Necdet TAŞ

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, EkoTürk TV’de Ahu Orakçıoğlu'nun sunduğu Sanayi ve Ticaret Programı'na canlı bağlanarak Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremin Mersin ve bölgeye etkilerini değerlendirdi.

“BAKANLARIN GELİP MERSİN’İ GÖRMELERİ GEREKİYOR”

Mersin’e yapılan yoğun göçün çevre il ve ilçelerde yarattığı durumları değerlendiren Kızıltan, “Mersin olarak deprem bölgesinin tamamını kapsıyoruz ve deprem bölgesinin yaralarının sarıldığı yer şu anda. İyi ki Mersin varmış güçlü ve imkanları yüksek bir kent. Tabii bizim kentimizin imkanlarının daha da artırılması gerektiğini şu anda hepimiz görmüş olduk. Mersin’e siz de söylediniz nüfusunun yarısı kadar daha bir nüfus eklenmiş oldu. Tabii ki belediye planları, kamu kurumlarının planları hep mevcut nüfus üzerineydi ama şunu söyleyebilirim ki gerçekten iyi bir koordinasyonla hiç sıkıntı çektirmedik biz depremzede yurttaşlarımıza. Ancak tabii Mersin’in bu yükü taşıyacağından daha ağır bir noktaya ulaştı hem belediyeler hem kamu ödenekleri hem özel sektörün sınırları aşıldı zorlanıyor. Mersin’in bu nedenle topyekun özel bir statüye kavuşturulması gerektiğini düşünüyoruz. Hem iş dünyası hem kamu kurumları hem belediyelerimizin afet bölgesi kapsamında ciddi destek verilmesi gerekiyor. Hükümetimiz Mersin’e etkili birkaç tane bakanını göndermesi gerekiyor. Gönderip durumu yerinde görmesi gerekiyor. Mersin’e gelip burada oturup bir plan yapmamız gerekiyor. Çünkü Mersin tüm bölgeye hizmet veriyor. Sadece deprem için değil ekonomik anlamda da bölgesine hizmet veriyor. Bu nedenle yıllardır Mersin’in imkanlarını genişletelim ki bölgesine daha iyi hizmet versin diye uğraşıyoruz” ifadelerini kullandı.

“DEPREMZEDELER GELECEKTEN ENDİŞELİ”

Depremzedelerin gelecek endişesi taşıdığını ifade eden Kızıltan, “Deprem bölgesinde yaşayan halkımızın çok akrabası var Mersin’de. İlk anda en kolay Mersin’e ulaşabildi. Zaten ulaşabilecekleri kadar yakın ve güvenli kent yoktu etraflarında. Önce halkımız yanlarına aldı. Ardından kamu kurumlarımız, belediyelerimiz misafirhaneleri, spor salonlarını, KYK’lar, kuran kurslarına kadar pansiyonlar açıldı. Otellerimiz ücretsiz barındırmaya başladı. Mersin’de oteller doldu, merkezden Anamur’a kadar dolu. Kızkalesi, Silifke tarafındaki otellerimize bizim lokantacılarımız birlik olup oradaki otellere sıcak yemek servisi yapmaya başladılar. Ben de sık sık gidip otellerde kalan depremzedelerle buluşuyoruz ve şu endişe var onlarda. Bu oteller bizi misafir ediyorlar ama onlar da bir yere kadar dayanabilecek. 1 ay baksalar bize sonra biz ne olacağız endişesi var. Gıda sorunu şu anda yok. Mersin’de gıda üretimi özellikle bakliyat fabrikalarının yoğun olduğu bir kent. Kuru gıdada sorun yok. Sebze meyve üretimi de Mersin’in oldukça yüksek. İlk 10-15 gün firmalarımız hep hibe şeklinde çalıştı özellikle bakliyat sektörüne de çok teşekkür ediyorum. Hibe olarak çok gıda dağıttılar.  Sonra küçükbaş hayvancılık da var. Koyun Keçi Birliği var onlara da teşekkür ediyorum. Mersin’de o kadar güzel bir işbirliği ve koordinasyon var ki biz alnımızın akıyla depremzedelerimizi bugünlere kadar getirdik. Tabii bundan sonra da devletimizin Mersin’e özel bir destek vermesi gerektiğine inanıyorum” şeklinde konuştu.

“MERSİN LİMANINDA İĞNE ATSAN YERE DÜŞMEZ”

İskenderun Limanı’nın kapalı olması nedeniyle Mersin Limanına çok büyük rağbet olduğuna dikkat çeken Kızıltan, “liman dolup taşmış durumda. Bu konteynerleri biz nasıl boşaltacağız? İskenderun’a yanaşamayanlar rotayı Mersin’e çevirdi. Açıkta onlarca gemi var. İhracat yükleri var. Gaziantep, Kayseri, Karaman, Konya sanayisi durmuyor. Bu bölgeler hep üretim bölgesi. İğne atsanız Mersin Limanı’nda yere düşmez. Mersin Limanı da harıl harıl çalışıyor. Lojistik de ayrı bir konu. Lojistik firmaları limana gelen konteynerleri alıp yerine taşımak durumunda öyle bir sıkışıklık var ki liman içinde bu tırların manevra yapacağı alan bile kalmadı. Deprem olmadan önce de söylüyorduk Mersin imkanlarını artıralım ki bölgeye hinterlandına daha iyi hizmet etsin. Mersin’e bir ana konteyner limanı yapılacaktı askıya alındı yıllardır şimdi bu limanın ne kadar önemli olduğu daha iyi anlaşıldı. Türkiye’de özellikle Mersin(‘de sanayi arazisi üretmek kadar zor bir durum yok. Konut arazisi üretmek kolay. Sihirli kelime konut. Konut üretiminde rant yüksek olunca çabuk oluşuyor. Sanayi arazisi olunca herkes ayağa kalkıyor ama konut olunca kimse sesini çıkarmıyor. Deprem bölgelerinin ivedi şekilde gerçekçi planlamayla yeniden düzenlenmesi gerekmekte. Sanayi alanlarının belirlenmesi gerekmektedir. Mersin’e o kadar büyük bir akım var ki, Rusya’dan gelip üretimini buradan yapıp Türk menşeili olarak Avrupa’ya ihracat yapmak isteyenler var. Rusya’ya ihracat yapamayan Avrupalı firmalar burada üretim yapıp oraya göndermek istiyor. Arap ülkelerinden Lübnan ve Suriye’den aşırı yatırım talebi var. Yani Mersin bölgenin önemli bir merkezi. Yakında uluslararası havalimanımız açılacak. Dubai’nin ötesinde bir tarım ve sanayi merkezi olabilir. Birazcık destek ve doğru planlama ile bu mümkün. Gerçekten bölgenin Türkiye’ye büyük katma değer ürettiği söylenebilir. Bu nedenle itinalı bir şekilde yeniden planlanması gerekmektedir” dedi.