Haber Merkezi
Seçer, Hz. Mevlana’nın vefatının 746. yılı dolayısıyla Mevlana Kültür Sanat Derneği tarafından düzenlenen Şeb-i Arus törenine katıldı. Törende konuşan Seçer, Mevlana, Hacı Bektaş-Veli, Yunus Emre gibi tasavvuf önderlerinin kültürümüzde önemli isimler, semboller olduğunu vurguladı. Seçer, Hz. Mevlana’nın, Hacı Bektaş’ın, Yunus Emre’nin bıraktığı kültür ve anlayışın, insanın kendi ruhunda, beyninde, bilgisiyle, liyakatıyla, ahlakıyla yoğurarak hayata uygulayacağı öğretiler olduğuna işaret etti.
“ADALETLİ OLMAK PRENSİBİMİZ”
Seçer, “Bugün insan hakları beyannamesine giren, insan haklarıyla ilgili birçok değerli hükümler 13. yüzyılda bu topraklarda, bu insanlar tarafından, bu önderler tarafından topluma dikte edilmiş. Dürüstlük, doğruluk, hakkaniyet içinde olmak. Allah’a inanmak. Enel Hak. Vahdedi vücut. Bütün bu öğretiler, bütün bu düsturlar aslında bugün bizim hala takip ettiğimiz, takip etmemiz gereken ve kamil insan olmamız için, erdemli insan olmamız için, örnek insan olmamız için uymamız gereken kurallar bütünü. Bize bırakılan bu mirasın tamamını değil yarısını hayatımızda uygulayabiliyorsak, biz iyi insanız, kamil insanız, doğru insanız, dürüst insanız” ifadelerini kullandı Bir belediye başkanı olarak kendisinin daha dikkatli olması, kuyumcu terazisi gibi hassas tartması gerektiğini dile getiren Seçer, “Hz. Mevlana’nın bir sözü; 'idareci ancak adaletiyle başarılıdır.' Yani ben Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı, yurttaşlarımın dinine, diline, ırkına, mezhebine, cinsiyetine, ekonomik durumuna, siyasi görüşüne bakmaksızın adaletli, hakkaniyetli muamele yapabiliyorsam başarılı bir idareciyimdir. Allah’ın izniyle bu haslet bu yüreklerde var. Adaletli olmak bizim başlıca prensibimiz” diye konuştu. Mevlana Kültür Sanat Derneği tarafından düzenlenen Şeb-i Arus töreni, tasavvuf müziği dinletisinin ardından Mevlana’nın 22. kuşaktan torunu Esin Çelebi Bayru’nun konferansıyla sürdü. Şeb-i Arus gecesi, sema gösterisiyle sona erdi.