Haber Merkezi

3 Haziran tarihinde Sağlık Bakan Yardımcısı Şuayip Birinci’nin uluslararası bir dergide yazdığı makale sonrasında Türkiye’de ilk kez Koronavirüs vakalarının ne zaman görüldüğü bir kez daha tartışmalara yol açmıştı. Bu konunun mecliste araştırılması için bir önerge hazırlayan Gökçel, salgın koşullarında kamuoyunun doğru bilgilendirilmesine dikkat çekti. Salgının ciddi boyutlara ulaşması ile tüm yaşam biçimimizin buna göre şekillendiğini ifade eden Gökçel, “yurttaşların tüm yaşam şeklini salgın şartlarına göre biçimlendirmeye çalışmaktadır” dedi. Bu süreçte kamuoyun bilgilendirilmesinin önemine değinen Gökçel, “yurttaşlar ve idare önlemlerini açıklanan vaka sayılarına göre almaktadır.  Salgına ilişkin Sağlık Bakanlığı’nın yaptığı bilgilendirmeler toplumun davranışlarını da doğrudan etkilemektedir. Dolayısıyla salgınla mücadelede toplumun şeffaf bir şekilde bilgilendirilmesi birincil derecede önem arz etmektedir” dedi.

“BAKAN SÜREÇTE ŞEFFAF DAVRANMADI”

Önergesinde yayınlanan uluslararası bir dergiye atıf yapan Gökçel, “3 haziran tarihinde uluslararası bir dergide Şubat ayında 24 hastanın Tarsus’ta tedavi gördüğü yayınlanıyor. 30 ila 80 yaşları arasında 24 hastaya 2 farklı ilaçla koronavirüs ile ilişkili pnömani tedavisi uygulandığı yazmaktadır” dedi. Gökçel, “Sağlık Bakanlığı verilerine göre ilk vaka 11 Mart tarihinde görülmüştür. Fakat uluslararası dergide yayınlanan makale bunun şubatta görüldüğünü belirtmiştir. Anılan dergide yayınlanan bu makalenin yazarlarından birinin Sağlık Bakanı Yardımcısı görevini ifa eden birisi olması verilerin güvenilirliği konusunda şüpheye yer bırakmaktadır” dedi. Bu makalenin sürecin şeffaf şekilde yürütülmediğinin itirafı olduğunu kaydeden Gökçel, “Özellikle halk sağlığının tehdit altında olduğu konularda idarenin şeffaflıkla kamuoyunu bilgilendirmesi elzemdir. Fakat son günlerde ortaya çıkan vaka sayısı ile hasta sayısı ayrımına gidilerek kamuoyundan verilerin saklanması iktidarın konuya şeffaf bir şekilde yaklaşmadığını göstermektedir” dedi.

“COVİD-19 NEDENİYLE ÖLEN HASTA DOĞAL ÖLÜM YAZILMIŞTI”

Mersin’de daha önce verilerin gizlenmesine ilişkin farklı olaylara da tanık olduklarını kaydeden Gökçel, “Mersin’de daha önce Covid-19 sebebiyle yaşamını yitiren yurttaşlarımızın ölüm belgesine doğal ölüm yazıldığını görmüştük. Türkiye’nin farklı bölgelerinden de benzer şikayetler tarafımıza gelmektedir” dedi. Önergesinde ulusal ve uluslararası örgütlerin çağrılarına da değinen Gökçel, “gerek uluslararası boyutta Dünya Sağlık Örgütü gerek ulusal boyutta Türk Tabipler Birliği ve meslek örgütleri verilerin açıklıkla yayınlanmadığı konusunda açıklamalar yapmıştır” dedi.