Tarımsal politikası, üretime göre planlanmalı!


Tarımsal Öğretimin 176. Yılı nedeniyle Kültür Merkezi’nde düzenlenen törende konuşan ZMO Mersim Şube Başkanı Necmi Birim, “Tarımsal politikalarımızı ithalata göre değil, üretime ve ihracata göre planlanmalıyız, bu konuda tecrübeli insan kaynaklarımızdan makro seviyede faydalanmamız, dünyada ki son gelişmeleri yakından takip etmemiz gerekmektedir. Gelişmiş tüm ülkelerde bu böyledir, sanayileşeceğiz diye yaşamsal önemi olan tarımsal üretimden asla vazgeçemeyiz, her iki sektör birbirine paralel olarak geliştirilmelidir” dedi.

 

Tarih : 10 Ocak 2022 Pazartesi 13:59

Necdet TAŞ

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Mersin Şubesi, Tarımsal Öğretimin 176. Yılını düzenlenen törenle kutladı. Tarım Öğretiminin 176. yılı nedeniyle Kültür Merkezi’nde düzenlenen törende konuşan ZMO Mersin Şube Başkanı Necmi Birim, “Tarımsal Öğretimimiz 10 Ocak 1846 yılında İstanbul Ayamama Çiftliğinde kurulan Mektebi Zirai Şahane ile başlamış, 1892 de Halkalı Ziraat Mektebi ile ilerleyen Tarımsal Öğretim, her yılın 10 Ocak tarihinde tüm yurtta törenlerle, etkinliklerle kutlanmaktadır. 1933 yılında tarımsal öğretim faaliyetleri yeni yasa ile Yüksek Ziraat Enstitüsü adı ile sürdürülmüştür. Bu enstitü 1948 yılında çıkarılan yasa ile Ziraat Fakültesi adını alarak Ankara Üniversitesi’ne bağlanmıştır” ifadelerini kullandı.

“SORUNLAR DEVAM EDİYOR”

Günümüzde Türkiye’de 43 üniversitede Ziraat Mühendisliği eğitimine yönelik programların yer aldığı farklı adlarda fakülteler bulunduğuna dikkat çeken Birim, “1980’den sonra tarımsal eğitim ve öğretimde ciddi bir deformasyon ve dejenerasyon meydana gelmiştir. Fakülte sayıları bir bir artarken bölüm ve öğrenci sayıları birkaç misli arttırılmış ve Ziraat Mühendisleri mezuniyetlerinden sonra çok ciddi bir istihdam sorunu ile karşılaşmışlardır. Özellikle, 1980 li yıllardan sonra Ziraat Fakülteleri plansız bir biçimde açılmış ve öğrenci kontenjanları kapasitenin çok üzerinde artırılmıştır. Bunlara karşın, öğretim elemanları aynı oranda artmamış bunun doğal sonucu olarak eğitim kalitesi olumsuz yönde etkilenmiştir. Bugün farklı adlar altında açılanlar dahil olmak üzere 43 fakültenin 38’inde öğretim yapılmaktadır. Ziraat Mühendisleri, Su Ürünleri Mühendisleri ve Tütün Teknolojileri Mühendisleri olarak ülke tarımını kamu yararı gözeterek daha ileriye götürmek, aklın ve bilimin ışığından ayrılmadan toplum ve üreticilerimiz lehine kullanmayı hedefleyen bu gençlerimizi yetiştiren fakültelerimizde, toplamında 16 bölüm 174 programda 1600’e yakın öğretim elemanı bulunmaktadır. 2020 yılında Ziraat Fakültelerinde 5524 öğrenci kontenjanı açılmıştır. Bugüne kadar Ziraat Fakültelerinden mezun Ziraat Mühendisi sayısı 120-130 bine yakındır. Fakültelerimiz her yıl 5.500 e yakın mezun vermektedir. Bu duruma maalesef planlı programlı, geleceği görerek değil, yeni fakülteleri popüler isimlerle süsleyerek geldik. Fakülte sayısının artışına bağlı olarak tarımsal yüksek öğretimde kalite ve mezuniyet sonrası istihdama ilişkin sorunlarda her geçen gün daha da artmaktadır.  Son iki yıldır yaşanan pandemi süreci tarımsal üretimin ne kadar kıymetli olduğunu bir kez daha göstermiştir. Fakat gelin görün ki uzun süredir kamuda kendine yer bulamayan meslektaşlarımızın içinde bulunduğumuz süreçte meslek icraları noktasında üç seçenekleri bulunmakta ya tarımsal özel sektörde çalışabilme ya BKÜ satış bayiliği yapabilmekte veya meslek dışı işlerde çalışabilmekteler. Birçok platformda bakanlık yetkililerine bu konuda Odamızın çözüm önerilerini ilettik, hala bir sonuç alabilmiş değiliz” dedi.

“ZİRAAT FAKÜLTELERİNDE UYGULAMALI EĞİTİME AĞIRLIK VERİLMELİ”

“Tarımsal Öğretim konusunda nasıl bir düzenleme yapılmalı?” diyen Birim, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Ülkemizin Ziraat Mühendisi ihtiyacı ve bölgesel özellikleri dikkate alınarak, Ziraat Fakültelerinin sayıları ve dağılımları gerçekçi bir biçimde belirlenmelidir. Ziraat fakültelerindeki bölüm sayısı, bölgenin özellikleri ve tarımsal yapısına uygun olarak tespit edilmelidir.  Fakültelerin öğretim üyesi sayısı ve fiziksel kapasiteleri göz önünde tutularak kontenjanları belirlenmeli ve öğrenci kabul sayıları sınırlandırılmalıdır. Özellikle yeni açılan fakültelerdeki öğretim üyesi sayılarındaki yetersizlikler kısa sürede giderilmeye çalışılmalı, öğretim üyesi kadroları ve nitelikleri geliştirilmeli, fiziksel kapasiteleri uygun duruma getirilmeden öğrenci alınmamalıdır. Ziraat Fakülteleri Tarımsal öğretimde akıllı tarım uygulamalarını entegre etmelidir. 21.yüzyılda yapay zekayı, teknoloji 4.0 ‘ı konuşurken müfredatta uygulamalı olarak bunların içerikleri, dünyadaki örnekleri anlatılmalıdır. Ziraat Fakültelerinin geçmişte bazı Avrupa ülkelerinde olduğu gibi sayılarının azaltılması, öğrencilerin başka bilim alanlarına yönlendirilmesi gereklidir. Tarımsal sigorta, Yenilenebilir enerji kaynakları, Tarımsal biyoteknoloji konularına müfredatta yer verilmelidir. Ziraat Fakültelerinde uygulamalı eğitime ağırlık verilmelidir ve en az bir dönem mümkünse iki dönem sektörel staj yapılması zorunlu olmalıdır. Bu staj sonrasında mümkünse ihtisas konusu seçilmeli. Yani iki dönem staj 4+1 yıllık eğitim yapıldığında belli bir konuda ihtisaslaşmış Ziraat Mühendisi kavramı danışmanlığa doğru evrilmelidir. Kamu kuruluşlarında istihdamın küçültüldüğü, öğrenci sayısının çığ gibi arttığı günümüzde, kaliteli uygulama ve staj yapabilmek için tam teşekküllü araştırma ve uygulama çiftliğine sahip fakülteler tercih edilmelidir. Tarımsal öğretimin uygulama alanlarına, laboratuvara, Ar-Ge’ ye dayanması zorunlu olmalıdır. Ziraat Mühendislerine istihdam sağlayabilmek adına Tarım ve Orman bakanlığının, Tarım Birliklerinin,  Tarımsal Kalkınma Kooperatiflerinin, Ziraat Odalarının ve yerel yönetimlerin bölge genişliklerine göre belli sayıda  Ziraat Mühendisi  almaları gerekmektedir. Tüm bunlar proje kapsamına alınıp hayata geçirilirse, Tarım ve Orman Bakanlığından meslektaşlarımıza getirdiği BKÜ sınavını  kaldırmasını ve diğer meslek mensuplarını da bu işin eğitimini alan Ziraat Mühendisleri yerine ikame etmemesini talep ediyoruz. Tarımsal politikalarımızı ithalata göre değil, üretime ve ihracata göre planlanmalıyız, bu konuda tecrübeli insan kaynaklarımızdan makro seviyede faydalanmamız, dünyada ki son gelişmeleri  yakından  takip etmemiz  gerekmektedir. Gelişmiş tüm ülkelerde bu böyledir, sanayileşeceğiz diye yaşamsal önemi olan tarımsal üretimden asla vazgeçemeyiz, her iki sektör birbirine paralel olarak geliştirilmelidir.” 

 

Paylaş :
Etiketler :  

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!





 
  Akdeniz Gazetesi




 
  FLAŞ HABER
 

  BASIN İLAN KURUMU İLANLAR

 
  EN ÇOK OKUNANLAR
  • Bu Ay
  • Bu Hafta
  • Dün
  • Bugün


  SOSYAL MEDYA
 
 

 


  

 
 
ANASAYFA BİK İLANLAR İLETİŞİM KÜNYE GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
akdenizgazetesi.net © Copyright 2019-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA