Konteynerlerin yüzde 50’si boş!


Özellikle sanayide elektrik ve doğalgaza yapılan zamların üretim ve ihracata olumsuz yansıdığını vurgulayan MTSO Başkanı Ayhan Kızıltan, “Maliyetler korkunç derecede arttı. Enerji, dört kata varan oranda arttı. İşçilik maliyetleri son derece arttı. Mersin Limanında bekleyen konteynerlerin yüzde 50’si boş. Bu da şunu gösteriyor Avrupa ile ticaret son derece azalıyor. Serbest Bölge’de birkaç tekstil firmamızı ziyaret ettim. Elektrik ve işçilik maliyetlerinin yükselmesi nedeniyle Avrupa, Türk ürünlerinin fiyatlarının çok arttığını söylüyor ve bu durum onları farklı ülkeleri araştırmaya sevk etmiş. Avrupa’daki önemli markalara Mersin’de fason üretim yapan firmalar şöyle bir endişe içinde özellikle İspanya’daki dünya çapındaki markalar Fas’a yönelmeye başlamış. Bu, Tekstilde de bir pazar daralması sıkıntısını ortaya koyuyor” dedi.

 

Tarih : 3 Eylül 2022 Cumartesi 13:46

Necdet TAŞ

Son yapılan elektrik zamlarının üretime ve ticarete etkilerinin değerlendiren Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, bu zamların Türk firmalarının rekabet gücünü kıracağına dikkat çekti.

ZAMLAR SEÇİM MALİYETLERİ İÇİN Mİ?

Elektrik ve doğalgaz zamları nedeniyle üretimin düşeceğine dikkat çeken Kızıltan, “Önümüzdeki aylarda ne olacak onu da bilmiyoruz bu zamlar bitecek mi yoksa Ocak ayında ya da takip eden aylarda tekrar zamlar gelecek mi? Bir de bu endişeyi taşıyor sanayici. Maliyetler korkunç derecede arttı. Enerji, dört kata varan oranda arttı. İşçilik maliyetleri son derece arttı. Hammadde fiyatları döviz kuru, dolar-euro paritesindeki dengenin bozulması, Avrupa bölgesine ihracat yapan ihracatçı firmalarımızın hammaddelerini dolar olarak satın alması birçok olumsuzluklara neden oluyor ama tabii ki yurtiçinde yurtdışı rekabet gücümüzü kıran en önemli giderimiz enerji maliyetleri. Enerji maliyetlerinin bu kadar yükseltilmesine bir anlam veremiyoruz. Neye göre hesap yapıldı? Acaba yaklaşmakta olan genel seçimler dolayısıyla farklı bir politika mı izleniyor? Seçimde para musluklarını açmak için bu dönem para mı toplanıyor anlamış değiliz. Sanayici üzerinde büyük bir yük var. Bugün sahadayım sanayi firmasındayım şu anda da 8-9 tezgahları var ve talaşlı imalat yapıyorlar. İki vardiya yaparken yeni zamla birlikte üretimi kıstık ve vardiya sayımızı teke indirdik diyorlar. Tüm çalışmalar enerji maliyetlerimizi düşürme üzerine. Firmalar yenilenebilir enerji kaynaklarının devreye alınması üzerine çalışıyor. İşçilik maliyetlerimizi ne yazık ki işçi çıkarmadan düşürmenin mümkün olmadığı görülüyor. Bunun yerine firmalarımız teknoloji yatırımı yapmak durumunda. Tabi bunların hepsinin yapılabilmesi için de finansman gücü lazım. Şu anda Türkiye’de en büyük zorluk finansmana erişememe. Böyle bir sarmal içindeyiz. Bir taraftan artan maliyetler bir taraftan finansman gereksinimi ama bu finansmana erişimdeki zorluk” ifadelerini kullandı.

