Mersin, güzelliğiyle, tarihiyle ve çalışkan insanıyla övünür durur. Ancak son zamanlarda bu güzel şehrin sakinlerinin yakındığı bir sorun var ki, adeta bir kanayan yara gibi içimizi sızlatıyor: Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi ve Mersin Şehir Hastanesi'nden randevu almak neredeyse imkansız hale geldi.

Sabahın ilk ışıklarıyla başlayan telefon trafiği, internet sitelerinde çaresizce yenilenen sayfalar... Randevu alabilmek için harcanan zaman, çekilen stres, umutsuz bekleyiş artık Mersinli vatandaşın günlük rutininin bir parçası olmuş durumda. Ne yazık ki, bu durum sadece acil olmayan poliklinik hizmetleri için değil, bazı uzmanlık alanlarında da vahim bir tablo çiziyor.

Kimi vatandaş haftalarca, hatta aylarca beklemek zorunda kalıyor. Hastalığın ilerlemesi, ağrıların dayanılmaz hale gelmesi, erken teşhisin hayati önem taşıdığı durumlar göz ardı ediliyor adeta. Randevu bulamayan vatandaş, özel hastanelere yönelmek zorunda kalıyor. Ancak herkesin bu imkanı yok. Dolayısıyla, sağlık hizmetine erişimde yaşanan bu eşitsizlik, vicdanları derinden yaralıyor.

Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi, şehrin önemli sağlık kuruluşlarından biri. Aynı şekilde Mersin Şehir Hastanesi de modern yapısı ve geniş branş yelpazesiyle umut olmuştu. Ancak gelinen noktada, bu iki güzide kurumun randevu sistemindeki tıkanıklık, vatandaşın sağlık hakkını gasp eder hale geldi.

Peki sorun sadece yoğunluk mu? Doktor sayısının yetersizliği mi, plansız bir randevu sistemi mi, yoksa başka etkenler mi bu duruma yol açıyor?

Hayır. Sorun çok katmanlı. Bir yandan doktor sayısının yetersizliği, diğer yandan uzman hekimlerin kamudan özel hastanelere ya da yurt dışına yönelmesi bu krizi derinleştiriyor. Özellikle uzmanlık gerektiren branşlarda ciddi bir insan kaynağı açığı oluşmuş durumda. Ayrıca, hastanelerdeki randevu sistemlerinin adil ve erişilebilir çalışmaması da vatandaşlar arasında güvensizlik yaratıyor. Bu noktada, sadece şikâyet etmek yetmiyor. Çözüm odaklı adımlar atmak gerekiyor. Sağlık Bakanlığı'nın merkezi randevu sisteminde kapasite planlamasını yeniden gözden geçirmesi, Mersin’deki sağlık kurumlarına daha fazla hekim tahsis edilmesi ve muayene sürelerinin optimize edilmesi elzem hale gelmiştir. Yetkililerin bu konuda şeffaf bir açıklama yapması ve ivedilikle çözüm üretmesi gerekiyor.

Mersin gibi dinamik, nüfusu hızla artan bir şehirde sağlık hizmetlerinin bu tıkanıklığı kaldırması için çok yönlü bir stratejiye ihtiyaç var. Aksi halde, hastalar çözümü ya özel hastanelerde yüksek bedellerle ya da umutsuzlukla evlerinde aramaya devam edecek.

Unutmayalım ki sağlık, en temel insan hakkıdır. Mersinli vatandaşlar olarak, kendi şehrimizdeki sağlık kuruluşlarından zamanında ve etkin bir şekilde hizmet almak en doğal beklentimizdir. Bu randevu çilesinin ne zaman biteceği, yetkililerin atacağı adımlara bağlı. Umarız, bu feryatlar duyulur ve Mersin, sağlık alanında da hak ettiği huzura kavuşur. Aksi takdirde, bu kanayan yara, şehrin güzelliğine gölge düşürmeye devam edecektir.