KONTEYNER LİMANI SÖZÜ TUTULMALI!


Mersin kamuoyunda son dönemde tartışma konusu olan konteyner limanının başka bir ile kaydırılacağı iddiaları ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan MTSO Başkanı Ayhan Kızıltan, “Son zamanlarda bir konteyner liman tartışması var. Önceki kalkınma planında yer olarak ismi Mersin geçerken yeni kalkınma planında Doğu Akdeniz olarak geçiyor diye bir grup ayağa kalktı. Ben bunu duyar duymaz hemen Lütfi Elvan ile görüştüm. Keşke Lütfi Elvan gibi 2-3 kişi daha olsa. Durumu anlattım, “Oraya Mersin ismini yazdıran benim. İlgileneceğim” dedi. 11. Kalkınma Planı açıklanırken Lütfi Bey kalkıp Mersin ismi olması gerektiğini söyledi Fuat Oktay da ismin Mersin olarak değişeceğini söyledi. Türk milleti önünde söz verdi. Dolayısıyla bu konteyner limanı da Mersin’de yapılacaktır. Bu söz verilmiştir” dedi.

 

Tarih : 12 Mart 2020 Perşembe 12:05

Necdet TAŞ

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, Sun TV’de Deniz Tuncay Akkapılı’nın hazırlayıp sunduğu Memleket Meseleleri Programı’nın canlı yayın konuğu oldu. Programda ekonomiden, koronavirüs salgını, Çukurova Havalimanı ve Metro projesine kadar birçok konuda değerlendirmelerde bulunan Kızıltan, “Mersin’in dış ticaretin merkezi olduğunu vurgulayan Kızıltan, “Yakın çevremizdeki illerin de dünyaya açılan kapısıyız. Mersin’de yaşayanlar ne kadar güzel bir yerde yaşadığının farkına varmıyor. Oysa Mersin dışında herkes bizim kentimizi övüyor. Tabi ki daha da iyi olabilir. Benim bir hayalim var mesela. Şehir merkezinde otoyola direk çıkacak geniş bir bulvara ihtiyaç var. İnşallah bu programa alınır. Böyle bir caddeye ihtiyaç var. Belediyelerde artık personel, kadro sorunu bir şekilde çözülmeli. Bu kadro konusu bir sonraki belediye başkanının başına sorun oluşturmamalı. Radikal önlemler alınmalı” dedi.

“MUZLARIN ÇÜRÜMESİNE RAZI MI OLACAĞIZ”

Programda tüm dünyayı sarsan koronavirüs salgını ve salgın nedeniyle Mersin Limanında kalan ithal muzların durumuyla ilgili de değerlendirmelerde bulunan Kızıltan, “Ben öpüşüp tokalaşmayı geçirdiğim rahatsızlık nedeniyle korona virüs öncesinde kaldırmıştım. Öpüşmek gerçekten sağlıksız bir konu ama insanımız bu şekilde samimiyetini, sevgisini göstermek istiyor. Ama gerçekten bu öpüşmeyi kaldırmamız lazım. Belki bu virüs de vesile olur. Özellikli İran’da ciddi korona virüsü etki etti. Irakla da aynı şekilde sorun yaşandı ve bir anda İran ve Irak’a gitmek üzere yola çıkan TIR’larımız Gümrükler Genel Müdürlüğü’nce durduruldu. Büyük kargaşa oldu ve bize hemen yansıdı. Özellikle transit ticareti yapan çok firmamız var. Özellikle Muz. Güney Afrika’dan gemilerle geliyor limanda konteynerlarla yüklenip İran, Irak’a, Türki Cumhuriyetlere gönderiliyor. Liman içinde bekletilen konteynerler 30 bin 50 bin ton civarında. Bir de gümrük kapılarında bekleyen muzlar var bir de gemilerle gelmekte olan var. Önce bilinmeli ki muzlarda bir virüs yok. İnsandan insana bulaşıyor. Lojistikçilerimizden konu anında geldi. Durum vahim gümrükten muzların çıkmasına izin verilmiyor deniyor. Sınır kapıları kapalı olunca birikme olacak. Biz harekete geçelim dedik ve Odalar Birliği Başkanı Sayın Rifat Hisarcıklıoğlu’na anlattık, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Lütfi Elvan’A anlattık durumu. Çözüm önerilerimizi sordular oturup Komitelerle çözüm önerileri ürettik. Kapılarda tampon bölge oluşturulur oralardan ticaret yapılır dedik. Şoförlerimiz karşı tarafa geçmeden uygulama geliştirdik. Habur Sınır Kapısında uygulanmaya başladı. Tampon bölgede 550’ye yakın araç geçmeye başladı. Muzların çürümesinin önüne geçilmesi adına önemliydi. Muzlar kurtalılacak. Hedefimiz kısa sürede araç sayısını 1000’e çıkarmak. İran da çıkışları kapattı. Daha önce Avrupa’ya gitmiş tırlar var. İran’A gidecek malların bir kısmını o araçlara aktarmak istiyorlar. O araçlarla İran içine girilecek. İran için bir çözüm yolu daha görüştük. Demiryolu var. Trenlerde de soğutuculu sistem yok ama 5 saat içinde Tebriz’e ulaştırılabilir diyorlar. Trenlerle sevk edersek büyük oranda bu işi çözeriz diyorlar. Birçok tarım ürününde Türkiye ithalat yapıyor. Bu muzlar yurtiçine verilirse yurtiçinde fiyatlar düşecek. Üreticiden daha ucuza muz istenecek. Diğer taraftan muzları almışsınız artık milli servet olmuş çözüm bulunmazsa çürüyüp çöpe atılacak. Muzların çürümesine razı mı olacağız. Türkiye’nin ödediği paralar sokağa mı atılacak. Biz Rifat Hisarcıklıoğlu ile görüşüyoruz onlar Sağlık Bakanıyla, Ticaret Bakanıyla görüşüyor. Sorunun çözümü için bir trafik başlattık ve şu anda bir yola girdi diye düşünüyorum” şeklinde konuştu.

“ADANA İLE DİDİŞMEYİ BIRAKMALIYIZ”

Çukurova Havalimanı’nın biran önce tamamlanıp hizmete girmesi gerektiğinin altını çizen Kızıltan, “Çukurova Havalimanı tamamlansa belki bir alternatif taşıma yöntemi oluşmuş olacaktı. Havayolu taşımacılığı gelişmiş olacaktı. Burada üretilen ürünler birkaç saatte taze olarak ilgili noktaya ulaştırılacaktı. Havalimanı Cumhurbaşkanı Yardımcımız Sayın Fuat Oktay’ın bulunduğu toplantıda da konuşuldu. Oktay, Bu havaalanı konusu açılınca Sayın Cumhurbaşkanı’nın da sinirlendiğini, artık tamamlanması için herkese talimat verdiğini bildirdi. Bir ay içinde tahmin ediyorum yeni ihale yapılacak ve ihale tamamlandığında hızla yapılacağına inanıyorum. Pistler bitti. Üst yapı kaldı. O da yap işlet devret modeliyle ihaleye çıkacak. Birkaç deneyimli firma var geliyorlar bizimle de görüşüyorlar. Bitmesi için bir tarih veremem ama biran önce bitmesini istiyoruz. Adı üzerinde bölgesel bir havalimanı olması nedeniyle hem Mersin’e hem Adana’ya hem de hinterlandımızdaki illere katkı sağlayacak. Anamur yolu ile ilgili de Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcımızla görüştük. Önce Kızkalesi’ne kadar olan bölüm. Bir de dünyada ekonomide bir daralma var. Bundan dolayı da yap işlet devret modelleri biraz sıkıntı doğuruyor firmalar için. Her şey rayına oturuyor. Biz haklıyız. Her şeyin biran önce bitirilmesini istiyoruz. Bundan ödün vermiyoruz. Sanıyorum bir süre daha sabredeceğiz. Ama 5-10 yıl değil. Kısa sürede bitecektir. Projeler tabii ki gecikti ama ben kasıt olacağını düşünmüyorum. Adanalılarla konuşuyoruz diyorlar ki bizim Adana’ya bir şey yapılmıyor, her şey Mersin’e yapılıyor. Sizin etkili milletvekiliniz var her şeyi Mersin’e yaptırıyor diyorlar. Biz de diyoruz Mersin’e bir şey yapılmıyor. Uzun süredir Oda yönetimine geldiğimizden beri söylediğimiz bir konu var. Bazı arkadaşlar buna şiddetle karşı çıkıyor. Biz diyoruz ki Mersin-Adana şehirlerarası bölgesel çekişmeden bir şey elde edemeyiz. Bugüne kadar da edemedik. Biz, Çukurova eğer bölgesel olarak işbirliği yaparsa dünyanın sayılı ekonomik bölgelerinden birisi oluruz. Bununla uğraşıyorum. Adana ile el ele verip Hatay’ı da işe katıp hinterlandımızla birlikte büyüyelim” dedi.

“KONTEYNER LİMANI SÖZÜ TUTULMALI”

Mersin kamuoyunda son dönemde tartışma konusu olan konteyner limanının başka bir ile kaydırılacağı iddiaları ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan MTSO Başkanı Ayhan Kızıltan, “Son zamanlarda bir konteyner liman tartışması var. Önceki kalkınma planında yer olarak ismi Mersin geçerken yeni kalkınma planında Doğu Akdeniz olarak geçiyor diye bir grup ayağa kalktı. Ben bunu duyar duymaz hemen Lütfi Elvan ile görüştüm. Keşke Lütfi Elvan gibi 2-3 kişi daha olsa. Durumu anlattım, “Oraya Mersin ismini yazdıran benim. İlgileneceğim” dedi. 11. Kalkınma Planı açıklanırken Lütfi Bey kalkıp Mersin ismi olması gerektiğini söyledi Fuat Oktay da ismin Mersin olarak değişeceğini söyledi. Türk milleti önünde söz verdi. Dolayısıyla bu konteyner limanı da Mersin’de yapılacaktır. Bu söz verilmiştir. Yeni bir planlama yapılıyor Ankara, Mersin; Adana arası otoyolda mekansal planlama yapılıyor. Sağlı sollu sanayi bölgesi olarak planlanıyor. Burada kurulacak sanayi tesislerinin ürünleri nereden sevk edilecek. Mersin, Adana, İskenderun hattından. Orada oluşacak sanayilerin ihtiyacını karşılayacak yan sanayiler olacak. Çukurova Stratejik Yatırım Planı yapalım diyorum. Hinterlandımızı, civar ülkeleri düşünüp imkanlarımızı ortaya yatırıp yatırımları birlikte planlayalım. Belediyemizden elbette umutluyuz. Her şey biranda olmuyor. Belediyenin uğraştığı birçok konu var. Diyaloğumuz çok iyi. Konuştuğumuzda sözlerimiz dinleniyor. Bize fikir danışılıyor. Projelerimize sıcak bakılıyor. Hatay ve Adana Belediye Başkanları da bu projelerimize sıcak bakıyor. Rifat Bey de bu işin içinde olacak. Biz burada büyük bir etkinlik yapacağız. Rifat Bey gelecek. Yeni bir turizm alanı satın alıp Turizm A.Ş kurarak bizim lokomotif olduğumuz bir oluşuma gitme üzerinde çalışıyoruz. Bu şehre biraz para akıtmamız lazım. Şehrin merkezini turizme hazırlayacak bazı değişiklikler yapmamız lazım” diye konuştu.