“AVRUPA İLE TİCARET AZALIYOR”

Ukrayna-Rusya savaşından dolayı Avrupa’daki birçok firmanın Rusya’dan giderdiği ihtiyacını gideremeyince Türkiye’ye yöneldiğini ifade eden Kızıltan, “Öncesinde pandemi döneminde de Avrupa’da kapanan firmaların tedarikini en akın pazar olan, kaliteli ürün üreten Türkiye’den yapmaya başlamasıyla Türkiye’de bir üretim ve ihracat patlaması oldu. Bu da sanayi değerlerimizi yükseltti. Ben dünyanın en büyük limanlarından birisi Mersin Limanı ile görüştüm ve bekleyen konteynerlerin yüzde 50’si boş. Bu da şunu gösteriyor Avrupa ile ticaret son derece azalıyor. Serbest Bölge’de birkaç tekstil firmamızı ziyaret ettim. Elektrik ve işçilik maliyetlerinin yükselmesi nedeniyle Avrupa, Türk ürünlerinin fiyatlarının çok arttığını söylüyor ve bu durum onları farklı ülkeleri araştırmaya sevk etmiş. Avrupa’daki önemli markalara Mersin’de fason üretim yapan firmalar şöyle bir endişe içinde özellikle İspanya’daki dünya çapındaki markalar Fas’a yönelmeye başlamış. Bu, Tekstilde de bir pazar daralması sıkıntısını ortaya koyuyor” dedi.

“YENİ PAZARLAR BULMALIYIZ”

Türkiye’nin Batı ve Doğu ile arasında köprü konumunda olduğunu ve OECD ve G20 ülkeler içinde en büyük büyüme kaydeden ikinci ülke olduğunu kaydeden Kızıltan, “Bu yükselişi devam ettirebilmemiz için Ukrayna-Rusya Savaşı çok önemli bir nokta. Bu savaş sadece Türk firmalarını etkilemeyecek. En büyük olumsuz etkiyi Avrupalı firmalara yapıyor. Bugün Avrupa’da daralan ticaret birçok firmanın üretimini, tedarikini azaltmasına neden olacaktır. Bu da Türkiye’nin üretim gücünü düşürecektir. Sipariş alamayınca mevcut pazarlarımızdan firmalarımız mecburen üretimini düşürmek zorunda kalacaktır. Buna çözüm olarak yeni pazarlar bulmalıyız. Bugünden yarına hemen bulmak zor ama bizim sanayicimiz şu anda hemen harekete geçti. Tekstil sektörü daralan Avrupa pazarı sonrası üreticilerimiz hemen Amerikan firmalarıyla görüşmeye başladı. Firmalarımızın dinamik şekilde devletten, hükümetten hızlı hareket etmesi gerekmektedir ki sanayideki büyüme hızını önümüzdeki dönemlerde de artıralım. Türkiye’de ihracat yükseliyor çünkü Avrupa, pandemi sürecinde Çin pazarından biraz elini çekti. Bu da bize olumlu yansıdı. Avrupalı sanayiciler, üreticiler birçok ürünü Türkiye’den temin etmek durumunda kaldı çünkü Türkiye yakın bir pazar. Bildikleri bir bölge. Kontrol edebilecekleri bir bölge. Türkiye’deki üretimin kalitesini, kalifiye insan gücünü de iyi biliyorlar. Hemen Çin’in açığını Türkiye ile kapattılar. Bizim firmalarımız da gerçekten dinamik ve hızlı şekilde bu açığı kapadı. Eğer Avrupa’daki daralan ticaretin yerine alternatif Pazar arayışına girip yeni Pazar bulursak hem ihracatımız hem sanayi büyümemiz artmaya devam edecektir” şeklinde konuştu.

EN BÜYÜK EKSİĞİMİZ ALTERNATİF PAZAR BULAMAMAK

Türkiye’nin en büyük eksiğinin alternatif Pazar yaratamaması olduğunu vurgulayan MTSO Başkanı Ayhan Kızıltan, “Sanayici ve ihracatçı bu yönde çaba sarf etmeli. Tabi hükümetin de desteklemesi gerekli. Rusya-Ukrayna Savaşı çıkıp da ambargo konulduğunda AB ülkelerinden birisinin büyükelçisi ile sohbetim olmuştu. Demiştim ki bu ambargo Rusya’nın aksine daha çok Rusya’yı vuracak. Bu işten belki de ambargodan ilk çıkmak isteyen Almanya olacaktır demiştim. Çünkü enerjide son derece Rusya’ya bağımlı bir ülke. Şimdi bunu görmeye başladık. Avrupa’yı firmalar büyük zordalar. Bizim Türk firmalarından daha büyük zordalar. Birçok Avrupa firması Mersin’e de geliyor görüşüyoruz ve onlar da ambargo nedeniyle Rus ürünlerini Avrupa’ya sokamıyoruz. Türkiye’de firma kurup buraya getirip menşei değiştirip Avrupa’ya gönderelim diyorlar. Aynı şekilde Ruslar da gelip Mersin’de tesis kuralım burada menşei değiştirip Türk malı olarak Avrupa’ya satalım diyorlar. Bu ambargo Avrupa şirketlerini olumsuzluğa itiyor.  Ambargo koydun. Bu firmaların zararını kim çekecek? O zaman bu ambargoyu koyanlar gelip firmaların zararlarını karşılasın. Böyle bir durum var. Benim öngörüm, ambargo sona erecektir. Mersin sadece kendisine hizmet eden, kendisine çalışan bir kent değil. Hinterlandındaki birçok kente hatta ülkeye hizmet eden bir kent. Birkaç önemli beklediğimiz yatırım var. Bunlardan birisi nihayet gerçekleşmek üzere. Çukurova Bölgesel Havalimanı. 29 Ekim’de inşaat bitip açılacak diye ilan edilmişti. Birkaç aylık gecikme olabilir önemli değil ama biz kısa sürede açılacağını umuyoruz. Havalimanı açılınca uluslararası uçuşlar ve kargo hizmeti başlayacak bu tüm çevre illere Adana, Konya, Karaman, Kayseri, Antep’e büyük yararlar sağlayacak bir proje.  İkinci bir proje, Mersin’den batı tarafına doğru Silifke – Taşucu’na doğru otoyol yapılmasıydı. Bunun da ihalesi yapılmasına rağmen bir hareket yok. Üzerinden 7-8 ay geçti. Bu otoyol yapılırsa batıdaki tarım ürünlerinin kısa sürede dünyaya yayılacak. Hem Taşucu’nda yeni bir liman devreye girecek. O limanın daha iyi çalışmasını sağlayacak ama bu otoyolun ihalesinin fesh edileceği duyumlarını da alıyoruz. Bu, yatırımın iptal edilmesi bölgemiz için büyük eksiklik olur.

“ADANA BİZİMLE ÇALIŞMALI”

Mersin’in dünyanın en önemli lojistik merkezlerinden biri olduğunun altını çizen Kızıltan, “Önemli bir dağıtım merkezi. Mersin Ana Konteyner Limanı Projesi’nin hayata geçmesine ihtiyacımız var. Eğer biz biran önce bu projeyi devreye sokmazsak Suriye’deki karışıklık bittiğinde o bölgelerde daha büyük limanlar yapılırsa Mersin, Türkiye konumunu kaybedebilir. Bu nedenle hükümetin ne yapıp edip kaynak bulup, nasıl bir ihale yöntemi uygulayacaklarsa Mersin Ana Konteyner Limanı inşaatının kısa sürede yapılması lazım. Suriye’deki karışıklık bitince Doğu Akdeniz’deki yük trafiğinin büyük bölümünü Mersin’den gerçekleştirilebilelim. Biz Çukurova olarak düşünüyoruz. Bu bölge dünyanın en büyük ekonomi havzalarından biri haline gelebilir. Biz Çukurova Stratejik Kalkınma ve Bölgesel Yatırım Planı yapmalıyız. MTSO olarak bunun üzerine çalışıyoruz ama çevre illerin de özellikle Adana’nın da bizimle çalışması gerekmekte ki dünyanın en büyük havzasını oluşturalım” ifadelerini kullandı.

 

Paylaş :
Etiketler :  

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!





 
  Akdeniz Gazetesi


 
  FLAŞ HABER
 

  BASIN İLAN KURUMU İLANLAR

 
  EN ÇOK OKUNANLAR
  • Bu Ay
  • Bu Hafta
  • Dün
  • Bugün


  SOSYAL MEDYA
 
 

 


  

 
 
ANASAYFA BİK İLANLAR İLETİŞİM KÜNYE GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
akdenizgazetesi.net © Copyright 2019-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA