Adem GÜNEŞ

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, EkoTürk TV’de Ahu Orakçıoğlu’nun Sunduğu Sanayi ve Ticaret Programının canlı yayın konuğu oldu. Skype ile yayına bağlanan Kızıltan, Mersin ekonomisi ve sanayisini anlattı. Mersin'in tüm Türkiye’ye hatta hinterlandındaki birçok ülkeye hitap eden bir kent olduğunun altını çizen Kızıltan, "Lojistik yanında güçlü başka sektörlerimiz de var. Örneğin tarımda da ülkenin en güçlü kentlerinden birisiyiz. Sanayide de 15 yıldır iyi atak yaptık ve ülkenin önde gelen şehirleri arasına girdik. Turizmde biraz geri kaldık ama orada da atak yapmak için çalışmalarımız var" ifadelerini kullandı. 

"MERSİN LİMANINDAN YAKLAŞIK 20 MİLYAR DOLARA YAKIN BİR İHRACAT YAPILIYOR"

Mersin'in üretim açısından büyük öneme sahip olduğunu vurgulayan Kızıltan, "Mersin birçok şey üretiyor. Direkt yüksek teknolojili makine üretip ihraç ediyor. Çelik konstrüksiyon imalatı, plastik boru imalatı yapılıyor. Yüksek kapasiteli beyaz eşya fabrikamız kurulmakta. Gıda maddeleri üretimi, tarımsal üretim yapılmakta. Dünyanın bakliyat ticaretinin döndüğü kenttir Mersin. Bakliyat piyasası burada belirlenir. İğneden ipliğe her şey Mersin’de üretiliyor hem de hinterlandındaki Gaziantep, Karaman, Kahramanmaraş, Adana gibi illerin üretiminin tamamı Mersin Limanı üzerinden dünyaya yayılıyor. Bu anlamda da Türkiye’ye büyük katmadeğer sağlanıyor. Mersin limanından yaklaşık 20 milyar dolara yakın bir ihracat yapılmakta. Mersin Limanı şu anda Türkiye’nin en büyük limanı. Elleçleme açısından en büyük limanı. Yük kapasitesi sürekli artmakta. Tabi limanın kapasitesi de bunu karşılayabilecek durumda değil çünkü o kadar aşırı bir artış var ki yük arzında Mersin hiç zaman geçirmeden daha önce yatırım planına alınmış 2. Konteyner limanına ihtiyaç duymaktadır. Bunu birçok kez ulusal medyada gündeme getirdim. Hükümetin biran önce bu yatırımı devreye sokması lazım ki, böyle bir yatırımın gerçekleşmesi nereden baksanız 4-5 sene sürer. Şu anda bizim Mersin’in en büyük ihtiyacı ikinci bir ana konteyner limanı. Tüm lojistik sektörü ve ihracatçılar bunu bekliyor" diye konuştu. 

"TAŞUCU LİMANI HALİHAZIRDA İŞLEYEN BİR FİRMA"

Taşucu Limanı ile ilgili de konuşan MTSO Başkanı Kızıltan, "Taşucu Limanı bugüne kadar atıl bir limandı. Ne kadar Denizcilik İşletmeleri tarafından işletilse de atıldı. Bu limanı alan firmamız yurt çapında ve uluslararası alanda limancılık konusunda çok deneyimli. Aynı zamanda serbest bölge işleticiliğinde de uzman. Taşucu Limanı’nın yüksek hızda devreye girmesi için çeşitli projeleri var. Bu firmamız ile önümüzdeki günlerde bir araya gelip ne gibi projeleri var MTSO olarak nasıl destek verip hızlandırabiliriz onları konuşacağız. Orada Mersin’in ikinci serbest bölgesinin kurulmasına yönelik düşünceleri var. Mersin’e büyük değer katacaktır bu firma. Bu limanın geri planında Konya, Karaman gibi üretim hacmi yüksek kentlerimiz de var. Oraların da lojistik maliyetlerinin düşmesi ve hızlandırılması konusunda önemli katkı sağlayacaktır. Liman halihazırda işleyen bir firma. Bir taraftan işlerken diğer taraftan iskele ve rıhtım yatırımları yapılacak. Ard alanının da özelleştirme ile satışı yapıldı. Orada ikinci bir serbest bölge kurulması düşüncesi var. Firma bu konuda da çalışıyorlar. Silifke’de tarım üretimi de çok yüksek ve Silifke OSB var. Hinterlandında sanayi üretimi yapan şehirler var ve bölgeye büyük katma değer sağlayacaktır" dedi. 

"HAVALANI 2022 YILINDA BİTİYOR"

"Mersin’de lojistik çeşitleniyor. 2022 sonunda Mersin Uluslararası Çukurova Havalimanı’nın da devreye girmesiyle havada, karada, suda her yerde lojistiğin her türlüsünü yapan bir kent olacaktır.  Yüklenici ile son görüşmemde Ayhan Bey dedi benim adıma tüm ülkeye söz verebilirsin. 2022 yılı sonunda, biz daha erken açacağız ama bir yıl sonra uçak tekerleri yere değmiş olacak diyebilirsin" ifadelerini kullanan Kızıltan, değerlendirmelerine şöyle devam etti: "Türkiye’nin ikinci büyük havalimanının açılışına herkes şahit olacak dedi. Burası açılınca uluslararası uçuşlar başlayacak. Hem yolcu hem de kargo taşıması olacak. Adana’da yetişen bir taze sebze meyve, Mersin’de Silifke’de yetişen çilek, muz, narenciye taze olarak kısa sürede Avrupa’da ya da Rusya’daki pazarlara saatler içinde ulaştırılabilecek. Bu anlamda tarım ürünlerinin ihracatı bir de kesme çiçek üretimi de bizim bölgemizde yoğundur. Avrupa’nın kalbine birkaç saat içinde hem taze meyve sebze hem taze çiçek sevk edilebilecek.  İhalesi yapılan bir de Mersin-Kızkalesi arası otoyol var. Orası da büyük ihtiyaçtı. Taşucu Limanı’na da büyük etki yapacaktır. Aynı zamanda o bölgede turizmin gelişmesine, tarım ürünlerinin son hızla nakledilmesini sağlayacaktır. Bu yatırımın da ihalesi yapıldı, inşaat süratle başlayacaktır. Bu yatırımlar bittiğinde Mersin ve hinterlandı büyük fayda sağlayacaktır.  Biz sadece Mersin olarak düşünmüyoruz. Adana ve Hatay’ı da içine alan Çukurova Bölgesel Kalkınma Planı üzerinde çalışıyoruz. Yakında Adana ve Hatay ile de görüşüp bu çalışmaya dahil edeceğiz. Maraş ve Antep’i de dahil edip bu bölgeyi dünyanın en önemli ekonomi, sanayi, ticaret bölgesi haline getirme arzusundayız. Umuyorum Adanalılar da Hataylılar da hinterlandımızdaki iller de bizim heyecanımıza kapılır ve bölgeyi dünyanın en önemli üretim ve ticaret merkezi haline getirebiliriz. O zaman Doğu Akdeniz’de iki değil 3-4 liman daha kurulabilecek. Buradaki üretimi nakletmek için büyük limanlara ihtiyaç olacak." 

"YATIRIMLARLA İLGİLİ BÜYÜK SESSİZLİK VAR"

Mersin'de yapımı yarım kalan projelerin kent açısında olumsuzluklar yarattığına dikkat çeken Kızıltan, "Biz geniş düşünüyoruz Ankara-Adana-Mersin arası açılan yeni otoyol, buranın etrafı kıraç arazi ile dolu. Bu koridorun sanayi bölgesi olarak planlanması halinde Ankara çıkışından Toros Dağlarına kadar yolun iki tarafı sanayi bölgesi yapılsa buradaki üretim Türkiye’ye dünyaya neler kazandıracağını düşünün. Ben heyecan içindeyim. Umarım birileri sesimizi duyar ve gelin birlikte çalışalım der.  Biz çok mücadele ediyoruz ama büyük sessizlik var. Havalimanı neredeyse 10 sene oldu bitiremedik ama gündemde olmayan ihtiyaç olmayan havalimanları 1-2 senede yapıldı. Bu bağlamda Mersin’de üzüntü ve sitem yok değil. Mersin projeleri biraz gecikiyor ve nedenini de anlayamıyoruz.  Mersin o kadar dinamik bir kent ki özel sektör çok çalışkan. Eylül ayında tüm rakamlarımızda artış var. İhracatımızda artış var. Yüzde 28’lik artış var geçen yıla göre. İthalatımızda artış var ihracatımız ithalatımızdan çok daha fazla. Ticaret fazlası veren bir kent. Deniz ticaretimizde artış var. İstihdamında, ticaret hacminde artış var. Enerji tüketiminde özellikle sanayi enerji üretiminde artış var. Kurulan şirketlerimizde artış, kapananlarda azalış var. Yabancı sermayeli şirketlerde de artış var ama çoğunluğu Suriyeli firmalar. Yani Mersin’in ekonomik durumu da böyle" şeklinde konuştu.