Necdet TAŞ

CHP’nin Mersin’de “Milletin Sesi” başlığıyla 4 Aralık Cumartesi günü düzenleyeceği büyük miting öncesi hazırlıklar sürüyor. Hazırlıkları yerinde görmek amacıyla CHP Genel Başkan Yardımcıları Oğuz Kaan Salıcı ve Veli Ağbaba ile CHP Kahramanmaraş Milletvekili ve MYK üyesi Ali Öztunç kente gelerek il binasında bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, CHP Mersin milletvekilleri Karaman İl Başkanı, Osmaniye İl Başkanı, Hatay İl Başkanı, Kahramanmaraş İl Başkanı, Niğde İl Başkanı ve Adana İl Başkanı ve ilçe başkanları katıldı.

AKTAY: “MERSİN’DE, TARİHİ BİR DÖNEMECİN EŞİĞİNDEYİZ”

Burada konuşan CHP Mersin İl Başkanı Adil Aktay, “Mersin’de, tarihi bir dönemecin eşiğindeyiz. Ülkeyi ağır bir ekonomik krize, büyük bir yönetim kaosuna sürüklemiş olan bu iktidara, 4 Aralık Cumartesi günü, çıkış kapısını göstereceğiz. Uçuruma doğru yuvarlanmakta olan bu ülkeyi kurtarabilecek tek güç, milletin iradesidir. Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, milletin iradesinden kaçanlara, milletin sesini duyurmak için meydanlara çıkıyor. Bu büyük buluşmanın ilk adımını gerçekleştireceğimiz Mersin’deki çalışmalara destek olmak, katkı sunmak için, bugün bizimle birlikte olan tüm değerli parti yöneticilerimize, sevgili il ve ilçe başkanlarımıza, Büyükşehir Belediye Başkanımıza, İlçe Belediye Başkanlarımıza çok teşekkür ediyorum. Birlikte çok güzel bir çalışma yürüteceğiz. Ve 4 Aralık günü,  milletin sesi Mersin’den öyle bir yükselecek ki, milletin iradesinden kaçılamayacağını herkes görüp anlayacak” ifadelerini kullandı.

SALICI: “NE ZAMAN KONUŞSA ÜLKE YOKSULLAŞIYOR”

CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı ise, Türkiye’nin 2018 yılından bu yana bir ekonomik krizin içinde olduğunu ifade ederek, “Bu kriz birkaç ay önce söylenmiş sözler, yapılmış işlerle gelmiş değil. 3 yıldan fazla bir zamandan beri Türkiye ekonomik krizde. İlk kur şokunu 2018 Haziran seçimlerinden sonra Ağustos ayında yaşadık. Ondan sonra dönem dönem Türkiye bu krize gömüldü, pandemi ile beraber kriz buhrana dönüştü. Bizim çözüm önerilerimiz var, kamuoyuyla da paylaştık, paylaşmaya da devam ediyoruz. Ama Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarının bizim söylediğim çözüm önerilerine anlaşılan o ki ihtiyacı yok. Bu krizden Türkiye’yi çıkaracak imkanları ve siyasi idareleri de yok. Sürekli bir kadro değişikliği içindeler. Merkez Bankası başkanını değiştiriyorlar döviz tekrardan yükseliyor. Para Piyasası Kurulunda değişiklik yapıyorlar döviz yine yükseliyor. Tayip Erdoğan ‘Benim faizle problemim var’ diye konuştukça döviz yine yükseliyor. Dün sabahtan döviz kuruna baktık, akşam yine baktık ki yükselmiş. Ne oldu diye sordum ama sormaya gerek yok Tayip bey konuşmuş. Tayip bey ne zaman konuşsa bu ülke yoksullaşıyor. Bizim Cumhuriyet dönemi boyunca dişimizden tırnağımızdan arttırdığımız malımız mülkümüz, milli servetimiz azalıyor. Yabancılara kelepir haline gelen bir Türkiye ile karşı karşıyayız. Yoksul daha da yoksullaşıyor. Orta direk ortadan kalkmış durumda. Zenginler 5’li çete, dolarla Avro ile para kazanan, ballı ihaleler alan, Saray’ın etrafında dolananlar bu gidişten zenginleşiyor” şeklinde konuştu.

“ÜLKE HİÇ BU KADAR YOKSULLAŞMADI”

Bu gidişata ‘Dur’ demek gerektiğinin altını çizen Salıcı, “Türkiye’de artık simit yarım, ekmek ise bayat satılıyor. Halk ekmek kuyruklarının önünde, yağmurun altında insanlar saatlerce sıra beklemek zorunda kalıyor. Allah’tan ki CHP’li belediyeler var. 2019’da vatandaşlarımızın bize verdiği yetkiyle seçilmiş olan 11 büyükşehir belediye başkanımız, il belediye başkanlarımız, toplamda 250’ye yakın belediye başkanımız pandemi sürecinde vatandaşlarımıza nasıl sahip çıktıysak, yani iktidar 5 maskeyi dağıtamazken, CHP’li belediyeler nasıl sahip çıktıysa vatandaşa bugün de nümüzdeki kış döneminde de CHP’li belediyeler vatandaşın yanında olacak. Ama yeterli değil. Bizim belediye başkanlarımızın sahip çıkması yeterli değil. Türkiye’nin hızlı bir şekilde erken seçime gitmesi gerekiyor. Biz ne zaman erken seçim desek. AKP ‘dış güçler’ masalı anlatıyor. Zannedersiniz ki Türkiye Cumhuriyeti onlarla beraber kuruldu, hiçbir zorluk yaşamadı, hiçbir badire atlatmadı ve doğrudan AKP ülkeyi yönetiyor. Bu ülke 2. Dünya Savaşı’nı gördü. Bu ülke soğuk savaşı, darbe dönemlerini, ekonomik kriz dönemlerini gördü. Ama bu ülke hiçbir zaman bu kadar yoksullaşmadı, bu kadar sorunlarla karşılaşmadı. Karşılaştığı zaman da vatandaşın önüne sandık geldi, bir çözüm iradesi ortaya çıktı. Yeni kadrolar Türkiye’yi aldı o sorunlardan çıkardı, bambaşka bir noktaya doğru götürdü. Bizim talebimiz bu; biz istiyoruz ki 3 yıldan beri devam eden bu krizin çözüm iradesi AKP’de yok, o zaman sandık bir an önce vatandaşın nüne gelsin. Vatandaşımız tercihi ne ise o tercihini kullansın. CHP’nin ve Millet İttifakı’nın güçlü kadroları Türkiye’yi bu sorunlu dönemden çıkarmak için elinden gelen çabayı ortaya koyacak. Bununla ilgili hem kadromuz hem çözüm önerilerimiz hazır. Eksik olan şey sandığın vatandaşın önüne gelmesi. Ama Türkiye öyle bir hale geldi ki; 2002’de kimseye danışmadan başbakan yardımcısıyken kendi partisi üzerinden yapmış olduğu açıklama ile Türkiye’yi erken seçime götürenler bugün erken seçim isteyenleri hain diye suçluyorlar. Türkiye böyle bir hale geldi. Bir zamanlar simit-çay hesabı yaparak Türkiye’de iktidara gelenler, ‘yoksullukla, yolsuzlukla mücadele edeceğiz’ diye iktidara gelenler bugün bize ‘2 kilo et yemeyin de yarım kilo et yiyin, bir kilo domates almayın iki tane domates alın, zaten sağlığa yararlıdır, gerekirse biz soğan ekmek yeriz’ diye tavsiyede bulunuyorlar. Bu ülkede birileri soğan ekmek yiyecek doğru ama önce o ülkeyi yönetenler soğan ekmek yiyecek. Vatandaşa dönüp soğan ekmek yeme tavsiyesinde bulunmayacak. Sizin yapmış olduğunuz yanlışların, hataların bedelini 83 milyon soğan ekmek yiyerek ödemeyecek. Onu siz yapacaksınız önce. O ballı ihaleleri verdikleriniz Saray’da etrafta çeteleştirdikleriniz önce onlar soğan ekmek yemeye başlayacak. Türkiye’de bir bedel ödenecekse önce Sarayın etrafındakiler o bedeli ödeyecek” diye konuştu.

“GELİYOR GELMEKTE OLAN”

“Güçlü bir seçim çağrısı yapmak için, tüm Türkiye’ye ülkenin içinde bulunduğu koşulları anlatmak, çözümlerimizi söylemek ve milletin sesini tüm Türkiye’ye duyurmak için 4 Aralık Cumartesi günü Mersin’de, il örgütümüz ve civar illerdeki başkanlarımızın çalışması ile önemli bir miting yapacağız” şeklinde konuşan Salıcı, değerlendirmelerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’ye neden erken seçime ihtiyaç olduğunu ve vatandaşın önüne bir an önce sandığın gelmesi gerektiğini Mersinden haykıracağız. Bizim bu yaptığımız çalışmalardan rahatsızlar. Ellerindeki tüm imkanları kullanarak Tayip Erdoğan’a vermiş oldukları Cumhuriyet Meydanı’nı cumhuriyetin kurucusu, önümüzdeki dönemin iktidarı CHP’nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na vermemek için ellerinden geleni yaptılar. Korkunun ecele faydası yok, geliyor gelmekte olan. Siz ne yaparsanız yapın 4 Aralık günü biz Mersin’den tüm Türkiye’ye tüm CHP’liler olarak yaşananlardan dolayı canı yanmış tüm vatandaşlarımızla birlikte, geçmişte Adalet ve Kalkınma Partisine, Milliyetçi Hareket Partisine oy vermiş ama bu basiretsizlikleri, yönetim hatalarını, yanlışlıkları gördükten sonra ben bir daha oy vermem diyen tüm vatandaşlarımızla beraber Türk bayraklarımızla hep beraber Mersin’den haykıracağız. O seçim, o sandık vatandaşın önüne gelecek, vatandaş da gereği neyse onu yerine getirecek. Bundan kaçış yok. Miting sürecini organize etmek için bugün Mersin’deyiz. Miting gününe kadar çalışmalarımızı devam ettireceğiz. Mitingimizin iktidarın gözünü korkutacak derecede başarılı olması için tüm halkımızın, partili arkadaşlarımızın desteğini bekliyoruz. Onlarla birlikte sandığı AKP’nin önüne koyacağız. Onlar da 20 yıldan beri millet iradesi diyorlar ya bu sefer o millet iradesinin nasıl tecelli edeceğini görecekler.”