Haber Merkezi
TBMM’de devam eden Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi görüşmelerinde konuşan CHP Mersin Milletvekili Alpay Antmen, “Bakın Elazığ’da, İzmir’de deprem oldu, vatandaşlarımız hayatını kaybetti. Hayatlar karardı. Akkuyu’da, inşaatın zeminindeki betonda çatlak oluşmasına, nükleer reaktörün oturtulacağı bölümün iki kere çatlamasına rağmen inşaata devam edilmektedir. Bahsi geçen çatlamalar; aktif Kuzey Ecemiş Fay Hattı üzerindeki 6 karstik boşluk barındıran zemin bölgesinde, her biri 14 bin tonluk 4 reaktör üstüne binmeden oluşmuştur. Deprem ve patlama riski ile karşı karşıya olunan Akkuyu Nükleer Santrali ayrıca birçok başka vahim iddiayla ve durumla da kamuoyunda sıkça tartışılıyor. Bakın Çiğdem Toker, Sözcü Gazetesindeki köşesinde Akkuyu AŞ’nin off-shore şirketlerle para alışverişi yapmak için yetki aldığını yazmıştı. Bahsi geçen yazıda karar için, ‘Amiyane tabirle Akkuyu'da kimin elinin kimin cebinde olduğunun bilinmediği bir dönem resmen başladı’ ifadeleri kullanılmıştı. Bu ne demek? Uzun yıllar boyu vergilerimizle finanse edeceğimiz santralin sahibi konumundaki şirketin para operasyonları karanlıkta kalacak” ifadelerini kullandı.
AKKUYU’NUN YÖNETİMİNDE TÜRKİYE YOK
Akkuyu’yu yapan firmanın; Çernobil’de patlayan santrali yapan firmayla aynı firma olduğuna dikkat çeken Antmen, konuşmasını şöyle sürdürdü: “AKP ve MHP’li Milletvekili arkadaşlarım ; yerli ve milliliği ağzınızdan düşürmüyorsunuz Akkuyu Nükleer Santral yönetiminde sadece 1 tane Türk vatandaşının olduğunun farkında mısınız ? O kişi de çifte vatandaş; hem ABD hem Türkiye vatandaşı! Şimdi burada ne yerlilik ne de millilik var. Yarın burada patlama olursa sadece ölenler yerli ve milli olacak! Bakın; Akkuyu yönetiminde bulunan Henri Proglio’nun ise ülkesi Fransa’da yolsuzluk yaptığı ve hem kamu kurumundan hem özel sektörden maaş aldığı; yani çift maaşla haksız gelir elde ettiği Avrupa basınında yer aldı. Gerçi yolsuzluğa ve çifter çifter maaşa boğulmuş iktidardan bunu eleştirmesini beklemek komik ama Yüce Meclis bilsin ki Akkuyu’ya yönetici getirilen Fransız, ülkesinde yolsuzluklarla anılan biri. İktidar Fransız yöneticinin yolsuzluklarına hala ‘Fransız’ kalmayı tercih etmektedir! Nükleer santral gibi çok önemli bir yapının yönetiminde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının ağırlıkta olmaması, söz ve karar hakkının yabancılara devredilmesi, ülkemiz geleceği açısından kabul edilemez sıkıntılara yol açacaktır. Yerlilik ve Millilik vurgusu yapan herkese duyurulur!”