Acı reçeteyi neden halk çekiyor?


İktidarın kamu kaynaklarını israf ettiğini savunan CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır, “Aslında Meclis tarafından araştırılması, konuşulması, tartışılması gereken bir konu. On sekiz yıllık AKP rutininin sonunda, finalinde bir acı reçete açıklandı ya da açıklanacak. Ben burada merak ediyorum; bu acı reçeteyi emekli işçi, köylü, öğrenci mi çekecek yoksa saray yönetimi mi ya da bürokratlar mı çekecek?” dedi.

 

Tarih : 19 Kasım 2020 Perşembe 12:48

Haber Merkezi

CHP’nin ciddi bir ekonomik buhranın yaşandığı ve ‘Acı reçete’nin gündeme getirildiği dönemde, ülke kaynaklarını yutan kamuda israfın boyutlarının araştırılması ve israfın önlenerek kamu kaynaklarının verimli ve halk için kullanılmasını sağlayacak önlemlerin belirlenmesi amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis araştırması önergesi için mecliste konuşan CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır, “Aslında Meclis tarafından araştırılması, konuşulması, tartışılması gereken bir konu. On sekiz yıllık AKP rutininin sonunda, finalinde bir acı reçete açıklandı ya da açıklanacak. Ben burada merak ediyorum; bu acı reçeteyi emekli işçi, köylü, öğrenci mi çekecek yoksa saray yönetimi mi ya da bürokratlar mı çekecek? Türkiye Cumhuriyeti’nde kamu tarafından kiralanan, kullanılan 125 bin tane araç var; Almanya’da 8 bin, Fransa’da 9 bin, Japonya’da 10 bin ama benim ülkemde 125 bin tane. Reçete kime? Halka. Cumhurbaşkanlığı Koruma Dairesi Başkanlığının halka yedi aylık faturası 161 trilyon. Ben eski parayla konuşacağım, çünkü yeni para AKP’yi kamufle ediyor; o sıfırların nereye gittiğini de biliyorum aşağı yukarı. Her şeyi geçiyorum, Beştepe, saray ile Meclisin arası 5 kilometre. Türkiye’nin en çok korunan 2 tane kurumu. Cumhurbaşkanının buraya geliş gidişinin halka maliyeti 5 milyon lira; helikopterler yukarıda, 300 tane koruma, 500 tane araç. Ama reçete halka. Beyefendi 1.100 odalı sarayda, Marmaris’te sarayda, Ahlat’ta sarayda, şimdi de nereye saray yapıyor? Kıbrıs’a. Ben yine merak ediyorum: Siz Cumhurbaşkanı mısınız, saray müteahhidi misiniz? Merak ediyorum” dedi.

“BARİ KIBRIS’A DOKUNMA, BARİ ONLARI ZEHİRLEME”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın KKTC ziyaretini de eleştiren Başarır, konuşmasına şöyle devam etti: “1Ülkeye yapacağını yapan yaptı; bari Kıbrıs’a dokunma, bari onları zehirleme, Kıbrıslılar saray istemiyor ki. Sonra, kimin parasıyla Kıbrıs’a saray yapıyorsun? Beyefendi -Türkiye'de işçi, memur insanların durumu çok iyi ya- Somali’nin IMF’ye olan borcunu ödüyor? Kimin parasını ödüyorsun sen? Ne hakla ödüyorsun sen? Ödüyor.  Ya, dün bir karar aldınız; lokantalar, kafeler, barlar kapandı; binlerce garson işsiz, gün bulup gün yiyor bu insanlar. Onları düşünmüyorsun, Kıbrıs’a sarayı düşünüyorsun. Yazık! Gerçekten yazık! Kıbrıs’a pikniğe gidiyorlar, 7 tane uçakla gidiyorlar. Kıbrıs’ı fetheden Kırbıs’ın Karaoğlan’ı Bülent Ecevit, tarifeli uçakla gidiyordu Kıbrıs’a. Kıbrıs’a gittiği zaman, 1974’te çıkarma yaptığı zaman 7 uçakla gitmedi. Ne hakla Cumhurbaşkanının 14 tane uçağı var? Niye, neden? Yıllık gideri milyonlarca lira para. 1 tane, hadi 2 tane, hadi 3 tane uçak yetmiyor mu? Ama reçete halka. Eğer ki bir reçete, acı bir reçete ödeyeceklerse kendileri ödeyecek. Sarayın görev gideri 1,5 katrilyon. Ne hakla? Sarayın yıllık bütçesi 3,5 katrilyon. Ne hakla? Sarayın araçlarının lastik gideri 4 milyon lira. Ne hakla? Ama reçete halka. Şimdi -israf diyoruz- yargıyı konuştuk az önce. Benim ülkemde Ahmet Necdet Sezer döneminde Cumhurbaşkanına hakaretten 160 kişi yargılanmış, Gül döneminde 800 kişi yargılanmış, Beyefendinin döneminde 65 bin kişi yargılanmış. Ya, bunlardan daha onurlu bir insan değil. Ya sen herkesi şikâyet ediyorsun ya da bu halk senden nefret ediyor. (CHP sıralarından alkışlar) Yazık değil mi? Ve bu halka her davada da 10 bin lira uzlaşma tutanağı yolluyor, “Şu vakfa bu parayı verirsen seni affedeceğim.” diyor. Sen benim vergimi affedeceğine, sigortamı affedeceğine önce git bu halka açtığın davalardan feragat et. Edebilir misin? Etmezsin.”

“SAVCILARA HAKKIMI HELAL ETMİYORUM”

Organize suç örgütü lideri Alaattin Çakıcı’nnı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik tehditlerine de sert sözlerle yanıt veren Başarır, “Bakın, ben hakareti kabul etmem. Ecevit’e, Erbakan’a, Abdullah Gül’e, Sezer’e 100 kişi hakaret ederken bu beyefendiye 65 bin kişi hakaret ediyorsa bunda bir tuhaflık var arkadaşlar. Benim ödediğim vergiyle sigortayı affet, beşli çetenin vergi borcunu affet, vergi alacaklarını affet… Reform yapacaksan önce 65 bin kişiye açtığın davayı geri çek, oradan başla. Ne yazık, dün bu ülkede bir durum yaşadık. Bakın, milletvekilinin, Bakanın, kaymakamın, valinin sıfatlarının önünde cumhuriyet yazmaz ama savcıların sıfatının önünde cumhuriyet savcısı yazar. Bu ülkede cumhuriyeti kuran partinin liderine bir mafya artığı tehditte bulunuyor,  bir onurlu savcı daha bu saate kadar soruşturma açmadı. Yazık! Ben vergilerimle, 84 milyonun vergileriyle görev yapan o savcılara hakkımızı helal etmiyorum, helal etmiyorum. Şunu kimse unutmasın: Sokak aralarındaki ya da büyük şehirlerdeki ya da siyasetçileri tehdit eden mafyalar, mafya bozuntuları, gün gelir bu ülkede adalet yerini bulur, hepiniz o çıktığınız deliğe tekrar girersiniz. Siz sokakta halkı, insanları ayıklamazsınız, orada bakla ayıklarsınız. Herkes haddini bilecek ama tekrar tekrar söylüyorum gün gelecek herkes bu yargıda bu yaptıklarının hesabını verecek, o güzel günler yakın” ifadelerini kullandı.

 

 

 

Paylaş :
Etiketler :  

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!








 
  Akdeniz Gazetesi




 
  FLAŞ HABER
 

  BASIN İLAN KURUMU İLANLAR

 
  EN ÇOK OKUNANLAR
  • Bu Ay
  • Bu Hafta
  • Dün
  • Bugün


  SOSYAL MEDYA
 
 

 


  

 
 
ANASAYFA BİK İLANLAR İLETİŞİM KÜNYE GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
akdenizgazetesi.net © Copyright 2019-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA