Halk Tv'de Can Coşkun'un sunduğu Haber Masası programına skype üzerinden bağlanan DEVA Partisi’nin Mersinli Genel Başkan Yardımcısı Ali Rıza Babaoğlan, ülke gündemi ve erken seçim ihtimalleriyle ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.
“HALK, ‘ARTIK BİZİ KURTARIN’ DİYOR”
İl kongreleri dolayısıyla her gittikleri şehirde kongre sonrası ya da öncesi esnaf ziyaretlerinde bulunduklarına dikkat çeken Babaoğlan, “Esnafımızın ve vatandaşlarımızın sorunlarını dinleyip talep ve önerilerini dinleyip not alıyoruz. Sokakta bir numaralı gündem ekonomi, tencere ve asgari ücret… Düşük bir ücretle geçinmeye çalışan insanımız var. Ayrıca işsiz nüfusumuz da çok. Bir yandan nüfusumuzun yüzde 40’ı asgari ücretle geçinmeye çalışırken, öbür yandan onu bile bulamayan bir işsiz ordumuz mevcut. Herkesin ortak söylemi, ‘Artık bizi kurtarın’ oluyor. Durum oldukça vahim. Bunu esnaf ziyaretlerimizde açıkça görüyoruz. Yanlış ekonomi yönetimleri vatandaşlarımızda ciddi anlamda olumsuz şekilde yansımış durumda. Örneğin asgari ücretle geçinmeye çalışan bir vatandaşımızın evinde en az 2 çocuk var. Bu evlatlarımız şimdilerde pandemi nedeniyle uzaktan eğitim görüyorlar. Bu eğitimi alabilmeleri için de bu çocuklarımıza bir tablet lazım. Asgari ücret neredeyse ancak bir tablet edebiliyor. Bir babanın çocuğuna eğitim aldıramaması çok acı bir durum. Geçtiğimiz yıllarda hayata geçirilen ve milyonlarca lira harcanan FATİH projesi hüsranı var” diye konuştu.
“84 MİLYON İNSANIN KADERİ 1 KİŞİYE BAĞLI”
Eğitim sistemi kadar sağlık sisteminin de sıkıntılı durumda olduğunu vurgulayan DEVA Parti Genel Başkan Yardımcısı Ali Rıza Babaoğlan, değerlendirmelerine şöyle devam etti: “İşte açıklanan rakamlardaki çelişkileri herkes görüyor. Biz ilk baştan bu konuda şeffaf davranılmadığını ifade ediyorduk. Sağlık sistemimizin çok gittiğini defalarca dile getirdik. Koronavirüs testini özel hastanelerde 500 TL’nin altında yapamıyorsunuz. Bunu sahada da görüyoruz. Vatandaşlar haklı olarak şimdi soruyor; neden gerçek rakamları şimdiye kadar sakladınız? Diye. Rakamların düşük açıklanması aslında vatandaşların da bu konuya yeteri kadar önem vermemesine neden oluyor. Açıklanan rakamlar düşük olunca vatandaşlar da sorunu ciddiye almıyor. 28 binli rakamlar açıklanınca konunun vahameti de ortaya çıkmaya başladı. Esnaf ziyaretlerimiz de vatandaşlarımız bunu açıkça bizlere ifade ediyorlar. Pandeminin başından beri açıklanan rakamların gerçek olmadığını kendileri de biliyor. Ekonomimin çok iyi olduğunu söylüyorlardı Ekonomi Bakanı istif etti. İçişleri Bakanı istifa etti geri geldi. Yine Kanal İstanbul ihalesi nedeniyle Ulaştırma Bakanı istifa etmek zorunda kaldı. Bakıldığın da ülkenin en önemli bakanlıklarıdır bunlar. Bu 3 bakandan 2’sinin istifası kabul edildi, birinin ise kabul edilmedi. 9 aylık pandemi sürecinin çok kötü yönetildiğinin belgesidir aslında bunlar. Hem sağlık açısında hem de ekonomi açısından süreç çok kötü yönetildi ve yönetilmeye de devam ediliyor. Pandeminin başında 2 ay boyunca maske sorunu yaşandı. Vatandaşlar maskeye ulaşamadılar. Türkiye artık yönetilemiyor. Ülke anlık kararlarla ve U dönüşleriyle yönetiliyor. Ani kararlarla ülkeye yön verilmeye çalışılıyor. 84 milyon insanımızın kaderi sadece bir kişini ağzına ve kararına bakıyor. Sonuçta ortada.”
“YÖNETEMİYORLAR, HALK ERKEN SEÇİM İSTİYOR”
Erken seçim ihtimalini de değerlendiren Babaoğlan, “DEVA Partisi olarak 77 ilde il başkanımızı atadık. 500’ün üzerinde ilçede de ilçe başkanımızı atadık. 33. İl kongremizi de bugün Konya’da gerçekleştirdik ve önümüzdeki hafta itibariyle de Giresun ile birlikte 41. İl kongremizi tamamlamış olacağız. Büyük kongremizi de yeni yıla girmeden yaparak yeni yıla öyle girmek istiyoruz. Böylelikle 2021 yılının temmuz ayında yapılacak genel seçimlere girmeye hak kazanmış olacağız. Kendi gündemimizi takip ediyoruz. Pandemi döneminde teşkilatlanan bir partiyiz. 4 ay sokağa çıkma yasaklarıyla geçti. Aralık ayı sonunda büyük kongremizi yapmayı başarırsak Türkiye’de en hızlı teşkilatlanan parti olmuş olacağız. Kendi gündemimiz belirlerken, ülke gündemini de aktif olarak takip ediyoruz. Eğitim, sağlık, ekonomi, güvenlik ve dış politika gibi konular Türkiye’nin 2023 yılına kadar kaldıramayacağı konular. Dün Katar ile yapılan anlaşmaları biliyorsunuz. Katar üzerinde Türkiye’ye bir ekonomik fayda sağlanmaya çalışılıyor ama bunun karşılığında verilen tavizleri kimse bilmiyor. Bu nedenlerden dolayı Türkiye 2021 ya da 2022’de erken seçimi konuşmaya doğru gidiyor. Sokağın nabzı en azından bize bunu gösteriyor. Sürecin 2023 yılına kadar dayanmayacağı düşüncesindeyiz” ifadelerini kullandı.