Adem GÜNEŞ
Mersin Tabip Odası, Mersin Eczacı Odası, Mersin Veteriner Hekimler Odası, Mersin Aile Hekimleri Derneği, Sağlık Emekçileri Sendikası Mersin Şubesi, Türk Sağlık Sen Mersin Şubesi, Birlik Dayanışma Sendikası, Genel Sağlık-İş Sendikası Mersin Şubesi, ‘Sağlıkta Şiddet Sona ersin’ diyerek ortak bir açıklama yaptı. Tabip Odası’nda gerçekleştirilen ortak basın toplantısında konuşan Mersin Tabip Odası Başkanı Mehmet Antmen, “Sağlıkta şiddet tüm hızıyla devam ediyor ve ne hekim hekimliğini yapabiliyor, ne hemşire hemşireliğini, ne de diğer sağlık mensupları mesleklerini. Son 18 yıldır uygulanan sağlık politikaları ile artık günde 30 civarında sağlık çalışanı şiddete uğruyor ve ne yazık ki ölümler bile artık sıradan vaka haline gelmiş durumda” ifadelerini kullandı.
“DEFALARCA UYARDIK”
“Bizler bugüne değin defalarca uyarılarımızı yaptık, sağlıkta şiddet yasasının bir an önce çıkartılmasını istedik, sağlık hizmetinin kamusal bir hizmet haline dönüştürülmesi gerektiğini, bütçeden finanse edilmesi gerektiğini ve tedavi edici hizmetlerden ziyade koruyucu hizmetlerin geliştirilmesi gerektiğini, şiddete bulaşanların en ağır şekilde cezalandırılması gerektiğini anlatmaya çalıştık. Ancak bugüne değin sesimizi duyan olmadı” diyen Antmen, “Olmadı çünkü hükümetin kamusal bir sağlık hizmeti diye bir sorunu yok, sağlıkçıların dövülmesi ve hatta yaşamlarını kaybetmeleri onlar için sıradan bir "eğitim zayiatı" olarak görülüyor. Bizler, bu açıklamaya katılan tüm sağlık örgütleri olarak 17 Nisan'a değin uyarılarımıza ve önerilerimizi sunmaya devam edeceğiz ve TTB'nin almış olduğu 17 Nisan'da İŞ BIRAKMA kararında TTB'yi yalnız bırakmayacağız. Bunu yaparken halkımızın sorunlarını da dillendirmeye devam edeceğiz ve o gün alanlara hastalarımızla, hasta yakınlarıyla, tüm sağlık camiası ile birlikte çıkacağız. Bizler sadece mesleğimizi icra etmek isteyen insanlarız, ama halkın yararına ve en iyi şekilde icra etmek istiyoruz. Bunun için hükümetin yapması gereken şeyler olduğuna inanıyoruz. Yapılması gereken en önemli şeyin güçlü bir birinci basamak olduğunu, birinci basamağın bugünkü halinden bir an önce çıkarılması ve güçlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Zira halkın sorunlarının yüzde 90'ı birinci basamakta çözülebilecek sorunlardır ve bu şekilde hastanedeki yığılmaların önüne geçmek mümkün olabilecektir” şeklinde konuştu.
“KAMUSAL BİR KORUYUCU HEKİMLİK SİSTEMİ BİR AN ÖNCE YERLEŞTİRİLMELİ”
Bu şekilde güçlendirilmiş bir birinci basamak oluşturulduğunda sağlanacak sevk sistemi ile de ikinci basamak olan devlet hastanelerine hastaların sadece yüzde 10'u gitme ihtiyacı duyacağını kaydeden Antmen, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Bugün toplumun sağlık bilincinin tam olmaması ve sağlık bakanlığının halkı şehir hastanelerine yönlendiren tutumu nedeniyle nezle ya da grip olan insanlar dahi üniversite hastanesine ya da acillere hücum etmekte ve gerek üniversite hastanelerinin eğitim kalitelerinde bozulmalar ve gerekse de acil servislerde acil olmayan hastalara ayrılan zaman nedeniyle gerçekten acil olan hastalara hizmette aksamalar olmaktadır. Bu durum da son yıllarda artan sağlıkta şiddet vakalarının katlanarak artmasına neden olmaktadır. Tüm bu gerçekler ışığında biz aşağıda imzası olan sağlık kurumları olarak gerekli önlemlerin bir an önce alınmasını, TTB'nin önerdiği sağlıkta şiddet yasasının bir an önce çıkarılmasını, güvenceli ortamlarda görev yapmamızın sağlanmasını, kamusal bir koruyucu hekimlik sisteminin bir an önce yerleştirilmesini, birinci basamağın güçlendirilmesini talep ediyoruz ve tüm sağlık çalışanlarını 17 Nisan'da yapacağımız ‘İş Bırakma’ etkinliğine katılmaya çağırıyoruz. Ayrıca, 8 Şubat 2020 tarihinde AHEF tarafından yapılacak olan Ankara Mitingini de özellikle Mersin Tabip Odası olarak desteklediğimizi, odamız üyesi hekimlerin bu mitinge katılımlarının sağlanması için elimizden gelen desteği sunacağımızı da kamuoyunun bilgisine sunuyoruz.”