“ÇARŞIYI BİR AÇIK HAVA ALIŞVERİŞ MERKEZİNE DÖNÜŞTÜRMELİYİZ”

Çarşıyı canlandırmak için herkesin hevesli olduğunu ifade eden Kızıltan, “Her cadde için bir dernek kuruldu. Hepsi çalışıyor. Akdeniz Belediye Başkanı büyük çaba sarf ediyor. Ama sorunlar var. İnsanlar bir AVM’ye gidiyor arabasını otoparka park ediyor. Çarşıda parkomat geldi. Parkomat olmadan önce esnaf aracını gelip dükkanı önüne park ediyor alışveriş yapan kişi park yeri bulamıyor. Şimdi uzun süreli parkın önüne geçilecek. Kısmen sorun çözüldü ama hızla otopark sorunu çözülmeli. Çarşıyı bir açık hava alışveriş merkezine dönüştürmeliyiz. Bu işi dünya çapında yapan kuruluşlar var. Neden insanlar AVM’ye gidiyor, otopark sorunum yok. Çocuğumla nezih bir ortamda güvenle dolaşıyorum. Her aradığımı bulabiliyorum. Güzel bir restoran, cafede oturabiliyorum. Alışverişimi yapabiliyorum giysi, elektronik mağazası bulabiliyorum. Çarşıları da bu hale getirmeliyiz. Planlar yapacağız, projeler yapacağız. Bu konuda hem Büyükşehir Belediyesi hem de Akdeniz Belediyesi çalışıyor. Mersin’e küçük esnaf da büyük esnaf da değer katar ama Mersin’in kaymağını alıp götürüyorsa bir firma ben ona karşıyım. Belli bir düzenleme olması lazım. Bir AVM şehrin merkezine mi açılır yoksa şehir dışında belli mesafedeki bir yere mi açılır. Zincir Marketlerin ardında güçlü sermayeler var. Gelip her sokağa mağaza açarlarsa yerel marketlerimiz ne yapacak. Bizim perakendeci komitelerimiz var bu konularla ilgileniyor. Adana ile de bu komitelerimiz bir araya gelip ortak çalışmalar yürütüyor. Samsun 19 Mayıs Belediyesi bu konuda önlem almak adına bazı kurallar koymuş. Tam rakamı hatırlamıyorum ama 1500 metre içinde iki market açılmasını önlüyorlarmış. Metro Mersin’e gerekli. Bazıları şimdi zamanı mı gerekli mi diyorlar. Peki, Ne zaman yapılacak? Yapılması için karar ve irade konulmalı. Vahap Bey inanmış yapmak istiyor” şeklinde konuştu.

MERSİN’İ ÖZEL SEKTÖR AYAKTA TUTTU

Yaşanan ekonomik sorunlarda MTSO üyelerinin dirençli çıktığını ve öz kaynaklarını kullanarak ayakta kaldığını kaydeden Kızıltan, “Bu dönemde moral aşılanması çok önemli. Bu şehri özel sektör ayakta tuttu. Ben MTSO üyelerine ve Esnaf Odası üyelerine çok teşekkür ediyorum. Mersin’i ayakta tuttular. Kimse bir işe batmak ya da birilerini batırmak için girmez. Ama inanarak söylüyorum ki Mersin özel sektörü çok dirençli çıktı. Hiçbir zaman umutlarını kaybetmediler. Çilek, kayısı, kiraz ihracatı başlayacak. Kiraz ihracatı da önemli bir konumda. Şimdiden önlemler alınması gerekiyor. Önümüze hangi konu gelirse onunla uğraşıyoruz ama aslında ileri yönelik tedbirler alınmalı. Tabi bir de hava sıcaklığı belli bir derecenin üzerine çıkınca ölüyormuş. Güneydoğu’daki şehirler artık bunalmış, sosyal yaşamın gelişmesini istiyorlar. Mersin’deki gibi özgür bir yaşam istediklerini söylüyorlar. Mersin’e gelip hava aldıklarını söylüyorlar. Burada toplumda bir baskı yok” dedi.

Paylaş :
Etiketler :  

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!





 
  Akdeniz Gazetesi




 
  FLAŞ HABER
 

  BASIN İLAN KURUMU İLANLAR

 
  EN ÇOK OKUNANLAR
  • Bu Ay
  • Bu Hafta
  • Dün
  • Bugün


  SOSYAL MEDYA
 
 

 


  

 
 
ANASAYFA BİK İLANLAR İLETİŞİM KÜNYE GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
akdenizgazetesi.net © Copyright 2019-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA