KADINLAR YAŞAMAK İSTİYOR


Mersin’de kadınlar “Evlerden sokaklara taşıyoruz, yaşamı savunuyoruz” diyerek alanlara inip erkek şiddetine karşı isyanlarını haykırdılar. Eylemde yere konulan ayakkabılara öldürülen kadınların isminin yazdığı kağıtlar konularak, erkek şiddeti kurbanı kadınlar anıldı.

 

Tarih : 26 Kasım 2020 Perşembe 12:43

Adem GÜNEŞ

Mersin Kadın Platformu’nun çağrısıyla 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Dayanışma ve Mücadele Günü’nde bir araya gelen kadınlar, erkek şiddetiyle hayatını kaybeden kadınları andı.  Fiziki mesafe kuralına dikkat edilerek gerçekleştirilen eylemde 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele gününün anlamı anlatıldı ve her geçen gün kadına yönelik şiddetin arttığına, cezasızlıklara, iktidarın kadın düşmanı söylem ve uygulamalarına değinildi. Eylemde yere konulan ayakkabılara öldürülen kadınların isminin yazdığı kağıtlar konularak, erkek şiddeti kurbanı kadınlar anıldı.

“PANDEMİ İLE KADINLARA YENİ SORUMLULUKLAR YÜKLENDİ”

Eylemde konuşan Mersin Kadın Platformu üyesi Fatoş Sarıkaya, pandemi sürecinde kadınların bir yandan da erkek şiddeti ve derinleşen toplumsal cinsiyet eşitsizliği ile mücadele ettiğini belirtti. Kadınların ev içi görevlerine kreşlerin, okulların kapanması ile birlikte EBA’ya bağlanma, eğitimin evde tamamlanması, internete erişimin düşünülmesi gibi yeni yeni sorumluluklar eklendiğini söyleyen Sarıkaya, “Af yasası ile faillerin kadınların hanelerine gönderilmesi, şiddet önleme mekanizmalarına ulaşmamızdaki güçlükler ve İstanbul Sözleşmesi’ne saldırılarla birlikte kapandığımız evler adeta suç mahalline dönüşüyor. Kendi evimizde en yakınımızdaki erkekler tarafından şiddete uğruyor, öldürülüyoruz. Tüm dünyada bu yıl milyonlarca kadın şiddete maruz kaldı. Covid-19’un en ağır etkilerinden birisi erkek şiddetinin artması ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin derinleşmesi oldu. 6284’ün uygulanmaması, kadınların karakollardan geri gönderilmesi ve şiddet failleri erkeklerin cezalandırılmamasının sonucunu en ağır biçimde yaşıyoruz” dedi.

KATİLLER ARAMIZDA

Platform adına açıklama yapan Nur Aytemur ise şiddet faili erkeklerin devlet tarafından korunduğunu iddia ederek, “17 yaşındaki İpek Er’e cinsel saldırıda bulunarak ölümüne neden olan Uzman Çavuş Musa Orhan tüm delillere rağmen tutuklanmıyor. AKP’li milletvekili Şirin Ünal’ın evinde ölü bulunan Nadira Kadirova’ın şüpheli ölümünün üstü cinayet diyerek kapatılıyor. Ümit Can Uygun hala sokakta! Dersimde üniversite öğrencisi olan Gülistan Doku 326 gündür kayıp, tek şüpheli üvey babası polis olan ZEYNEL Abarakov tutuklanmıyor. Mersinde üniversite öğrencisi Feray Şahin’i öldüren Burak Aykul sadece 1,5 yıl tutuklu kalıp, şu anda aramızda geziyor. Ve maalesef daha pek çok şüpheli ölüm ve cezasızlık var” şeklinde konuştu.

“KADINLARA KESİLEN PARA CEZALARI EKONOMİK ŞİDDETTİR”

Mersin’de İstanbul Sözleşmesi ve katledilen üniversite öğrencisi Pınar Gültekin için yapılan eylemlerde 18 kadına 70 bine yaklaşan miktarda para cezası kesildiğini hatırlatan Aytemur açıklamasını şöyle sürdürdü: “Bu cezaların ekonomik şiddet olduğunu ifade eden Aytemur konuşmasını şöyle sürdürdü:  “Bu cezaların, bu yasakların boşuna olduğunu, kadınların sokaklardan vazgeçmeyeceğini o gün söyledik, bugün de buradayız, sokaklardayız. Devletin kasasını kadınların parası ile doldurmalarına da izin vermeyeceğiz. Sonuna kadar yasal sürecin de peşindeyiz. Hayatlarımızdan, birbirimizden ve sokaklardan vazgeçmeyeceğiz. Biz kadınlar tüm bu şiddet, cezasızlık ve devlet politikası haline getirilen kadının emeği, bedeni ve hayatı üzerine kurulan tahakküme karşı olağanüstü koşullar da dahil olmak üzere susmadık, susmayacağız da! Her zaman olduğu gibi yan yana ve birbirimiz için mücadelemize devam edeceğiz.” Konuşmanın ardından serbest kürsü etkinliği yapılarak erkek-devlet şiddeti ve dayanışma ruhundan bahsedildi. 25 Kasım programı serbest kürsü etkinliğinden sonra sona erdi.

“ÖLMEK DEĞİL YAŞAMAK İSTİYORUZ”

Öte yandan Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Mersin Kadın Meclisleri üyesi kadınlar Özgecan Aslan Barış Meydanı’nda bir araya gelerek, İstanbul Sözleşmesi’nin etkin uygulanmasını istediler. Burada konuşan Kadın Meclisleri üyesi Özge Çabuk, 2020 yılında 269 kadının öldürüldüğünü 152 kadının şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdiğini belirterek, “Pınar, Melek, Emine, Fatma, Özlem, Esma isimlerini sayamadığımız nicesi pandemi ya da deprem değil, erkek şiddeti ile öldürüldü. 1 gün içinde 4 kadın öldürüldü. İstanbul Sözleşmesi uygulansaydı her biri hayatta olacaktı” dedi. Türkiye’de kadınlar her gün yaşam mücadelesi verdiğini, korunmak istediğini seslerini sosyal medyadan duyurmaya çalıştığını anlatan Çabuk, “Her gün karakola gidip koruma,uzaklaştırma kararları alıyorlar. Adalet için o mahkemelerin kapılarını aşındırıyorlar. Ama o verilen kararlar etkin uygulanmıyor. Kadınlar o adalet aradıkları mahkemelerin önlerinde öldürülüyor. Kadınlar öldürülüyor ve üzeri intihar, kaza diye örtülmeye çalışılıyor. Şüpheli bir şekilde hayatını kaybeden kadınların yakınları, tüm şüphelerin üzerine gidiyor. Kadınlar İstanbul Sözleşmesi, 6284 uygulanmadığı için öldürülüyor” diye konuştu. Sena Selçukoğlu ise üniversitelerde yaşanan toplumsal cinsiyet eşitsizliğine dikkat çekti. İşçi kadınların sorunlarına değinen İlkay Pelin Şimşek de iş yerlerinde hak kaybına uğrayan kadınların yanında olduklarını ifade ederek, “İşsizliğe, güvencesiz, esnek çalışma koşullarına, daha düşük ücretle çalıştırılmaya, kıdem tazminatı gaspına, sendikasızlığa karşı mücadele ediyoruz” dedi.

 

Paylaş :
Etiketler :  

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!





 
  Akdeniz Gazetesi




 
  FLAŞ HABER
 

  BASIN İLAN KURUMU İLANLAR

 
  EN ÇOK OKUNANLAR
  • Bu Ay
  • Bu Hafta
  • Dün
  • Bugün


  SOSYAL MEDYA
 
 

 


  

 
 
ANASAYFA BİK İLANLAR İLETİŞİM KÜNYE GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
akdenizgazetesi.net © Copyright 2019-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA