bu konulara daha duyarlı olup sektörümüzün bu sıkıntılarına çözüm üretmeleri. Yükselen bu fiyatlar karşısında, hasta mağduriyetinin giderilmesi, Medikal firmaların içinde bulunduğu çıkmazdan kurtulması için SGK’dan beklentimiz SUT fiyatlarının acilen en kısa zamanda güncellenmesidir Bu basın açıklamasını yapmamızın amacı tıbbi cihaz sektörünün içine düştüğü zor durumdan kurtarılması, sürdürülebilir hizmetlerin devamlılığının sağlanması, istihdamı ve üretimi arttırarak ülke ekonomisine katkı sağlamaktır.”