Bilinen en eski meyvelerden biri olan muzun dünyada 135 ülkede üretildiği belirtilen raporda, üretim miktarı olarak buğday, mısır ve pirincin ardından 4’üncü sırada olduğu, meyveler arasında ise birinci sırada olduğu kaydedildi. Rapora göre, muz dünya bitkisel ürünler ticaretinde ilk sıralarda yer alırken, birçok ülkenin temel ihraç ürünü. Dünya nüfusundaki artış, kişi başına gelir artışı, B6, C vitamini, potasyum ve proteince zengin olması gibi nedenlerle muz ticaretinin sürekli artış eğiliminde olduğu belirtilen raporda, dünya muz üretiminin 2019 yılında 116.8 milyon tona ulaştığı, FAO’ya göre muz üretiminin 2029 yılında 132.6 milyon tona ulaşacağının öngörüldüğü kaydedildi. Rapora göre, Hindistan muz üretiminde 2019 yılında 30.5 milyon ton üretimle dünya üretiminde yüzde 26 payla ilk sırada yer alıyor, muz ticaretinin ihracat değeri 13.5 milyar dolar, dünyada muz ithalatı yapan ülkelerin başında ABD, Çin, Belçika ve Hollanda geliyor.
“KORUMA OLMAZSA REKABET EDEMEYIZ”
Raporda Türkiye’de muz üretimi ve ticaretinin durumu da özetlendi. Türkiye’nin ekvatora en uzak muz üretilen ülke olduğu belirtilen raporda, Türkiye’de 111 bin 544 dekar alanda 728 bin ton muz üretildiği kaydedildi. Türkiye’de kişi başı muz tüketiminin 7 kilogram olduğu, kendine yeterlilik oranının ise yüzde 77 olduğu bildirildi. Rapora göre, muz üretim alanı son 5 yılda yaklaşık 2 kat artarken, verim 0.4 kat ve üretim miktarı ise 2.5 kat arttı. Örtü altı muz üretimi ise 3.5 kat artış gösterdi. Destekler ve krediler, bir yılda ürün alınabilmesi, yüksek verim, düşük işçilik muz üretimini teşvik eden unsurlar. Rapora göre, Hatay ile Manisa hattındaki tüm illerde muz üretimi yapılıyor. Mersin’de 2020 yılında 56 bin 500 dekar alanda 405 bin ton, Antalya’da ise 51 bin dekar alanda 297 bin ton muz üretildi. Örtü altı muz üretiminin yüzde 29’una sahip Antalya’da toplam tarım alanlarının yüzde 10’unda muz üretiliyor. Manavgat ise en yüksek muz yatırımının yapıldığı ilçe. Muz E-Çalıştayı’nın sonuç bildirgesinde ise önemli saptamalara yer verildi. Bildirgede, Türkiye’de muz üretim maliyetinin diğer ülkelere kıyasla daha yüksek olduğu, muzun yüksek gümrük vergi oranları ile korunduğuna dikkat çekilirken, “Muzda koruma olmadığında muz üretimi ithal muz ile rekabet edemeyecektir” uyarısında bulunuldu. Muzdaki ithalatın yurtiçi üretimi olumsuz etkilediği kaydedilen bildirgede, muz üretiminde bilgi eksikliği, girdi fiyatları, kalite, pazarlama, etkinsiz üretici örgütlenmesi gibi sorunlar bulunduğu belirtildi.
“ÇORAKLAŞMA UYARISI”
Türkiye’de ticari muz yetiştiriciliğine uygun alanların belirlenmesi gerektiği kaydedilen Çalıştay sonuç bildirgesinde, “Muz üretiminde su tüketimi çok yüksektir. Yoğun muz üretilen bölgelerde çok sayıda kuyu vardır. Bölgede yeraltı su kaynaklarının azalması söz konusu olabilecektir. Kontrolsüz, plansız ve eksik bilgi ile yapılan muz üretimi birkaç yıl sonra ekili alanların çoraklaşmasına ve verimsiz alanlara dönüşmesine neden olacaktır. Örtü altı üretim iklim ve toprak açısından uygun değildir. Bölgedeki arazilerin doğal dengesinin bozulması olasıdır” ifadelerine yer verildi. Bildirgede, sermayenin muz yetiştiriciliğine ilgisinin arttığı ancak yatırımcının eksik bilgiye sahip olduğu vurgulandı. Açıkta muz yetiştiriciliğinin riskler barındırdığı belirtilen bildirgede, “Dolayısıyla örtü altı yetiştiriciliği ön plana çıkmaktadır. Ancak kontrolsüz örtü altı yetiştiriciliğinin büyümesi belirli bir süre sonra seraların terk edilmesine neden olabilecektir. Örtü altı üretim açıkta muz üretimine kıyasla daha fazla dikkat gerektirir” denildi. Muzun bölgenin doğal ürünleri olan turunçgiller gibi ürünlerin üretimini baltalayabileceği uyarısında bulunulan bildirgede, “Bazı kesimler muz üretiminin korunmasına devam edilmesi gereğini belirtmekte, bazı kesimler doğal dengenin bozulacağını belirtmektedir. Bazı kesimler muz üretiminin bu hızla artırılmasını doğru bulmamaktadır” denildi.
“KOOPERATIFLEŞME ÖNEMLI”
Bildirgede, muz yetiştiriciliğiyle ilgi bir veri tabanı hazırlanması, sektörde yer alan üretici ve üretici adaylarının bilgilendirilmesi gerektiği vurgulanırken, muz üretimi yapan bölgelerde uygun muz türlerinin tespit edilmesi gerektiğine işaret edildi. Bildirgede, örgütlü bir muz üretimi için bölgesel kooperatifleşmenin önemine dikkat çekilirken, “Hollanda hem muz ithal ediyor hem de muz ihraç ediyor. Bunu kooperatifler mezat sistemlerinden yapıyorlar. İncelenmesi yarar sağlayacaktır” denildi. Türkiye’de muz üretiminde AR-GE faaliyetlerine öncelik verilmesi, doku kültürü ile yetiştiriciliğin sağlanması gerektiği kaydedilen bildirgede, “Nakliye koşullarına elverişli olmayan muz çeşitleri ticari anlamda farklı alanlarda değerlendirilmelidir. Bu alanlar muzlu içecekler, muz kolonyası, muz sabunu, muz cipsi, muz lifinden elde edilen ürünler olarak sayılabilir” denildi.
“MUZDA KADIN EMEĞI YOĞUN”
Muz üretiminde ciddi bir kadın emeğinin söz konusu olduğu, iş sağlığı ve güvenliği, işçi hakları, kadın istihdam ve refahının iyileştirilmesi gibi konularda küresel standartların sağlanması gerektiği kaydedildi. Bildirgede, muz işleme ve paketleme ile ilgili standart bir uygulamanın geliştirilmesi, Türkiye'de bulunan muz üreticilerin ülke iklim coğrafi yapısına uygun bir veri tabanı oluşturulması gerektiği belirtildi. Antalya Ticaret Borsası ve Antalya Tarım Konseyi Başkanı Ali Çandır, Muz E-Çalıştayı’nın muzun üretiminden, ticaretine kadar bir çok alanda yol gösterici nitelikte olduğunu belirtti. Antalya Tarım ve Orman Müdürü Gökhan Karaca, yatırımcı ilgisi artan muzun geleceğiyle ilgili Çalıştay’da önemli tespit ve uyarılarda bulunulduğunu belirtirken, planlamada bunların önemle dikkate alınacağını kaydetti.