Çocukları televizyondan uzak tutun


Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Fevziye Toros, depremden etkilenen çocuk ve ergenler ile ilgili açıklamalarda bulundu. Travmayı tekrar tekrar yaşamamak için medyanın çok fazla izlenmemesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Fevziye Toros, "Olası kayıpları çocuklarımızın yanında çok dramatik bir şekilde paylaşmamak ve yetişkinler olarak çocuklarımıza ve ergenlerimize doğru model olmamız gerekir. Özellikle bu dönemde çocuklarımıza karşı daha sakin, daha dingin, daha kontrollü olmamız gerekiyor" dedi.

 

Tarih : 21 Şubat 2023 Salı 15:42

Haber Merkezi

Kahramanmaraş merkezli gerçekleşen iki büyük depremle yaşanan büyük kayıplar sonrasında; Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fevziye Toros, deprem ve deprem sonrasında yaşananlardan psikolojik olarak etkilenen çocuklarımız ve ergenlerimiz ile ilgili açıklamalarda bulundu.

“7'DEN 77'YE HEPİMİZ PSİKOLOJİK OLARAK ETKİLENDİK”

Yaşadığımız depremin hepimiz gibi çocuk ve ergenlerde çok büyük etkiler bıraktığını belirten Prof. Dr. Toros, "7'den 77'ye hepimiz psikolojik olarak etkilendik. Küçük yaştaki çocuklar yaşadığımız depremi tam olarak algılayamayabilir. Çocuklarımızda 5-6 yaş ve öncesi için oyun çok önemli. Çocuklar bu tür travmaların etkilerini bazen resim çizerek, bazen oyunlarda yansıtarak yaşar ve duygularını aktarırlar. Endirekt de olsa bu travmayı dile dökmeleri, onlar için oyun becerisini daha da hızlandıracak olan bir süreçtir" dedi. İlkokul ve ortaokul öğrencilerinin biraz daha farkındalığı yüksek yaş grupları olduğunu belirten Prof. Dr. Fevziye Toros, "Onlar, yaşananları daha çok anlayabilecek durumdadır. Bu dönemdeki çocuklara depremi anlatmak için gerçekçi olmak, yalan ve yanlış bilgiler yerine kısa ve net bilgiler vermek, durum ertelemeleri yapmamak gerekir. Sadece depremi yaşayan değil bu travmatik zamanı yaşayan tüm çocuklar için eğitim süreçlerinin ve olağan rutinlerinin bir an evvel başlaması gerekiyor. Çünkü çocuklar okulda ve eğitim ortamında aynı zamanda konuşarak, oyun ve aktivitelerle, bunları tekrar tekrar yaşayarak baş etme becerisini geliştirir. Okul sadece akademik olarak düşünülmemelidir" ifadelerini kullandı.

“PSİKOLOJİK DESTEK ÖNEMLİ”

Akut, yani ilk zamanlarda yine sallanıyoruz gibi hissetme, gece rüyalara kabusların girmesi gibi, gün içinde anlamsız öfkeler, hırçınlık ve ağlamalar, güven duyduğu kişiye kişilere anne ve babaya yapışık olma isteği, bulunduğu odadan başka bir odaya gitmek istememe, yalnız yatmak istememe gibi durumlar yaşanabileceğini belirten Prof. Dr. Toros, "Bazı çocuklarda altına kaçırma, daha bebeksi olma gibi regresyon gerileme belirtileri görülebilir. Burada yapılması gereken çocuk ve ergenlerimize güvende olduklarını, deprem sürecinin atlatıldığını, temel ihtiyaçların karşılandığı hissini vermek, sevgi ve güven ortamı yaratmak olmalı” dedi. Bu yaşanılan süreçte psikolojik desteğin önemine de değinen Prof. Dr. Toros, "Çocuk ve ergenlerimizin uykularında bozulma, huzursuzluk, tekrar tekrar olayı deneyimleme, hırçınlık ve kaygılar olağan sayılabilir. Ama günlük sosyal yaşamını etkileyecek derecede mutsuzluk, keyifsizlik, içe kapanma, öfke nöbetleri, sabaha kadar uyumamalar, takıntılar, kaygılar, korkular, ailenin de ikna edemeyeceği düzeyde ruhsal belirtiler varsa Üniversitemizin Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Psikiyatri Polikliniği'ne ve yeni açılan Travma Polikliniği'ne randevu almaksızın gelebilirler. Ayrıca Mersin'de Şehir Hastanesi, Toros Devlet Hastanesi gibi kurumlarda da ilgili bölümler var. Bu travmanın henüz başlangıcında kontrol altına alınması ve erken teşhisi bu durumun kronikleşmesini engelleyebilir." ifadelerini kullandı. Travmayı tekrar tekrar yaşamamak için medyanın çok fazla izlenmemesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Fevziye Toros, "Olası kayıpları çocuklarımızın yanında çok dramatik bir şekilde paylaşmamak ve yetişkinler olarak çocuklarımıza ve ergenlerimize doğru model olmamız gerekir. Özellikle bu dönemde çocuklarımıza karşı daha sakin, daha dingin, daha kontrollü olmamız gerekiyor." dedi. Son olarak bu sürecin zaman isteyen bir süreç olduğunu sözlerine ekleyen Prof. Dr. Toros, "Bu yaşadığımız süreç hepimiz için geçerli. Kendi iç dünyamızda bizim de zamana ihtiyacımız var. Zor bir süreçten geçiyoruz. Birbirimize kenetlenmemiz ve dolayısıyla güçlenerek bu durumu atlatmamız gerekiyor. Çocuk ve ergenlerimize verebileceğimiz en önemli mesaj; onlara zamanla bunun üstesinden gelebileceğimizi söylemek ve davranışlarımızla bunu hissettirebilmek. Evet, bir gerçek var. Deprem ülkesiyiz ve sıkıntılar var. Zamanla ve doğru destekle bunları aşabiliriz." ifadelerini kullandı.

Paylaş :
Etiketler :  

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!





 
  Akdeniz Gazetesi




 
  FLAŞ HABER
 

  BASIN İLAN KURUMU İLANLAR

 
  EN ÇOK OKUNANLAR
  • Bu Ay
  • Bu Hafta
  • Dün
  • Bugün


  SOSYAL MEDYA
 
 

 


  

 
 
ANASAYFA BİK İLANLAR İLETİŞİM KÜNYE GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
akdenizgazetesi.net © Copyright 2019-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA